Afganistan’da emperyalist işgal ve Taliban kabusu devam ediyor

ABD için tetikçilik yaptığında da iktidar olduğunda da işgale karşı savaştığında da aynı yöntemleri kullanan cihatçılar, daha özel planda Taliban, Afganistan halklarının başına gelmiş en yıkıcı musibetlerden biridir. Bununla birlikte cihatçıları/Taliban’ı yaratan da silahlandıran da iktidara taşıyan da iktidardan düşüren de ABD emperyalizmidir. Yani Afganistan halklarının 40 yıldır yaşadığı acıların-yıkımların-kıyımların esas sorumlusu emperyalistlerdir. Afgan halklarının on yıllara yayılan bu kabusa son verebilmeleri ise ancak emperyalist işgalcilerden ve Taliban musibetinden kurtulmalarıyla mümkün olacaktır.

  • Kızıl Bayrak yazıları
  • |
  • Dünya
  • |
  • 28 Eylül 2019
  • 17:32

Afganistan’da cihatçıların solcu Babrak Karmal yönetimine karşı terör eylemlerini başlatmalarının üzerinden 40 yılı aşkın bir süre geçti. CIA’in organize ettiği cihatçı terörle savaş girdabına çekilen Afganistan, halen bu ölüm bataklığında çırpınıyor. ABD savaş makinesinin, Afganistan’ı işgal etmesinin üzerinden ise 18 yıl geçti. Emperyalist işgal Afgan halklarına “özgürlük-demokrasi” vadetmişti. Oysa geçen ağustos ayında her gün ortalama 74 kişi öldürüldü.

Cihatçı terörün organize edilmesi, dönemin Sovyet Kızıl Ordusu’nun Afganistan’a girmesiyle izah edilir. Oysa durum tam tersidir. Babrak Karmal yönetimi cihatçı terörle baş edemediği için Sovyetler Birliği’nden yardım istemişti. Yani Afganistan’ın 40 yıldan beri savaş bataklığında çırpınması, -Sovyetler Birliği’nin hatalı politikası gerekçe gösterilse de- ABD emperyalizminin Suudi Arabistan petro-dolarlarıyla finanse ettiği iğrenç bir planın dolaysız sonucudur.

***

Amerikan ordusu 2001’de B-52 bombardıman uçaklarıyla yakıp-yıkarak Afganistan’ı işgal etmişti. Türk ordusu dahil, savaş aygıtı NATO’ya bağlı orduların çoğu da bu suça ortak oldular. Buna rağmen Taliban güçleri, 2001’deki ABD işgali öncesinde olduğundan daha fazla alanı kontrol altında tutuyor. Güya işgal Taliban’ı yok edip Afganistan’ı özgürleştirecekti.

Taliban da El Kaide de ABD ile Pakistan istihbaratı tarafından silahlandırıldı-eğitildi-desteklendi. Usame bin Ladin’in Afganistan’a taşınması da bir CIA organizasyonuydu. Taliban’ı iktidara taşıyan da Amerika’dır. Yani ABD, yaratıp işbaşına getirdiği Taliban’ı ortadan kaldırma iddiasıyla Afganistan’ı işgal etmişti.

***

18 yılı geride bırakan işgal, zaten cihatçılar arası savaşın mahvettiği Afganistan’ı adeta enkaza çevirdi. Toplu kıyımların “sıradan olay” sayıldığı bu talihsiz ülke iki vahşi gücün, emperyalist ordularla cihatçıların insafına terk edildi. Bu uzun yıllar boyunca Afganistan’da yaşayan halklar ağır bedeller ödediler, halen de ödüyorlar. Her gün bombalar patlatılıyor, insanlar toplu şekilde katlediliyor.

Ülke enkaza çevrilse de işgalciler Afganistan’da egemenlik kuramadılar. Kabil’de kukla bir yönetimi işbaşına getiren ABD, işgalci ordusunun önemli bir kısmını Afganistan’dan çekmişti. Kukla yönetim başkent Kabil’de bile tam egemenlik kuramadı. 14 bin Amerikan askerinin fiili desteğine rağmen etkisiz kalan kukla yönetim, fiilen Taliban’la iktidarı paylaşıyordu. Fiili durumu yasal hale getirmek için Trump yönetimi de geçen aylarda Taliban’la görüşmelere başlamıştı. Kısa süre önce tarafların anlaşmaya varmak üzere oldukları açıklanmıştı. Ancak tam anlaşma sağlandığı söylenirken çark eden Trump, “Taliban ile imzalanması beklenen anlaşmanın çıkmaza girdiğini, müzakerelerin ise öldüğünü” ilan etti.

Anlaşmadan yana tutum beyan eden Taliban şefleri, görüşmeleri sürdürmeye hazır olduklarını duyurdular. Ancak Trump yönetimi tutumunu henüz değiştirmiş değil. Görüşmeler devam ederken çatışmalar da sürüyordu. Görüşmelerin kesilmesi üzerine Taliban yine intihar saldırılarını yoğunlaştırdı. Yani işgalcilerle Taliban güçleri iki koldan Afganistan halklarını katletmeye devam ediyorlar.

***

Taraflardan yapılan açıklamalara göre anlaşma sağlansaydı, ABD Afganistan’dan 20 hafta içinde 5 bin 400 askerini geri çekecekti. Taliban ise Afganistan topraklarını “terör faaliyetleri” için kullanmama garantisi verecekti. Trump yönetiminin görüşmelerden çekilmesi, intihar eylemlerinin artmasına neden oldu. Görüşmelere yeniden başlamaya hazır olduğunu ilan eden Taliban, kimi zaman ABD askerlerini, çoğu zaman ise sivilleri hedef alan intihar saldırıları gerçekleştiriyor.

Taliban hareketinin yürüttüğü savaş Afganistan’ı ABD ordusu için bir bataklığa çevirse de, geçmişten bugüne vahşette sınır tanımayan yöntemler kullanması, halklar için de ağır yıkımlar yarattı-yaratıyor. Afganistan halklarının talihsizliği, işgale karşı savaşta etkili tek gücün Taliban olmasıdır. İşgal karşıtı tepkileri potasında eriten Taliban, Afganistan’ı özgürleştirmenin değil, iktidar-rant pastasından alacağı payı arttırmanın derdine düşen bir hareket olduğu için, halkların sorunlarıyla-acılarıyla zerre kadar ilgilenmiyor. Hakim olduğu bölgelerde vahşi şeriat yönetimi uygulayan Taliban, her fırsatta ABD ile anlaşıp iktidar ortağı olmaya hazır olduğunu ilan ediyor.

ABD için tetikçilik yaptığında da iktidar olduğunda da işgale karşı savaştığında da aynı yöntemleri kullanan cihatçılar, daha özel planda Taliban, Afganistan halklarının başına gelmiş en yıkıcı musibetlerden biridir. Bununla birlikte cihatçıları/Taliban’ı yaratan da silahlandıran da iktidara taşıyan da iktidardan düşüren de ABD emperyalizmidir. Yani Afganistan halklarının 40 yıldır yaşadığı acıların-yıkımların-kıyımların esas sorumlusu emperyalistlerdir. Afgan halklarının on yıllara yayılan bu kabusa son verebilmeleri ise ancak emperyalist işgalcilerden ve Taliban musibetinden kurtulmalarıyla mümkün olacaktır.