İstanbul'da coşkulu Greif etkinliği

Greif işgalinin 10. yıldönümü vesilesiyle Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu’nun düzenlediği “İşgal, grev, direniş!” şiarlı etkinlik Şişli Tiyatrosu'nda gerçekleştirildi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 18 Şubat 2024
  • 15:14

Greif işgalinin 10'uncu yıl dönümü vesilesiyle Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu’nun düzenlediği “İşgal, grev, direniş!” şiarlı etkinlik Şişli Tiyatrosu'nda gerçekleştirildi.

Etkinlik başlamadan önce sahneye “İşgal, grev, direniş!” ve salona “İşçi sınıfının kurtuluşu kendi eseri olacak!”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!” yazılı pankartlar asıldı. Salon girişine Emeğin Kurtuluşu gazetesinin standı açıldı. Greif işgaline ait fotoğraflarla oluşturulan serginin olduğu salon girişinde ayrıca Proleter Devrimci Duruş ve Yeni Dünya İçin Çağrı stand açtı.

Etkinlik programı katılımcıların selamlanması ve devrim şehitleri için gerçekleştirilen saygı duruşu ile başladı. Saygı duruşu sırasında “Güneşi içenlerin türküsü” şiiri okundu.

Programın devamında yapılan konuşmada, işçi sınıfı son yıllarda eylem ve direnişlerle kimi zaman çıkışlar gerçekleştirse de yasalcı-icazetçi sınırların Greif işgali ile aşıldığına dikkat çekilerek söz Greif işgalcilerine bırakıldı.

Greif işgalcileri: İşgal, grev, direniş!

Greif işçileri adına konuşan Orhan Purhan, bugünkü direnişlerin sendikal bürokrasiye takılıp kaldığına dikkat çekerek Greif'ta 44 taşerona ve kapitalist düzenin yarattığı gerici bölünmelere rağmen, devrimci sınıf bilinci ve iradesiyle güçlü bir çalışma gerçekleştirip 10 ay gibi kısa bir sürede taban örgütlülüklerini kurduklarını vurguladı. Taban örgütlülüklerini ve işleyişini aktaran Purhan, bugün bunu başarmanın yolunun fiili-meşru mücadele hattını esas almaktan geçtiğine işaret etti. Örgütlenme çalışmalarını nasıl yürüttüklerini anlatan Purhan, gizlilik içerisinde tabandan yukarıya doğru işçi demokrasisinin işletildiği bir mücadele hattı ördüklerini belirtti. Fiili-meşru mücadele esas alınmadan ve sendikal ağalığa karşı mücadele örgütlemeden kazanmanın olanaklı olmadığını söyledi.

Purhan’ın ardından söz alan Engin Yılgın ise, 10 yıl sonra Greif ilkelerinin DEV TEKSTİL'de ete kemiğe büründüğünü vurguladı ve örgütlenme çalışmasını “sendika biziz” diyerek yürüttüklerini belirtti.

DİSK Tekstil'in ihanetlerini hatırlatan Yılgın “Ancak işçiler sendikayı bildikleri ve taban örgütlülüğüne inandıkları için sendika bürokratlarını yeneceklerini gördüler” dedi. DİSK Tekstil bürokratlarının bugünkü konumlarını hatırlatan Yılgın son olarak şunları ifade etti:

“Biz işçilerin kurtuluşu için mücadele ediyoruz. Onlar alanlara bu güvenle, bu inançla çıkamıyorlar. İşçileri bu sendikal bürokratlardan kurtarmak için Greiflar'ı da aşan direnişler yapmalıyız.”

Greif direnişçisi Uğur Acar da yaptığı konuşmada “Bizi yalnız bırakmayan tüm işçileri selamlıyoruz. Greif tek başına fabrikaya sığan bir direniş değildi. Tüm emek kurumları ve sınırları aşan bir örgütlenme çalışmasıydı” dedi.

Konuşmaların ardından Engin Yılgın “Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek” şiirini okudu.

BDSP: Sınıfın gündelik mücadelesini siyasal mecraya çekmek zorundayız!

