DİSK’e bağlı Sosyal-İş Sendikası, bugün Ankara’da 8. Olağan Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi.
Genel Kurul için divan oluşturulduktan sonra Sosyal-İş Genel Başkanı ve Divan Başkanı olarak Metin Ebetürk söz aldı ve tüm adaylara başarılar diledi. Ardından açılış konuşması, konuk konuşmaları, şube yönetim-denetleme ve disiplin kurulunun raporlarının okunması, aklanma, adayların başvurularının başlaması, seçim ve kapanış olarak gündemler okundu ve oy birliği ile kabul edildi.
Açılış konuşmasını yapmak için Ankara Şube Başkanı Murat Bozbeyoğlu kürsüye çıktı. Murat Bozbeyoğlu; genel kurulda Ankara Diş Hekimleri Odası, Ankara Tabip Odası, SMMMO, Maden Mühendisleri Odası, SES, Eğitim-Sen, Genel-İş, İMO, İstanbul Eczacılar Kooperatifi, TBMM, Tüm Bel-Sen’in de aralarında olduğu birçok kurumdan delege olarak gelen işçiler olduğundan söz etti. Konuşmasında işçilerin örgütlenmesinin gerekliliğine ve önemine işaret eden Bozbeyoğlu şu ifadeleri kullandı:
“Haksızlıkların, hukuksuzlukların yaşandığı bir dünyada yaşıyoruz. Patronların işçi sınıfının bölünmesi yönündeki politikaları işçilerin örgütsüz olduğu koşullarda işe yarıyor. Bizim örgütsüzlüğümüzden faydalanarak bize düşman birçok yasayı çok kolay geçirebiliyorlar. Geçmiş dönemde kazandığımız haklarımız şimdi elimizden alınıyor, kiralık işçilik, arabuluculuk gibi yasalarla geleceksiz bir şekilde çalıştırılıyoruz. Şimdi de kıdem tazminatımızı gasp etmenin peşindeler. Artık yaşamlarımıza da kastediyorlar. Ağustos’ta 148 işçi hayatını kaybetti. Daha fazla kâr için her gün 5-6 işçi öldürülüyor. Bunun temel nedeni de diğerlerinde olduğu gibi bizim örgütsüzlüğümüzdür. Ülkemizde sendikalaşma oranı %8.5 tur ve bunların da önemli bir kısmı toplu iş sözleşmesinden mahrumdur. Durum buyken trilyonluk araçlarla sendikacılık yaptığını zanneden sendikacılar vardır ülkede. Bize yöneltilen tüm bu saldırılara karşı daha kararlı, daha azimli, daha inançlı hareket etmeliyiz.
“Diğer yandan işçi sınıfının bileşeni olan kadınlar bugün daha fazla baskı ve sömürüye maruz kalıyor. Kadınların %50’si aradığı halde iş bulamıyor. Bulanları çoğu ise sigortasız, daha düşük ücretlerle çalıştırılıyor. Kadın cinayetleri, taciz ve tecavüz daha da artmış durumda. Kadına yönelik şiddetin, taciz ve tecavüzün son bulması için kadın ve erkek emekçilerin el ele verip mücadele etmesi gerekiyor.
“Aynı şekilde yakıcı bir sorun olan iklim krizine karşı da mücadeleyi büyütmek gerekiyor. İklim krizi bugün en fazla yoksulları ve işçileri etkiliyor. Dünyayı kirleten ise emperyalistler ve para babaları oluyor.
“Ülkemizde ekonomik kriz var, yasaklanan grevler var, yok sayılan halk iradesi var. Biz bu tabloya layık değiliz ve bunu değiştirecek gücümüz de var. Tek çözüm örgütlenmek ve birlikte hareket etmektir.”
Konuk konuşmaları başlığında Genel Başkan Metin Ebetürk söz alarak yapılan genel kurulun Türkiye’ye ve dünya işçi sınıfına katkı sunması dileklerini sundu. Dün gerçekleşen İstanbul depreminden kaynaklı “Devlet için önemli olan insan canı değil, paradır. Bizi ise bir metadan farklı görmüyorlar, bu da kapitalizmin bizi koyduğu yeri açıkça gözler önüne seriyor” diyerek çarpık kentleşme ve ihmallerden söz etti. Ülkede keyfi bir rejimin hüküm sürdüğünü söyleyen Ebetürk, taşeron düzenlemesinin olduğu 696 sayılı KHK’ya değinerek “Tamamen bir aldatmacadır. Sahte kadroya geçirilen birçok işçinin birçok hakkı eriyip gitmiştir. O işçiler şimdi daha da kötü koşullar altında çalışıyorlar” dedi. Hacettepe Üniversitesi’nde verilen dişe diş mücadele sonucu kazanımın olduğunu ifade eden Ebetürk, kazanımın bu kadarla kalmayacağını da belirterek konuşmasını sonlandırdı.
TBMM’de milletvekili danışmanlığı yapan bir kadın işçi konuşmasında yaşadıkları sıkıntıları anlattı. “Biz de birçok alanda sorunlar yaşıyoruz, sözleşmemiz her yıl yenilendiği için kıdem tazminatı alamıyoruz mesela, işsizlik maaşı alamıyoruz. Hemen hemen hiçbiri işçi olmayan, holding sahibi, gemi sahibi, şirket sahibi milletvekillerinin biz işçileri anlaması imkansız. İşçiyi ancak işçi anlar. Bizim de bu bilinçle mücadeleyi büyütmemiz gerekiyor” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Şube sekreterinin, sözlü olarak ifade edilen ve yazılı olarak bulunan çalışma raporunun okunmaması önerisi kabul edildi. Sosyal-İş Genel Sekreterinin, adayların ve diğer konukların konuşmalarından sonra yönetim, denetleme ve disiplin kurulunun raporları okundu. Öğleden sonra ise tek bir listenin olduğu kurul, yapılan seçimin ardından sonlandırıldı.
Kızıl Bayrak / Ankara