Greif 10. yılında…

DİSK’in 17. Genel Kurulu’na bakmak…

Sınıf mücadelesinde samimi olan tüm güçler bu gerçekle hareket etmeli, Greif’in sınıf mücadelesine kattığı değerleri sahiplenmelidir. Devrimci sınıf sendikacılığını inşa etmenin yolu buradan geçmektedir.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 13 Şubat 2024
  • 16:30

Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP) sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımla DİSK’in 17. Genel Kurulu’nda sendikal bürokrasiye dönük tepkileri değerlendirdi. BDSP’nin sosyal medya hesaplarında yer alan paylaşımda şu ifadeler yer verildi:

“Greif 10. Yılında DİSK’in 17. Genel Kuruluna bakmak…

Disk 17 Genel Kurulu 9-10-11 Ocak tarihlerinde gerçekleşti. Uzun yıllardır uzlaşmacı, bürokratik anlayışların gerici pazarlıklarıyla şekillenen genel kurullar silsilesine yenisi eklendi.

Genel kurulda; Limter-İş, Nakliyat-İş, Dev Yapı-İş, Enerji Sen, Dev Tuzim-İş mevcut tablo ile kıyaslandığında fazlasıyla naif sayılabilecek eleştiriler sundular. Bu eleştiriler bile hâkim bürokratik-yozlaşmış anlayışlar tarafından hazımsızlıkla karşılandı, müdahaleler yapıldı. Bu tablonun kendisi bile yeni yönetimin ve temsil ettikleri anlayışların ne ifade ettiğini anlamak için fazlasıyla yeterlidir.

Greif işgali izlenmesi gereken yolu gösteriyor!

Greif işgali gerçekleştiği dönemde DİSK yönetiminde yer alan bazı sendika yöneticileri mücadeleci görüntüler veriyor ve uzlaşmacı-icazetçi her adımın sorumlusu olarak konfederasyonda yer alan ‘büyük’ sendikaları suçluyorlardı. Greif işgali bu sözlerin altı boş olduğunu sınıfın çıkarlarının kişisel-grupsal çıkarlara heba edildiğini gösterdi.

Greif işgalinin mevcut sendikal yapının gerçek yüzünü göstermesi üzerine, DİSK’e hâkim anlayışlar ve siyasal uzantıları anında karşı cephede yer aldılar. DİSK Tekstil’in tüm ihanetlerine kol kanat gerdiler. Konfederasyon yönetiminde yer alan mücadeleci olma iddiasındaki sendikaların başkanları ise hâkim anlayışla ters düşmemek için açık ihanete bir söz söylemek bir yana, 60 gün süren işgali görmezden geldiler. DİSK’in bütün değerlerinin daha ileri bir düzeyde ayaklar altına alınmasına sessizlikleriyle ortak oldular. Sonrasında yaşanan gelişmeler DİSK’e hâkim anlayışların daha açıktan ve pervazsız saldırılarının artığı bir dönemin kapılarını araladı.

DİSK’in ağababalarının ‘küçük’ sendikalar olarak ifade edilen sendikaların nezaketen bile fikrini almadıkları bir genel kurul geride kaldı. Eleştirilerin büyük bir kısmı da bu tutuma yönelik yapıldı.

DİSK Genel kurulunda fazlasıyla naif olsa da eleştirilen yükseltilmesinin elbette bir anlamı var. Ancak mevcut bürokratik kastın parçalanması ve sınıf sendikacılığı çizgisinin sendikalarda hâkim kılınması açısından mevcut bu eleştirilerin rolü fazlasıyla sınırlıdır.

Bu sendikalar düne kadar tahammül göstermekte zorlanamadıkları sendikal kast ile bir mücadeleye gireceklerse önce yapmaları gereken şeylerden biri bundan 10 yıl önce gerçekleşen Greif işgali karşısındaki tutumlarının özeleştirisi ortaya koymaktır. Sınıf mücadelesinde samimi olan tüm güçler bu gerçekle hareket etmeli, Greif’in sınıf mücadelesine kattığı değerleri sahiplenmelidir. Devrimci sınıf sendikacılığını inşa etmenin yolu buradan geçmektedir. Aksi her adım, her söz mevcut bürokratik, yozlaşmış yapıya eleştiri sunup, yeri geldiğinde yedeklenmenin ötesine geçmeyecektir.

Sendikalara hâkim bürokratik, yozlaşmış anlayışlarla hesaplaşmak ve sınıfa karşı sınıf mücadelesini büyütmek günün acil görevidir.”