Etkinlik programının devamında söz alan BDSP temsilcisi devrimci önderliğe vurgu yaptı. BDSP temsilcisi Greif etkinliği düzenlenmekteki amacın yeni Greiflar yaratmak, dersler çıkarmak, gelecek kuşaklara aktarmak olduğunu belirtti ve Greif direnişinin birçok direnişten ayrışan yanının devrimci önderlik olduğunun altını çizdi. Greif direnişinin kriterlerinin hatırlatıldığı konuşmada şunlar ifade edildi:

“Birçok yerde direnişler sürüyor. Ancak sosyal taleplerin siyasal bir hatta çekilmediği, devrimci müdahalelerle siyasal mecraya taşınmadığı durumlarda sendikal bürokrasi ve sermaye tarafından hızla eziliyor. Greif'tan çıkarılan en önemli ders bu. İşçi sınıfının en sıradan gündelik mücadelesini dahi politik bir mecraya çekmek zorundayız. Sınıfı devrimcileştirmek için çaba harcamak zorundayız. Bu görev sınıf mücadelesine gönül vermiş, işçi sınıfının devrimci mücadelesi derdi olan tüm güçlerin en asli görevidir.”

Konuşmada DİSK'in son genel kuruluna da değinilerek “DİSK'e hakim bürokratik çürümüş anlayış DİSK'in mücadeleci geleneğini yok etmiştir” denildi.

Konuşmanın sonunda Türkiye işçi sınıfının kaderinin dünya işçi sınıfının kaderinden bağımsız olmadığına dikkat çekildi. Emperyalist-kapitalist dünya düzeninin çürümüşlüğüne vurgu yapılan konuşmada “Türkiye işçi sınıfını devrimci bir güç olarak mücadele sahnesine çıkarmak zorundayız” denildi.

İEKK: Kadınlar bu direnişe çok inandılar!

Etkinlik programının devamında İşçi-Emekçi Kadın Komisyonları (İEKK) temsilcisi konuşma yaptı. İEKK temsilcisi Greif işgalinde yer alan kadınların mücadelesini aktararak “Aile baskısı, devlet, patron, taşeron patronlarının baskısı, saldırıları hepsine göğüs gererek sonuna kadar direndiler. Kendi deyimleriyle kadınlar bu direnişe çok inandılar” dedi. Konuşmada Greif işgalinde kadın işçilerin yeri şu ifadelerle aktarıldı:

Greif’te kadın işçiler devrimci öncü işçilerin öncülüğünde gerçek işçi demokrasisini hayata geçirip, söz-yetki-karar hakkı işçilere bakışı ile örgütlenen bu direnişte sadece katılımcı olmanın ötesine geçtiler. Kurulan kadın işçi komisyonu bunda önemli bir rol oynadı. Kadınların öz güvenlerinin gelişmesini, kadın ve erkek işçiler arasında hakim olan ataerkil önyargıların ve davranış biçimlerinin yıkılmasını sağladı. Kadın işçiler direnişin seyri için kafa yordular, öneriler getirdiler. Direnişin seyri açısından köprü kesme eylemi gibi en kritik eylemleri önerdiler, bu eylemlerde en önde yerlerini aldılar. Fabrika komitesinden bölüm komitelerine tüm karar alma mekanizmalarında bulundular.”

İEKK temsilcisinin konuşmasında, sermayenin saldırılarının en ağır faturasının kadınlara kesildiğine dikkat çekilerek kadınların dünyanın her yerinde mücadelede en önde yer aldığı vurgulandı. Kadın işçilerin örgütsüzlüğüne rağmen yakın zamanda yaşanan işçi direnişlerinde özellikle genç kadın işçilerin ön saflarda olduğu belirtildi. Konuşmanın devamında kadın işçileri mücadeleyi kazanmanın önemine değinilerek 8 Mart günü alanlarda olma çağrısı yapıldı. Son olarak İEKK'nin kreş çalışması aktarıldı.

DEV TEKSTİL: Sınıfımıza dönük saldırılara sessiz kalmayacağız!

DEV TEKSTİL temsilcisi ise yaptığı konuşmada sendikanın kuruluşundan itibaren devrimci sınıf sendikacılığının ilkelerine bağlı kaldığını vurguladı ve sendikanın işleyiş ile mücadele anlayışını şu ifadelerle özetledi:

“Greif kriterleri olarak ifade ettiğimiz tabana dayalı örgütlenme, söz-yetki-karar hakkının işçilerde olduğu sendikal yapı, düzenin yasalarına karşı işçi sınıfının mücadele yasalarını rehber alan fiili mücadele anlayışı, doğrudan demokrasi, işçi ve emekçilerin gündelik mücadelesini sermayeye karşı bir tutumla ele alma, hepsinin gelip bağlandığı esas mesele olarak devrimci sınıf hareketi yaratma yaklaşımını esas alıyoruz.”

Greif işgalinin anlatıldığı konuşmada “Greif işgali sadece sermayeye ve taşeron çalışmaya başkaldırı değildi. Sendikaları kuşatan ihanetçi, işbirlikçi bürokratik yapıya karşı da atılmış güçlü bir adım ve iradeydi” denildi.

