Afganistan “barış” görüşmeleri başladı

“Barış görüşmeleri” başlangıçta Mart ayı için planlanmıştı. Ancak, tutukluların serbest bırakılmasına ilişkin devam eden anlaşmazlıklar adım atılmasını geciktirdi. Anlaşmazlıklara konu olan esir takası sorunu da şimdilik “çözülmüş” görünüyor. Afganistan’ın yakılıp-yıkılması suçunun bir numaralı sanığı olan NATO'nun Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de bu tarihi fırsatı değerlendirme çağrısıyla pazarlık masasına destek verdi.

  • Haber
  • |
  • Dünya
  • |
  • 12 Eylül 2020
  • 17:16

Afganistan’ın ABD önderliğindeki emperyalist işgalinden yaklaşık yirmi yıl sonra, “barış” görüşmeleri başladı. Taliban, ilk kez Afgan hükümeti ile “barış” masasına oturdu. Uzun zamandır beklenen görüşmeler Cumartesi günü Katar’da başladı. İlk oturum, Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdul Rahman el Thani tarafından açıldı. Toplantıda, BM Afganistan Özel Temsilcisi Zalmay Halilzad ve ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da hazır bulundu. M. Pompeo, müzakere taraflarını bir barış anlaşması imzalamaya çağırdı.   

Afgan Uzlaşma Yüksek Konseyi başkanı Abdullah Abdullah, Doha’daki barış görüşmelerinin başlamasını Afganistan tarihinde şiddetin sona ereceği bir an olarak nitelendirdi. Abdullah, “Buraya 40 yıllık akan kanı sona erdirmek ve ülke çapında kalıcı barış sağlamak için iyi niyetle geldik” açıklamasında bulundu. Taliban başkan yardımcısı Molla Abdul Ghani Baradar ise, barış müzakerelerine dürüstçe devam edeceklerini söyledi. Baradar, “Afganistan’ın bölgede ve dünyadaki diğer ülkelerle karşılıklı saygıya dayalı olumlu bir ilişkiye sahip olmasını istiyoruz.” dedi. Katar emirinin arabulucu olduğu bu müzakereler, ABD ile Taliban’ın yeniden ortak hareket etme yönünde atılmış bir adım izlenimi veriyor. 

Hatırlatmak gerekiyor ki, Taliban bir Amerikan imalatıdır. ABD ve Pakistan istihbaratının desteği ile Afganistan’da iktidarı ele geçirmişti. 11 Eylül saldırılarını bahane eden ABD 2001’de Taliban yönetimini yıkma iddiasıyla Afganistan’ı işgal etmişti. ABD, iddia ettiği gibi Afganistan’da zafer kazanmadı. Zira onlara göre zafer, Taliban güçlerinin imha edilmesi anlamına geliyordu. Aradan geçen 19 yıla rağmen Taliban’ın etkisini kıramayan ABD, şimdi bu şeriatçı çeteyle “barış masası”nda buluşmuş oldu. 

Bir tür ABD kuklası olan Afgan hükümeti ateşkesi “birinci öncelik” saydığını belirtse de, bunun bir an önce uygulanacağından şüphe ediliyor. Zira çatışan taraflar arasında fazlasıyla güvensizlik olduğu belirtiliyor. Çatışmaların devam ediyor olması, en büyük anlaşmazlık noktası olarak gösteriliyor. Zira neredeyse her gün saldırılar ve çatışmalar yaşanıyor, bomba yüklü araçlar patlatılıyor. Başkan Yardımcısı Amrullah Salih, hafta başında bir saldırıdan kıl payı kurtulmuştu.

Öte yandan, kadınların konumu ve rolü, oluşturulacak Afganistan anayasası gibi konularda da önemli anlaşmazlıklar olduğu belirtiliyor. Taliban, Afganistan İslam Cumhuriyeti’nin mevcut anayasası yerine şeriata dayalı İslam emirliği kurmak istiyor.

“Barış müzakereleri”nin “jesti” olarak asker çekilmesi

Taliban, Şubat ayında Trump yönetimiyle ABD kuvvetlerinin kademeli olarak geri çekilmesini düzenleyen bir anlaşma imzalamıştı. ABD Başkanı Donald Trump, Perşembe günü Beyaz Saray’da yaptığı konuşmada Afganistan’da bulunan 8.600 ABD askerinin “çok kısa sürede” 4 bin’e düşeceğini duyurmuştu. Trump ayrıca, Şubat başından bu yana ülkede hiçbir ABD askerinin öldürülmediğini ve Afganistan’da büyük ilerlemelerin kaydedildiğini söylemişti. Trump’ın seçim çalışmaları kapsamında görüşmelerin şimdi başlaması, Amerikalıların geri çekilme yönünde verdikleri sözlerin Taliban’ı ikna ettiğine işaret ediyor. 

“Barış görüşmeleri” başlangıçta Mart ayı için planlanmıştı. Ancak, tutukluların serbest bırakılmasına ilişkin devam eden anlaşmazlıklar adım atılmasını geciktirdi. Anlaşmazlıklara konu olan esir takası sorunu da şimdilik “çözülmüş” görünüyor. Dolayısıyla her iki taraf da esir takasını tamamlanmış olarak kabul ediyor. Taliban tarafından tutulan bin mahkum karşılığında, yaklaşık 5 bin Taliban mensubu serbest bırakıldı. 

Taliban’la pazarlık masasının kurulması, Afganistan’ın yakılıp-yıkılması suçunun bir numaralı sanığı olan NATO tarafından da desteklendi. Emperyalist savaş aygıtının Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Twitter’da, tüm müzakere taraflarının bu tarihi fırsatı değerlendirmeleri gerektiğini yazdı.