Konuşmanın devamında, bugünkü sendikal bürokrasinin geldiği aşamaya dikkat çekilerek son olarak şunlar ifade edildi:

“Sınıfımıza dönük saldırılar artıyor. Kapitalistlerin daha fazla kar hırsı her gün onlarca sınıf kardeşimizi aramızdan çekip alıyor. İliç’de yaşanan katliam da kapitalistlerin düzenini neden yıkmamız gerektiğini bir kere daha gösterdi. Bu düzenin çarkları arasında aramızdan ayrılan sınıf kardeşlerimizi buradan bir kere daha saygıyla anıyor, onların hesabını soracağımızı da bir kere daha ilan ediyoruz.

Sınıfımıza dönük yapılan saldırılara sessiz kalmayacağız. Sınıf mücadelesinde fiili-meşru mücadele anlayışıyla yer alan dostlarımızı da yalnız bırakmayacağız. Sınıfa karşı sınıf mücadelesini büyütmek ve ileriye taşımak için hergünkü kavgamızda çetin mücadelelerin köşe taşlarını döşemeye devam edeceğiz. Bizlere boyun eğdirmek isteyenler bilmelidir ki, çelikten irademiz ve sınıfımızdan aldığımız güçle sonuncu kavgaya kadar amansız mücadelemizi sürdüreceğiz. Sınıflar mücadelesinin devrimci birikimini ve devrim davasını savunacağız, geleceği ellerimizle kuracağız

Kazanan biz olacağız, biz kazanacağız, biz kazanacağız…”

BİR-KAR: Greif’dan öğrenmesini bilenler yeni Greif’ları da yaratacaklardır

İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Platformu (BİR-KAR) İşçi Komisyonu tarafından etkinliğe gönderilen mesajda, kapitalist tekellere ve hükümetlere karşı itirazların yükseldiği ve emperyalist metropollerde greve katılan işçi sayısında artış olduğu vurgulandı. Mesajda ayağa kalkan işçilerin karşısına çıkan engellere dikkat çekilerek şunlar ifade edildi:

“Greif’da ete kemiğe büründürülerek şer eksenine karşı ayları bulan direnişi örgütlemenin araçlarından olan biri taban örgütlerinin nasıl devrimci bir rol oynadıklarını Metal Fırtına’da ve daha başka işçi eylemlerinde de gördük. Almanya’da da işçi sınıfının ayağa kalkma çabalarıyla birlikte taban örgütleri girişimlerinde bir artış olduğunu görüyoruz. Kapitalist üretimin uluslararasılaştığı bir çağda, bir fabrikada başlayan işçi eylemleri hızla fabrika ve ülke sınırlarını aşarak uluslararasılaşıyor. Hadımköyde başlayan Greif grev ve işgal eylemleri bunun çok canlı bir örneği oldu.

Sermayenin açık saldırılarına karşı harekete geçmeye hazır olan işçilerin enerjisinin sermayenin açık saldırılarına karşı olduğu kadar sendikal bürokrasinin hilelerine karşı da mücadele deneyleriyle dolu.

Greif işgalinin 10. yılı bizlere başarının yolunu gösteriyor. Greif’dan öğrenmesini bilenler yeni Greif’ları da yaratacaklardır. O güne kadar sömürü cehennemlerinden biri olan Greif fabrikasından yükselen ‘işçi sınıfının birliği sermayeyi yenecektir’ şiarını işçi sınıfının günlük mücadelesine taşıyıp, devrimci politikalarla besleyerek ileriye taşımak devrimci öncü işçilerin ve sınıf devrimcilerini öncelikli görevidir.”

***

Greif işgalinin 10. yıl etkinliği Bandista'nın marş ve ezgileriyle sona erdi.

Etkinlik boyunca “İşgal, grev, direniş!”, “Sınıfa karşı sınıf, düzene karşı devrim, kapitalizme karşı sosyalizm!”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm!” sloganları atıldı.

Etkinliğe katılarak ve mesaj göndererek destek veren kurumlar şunlar:

Proleter Devrimci Duruş, Yeni Dünya için Çağrı, Mücadele Birliği Platformu, Kaldıraç, KÖZ, TOMİS, BİR-KAR İşçi Komisyonu, Devrimci Gençlik Birliği, İşçi-Sen, Esenyurt Bağımsız Meclis Üyesi Fırat Gündüz.

Etkinliğe İBB Belediye Direnişçisi Tülay Çal, ATM Türk, Plasmek, Sinbo, SML, Xiaomi, Alba ve Yemek Sepeti direnişçileri de katıldılar.

Kızıl Bayrak / İstanbul