Sinbo direnişinin 32. gününde 17. Direniş Okulu

Sinbo’da Kod-29’dan işten çıkarılan TOMİS üyesi Dilbent Türker’in başlattığı direniş 32. günündeydi. Dev Yapı-İş Kayseri Bölge Temsilcisi Haydar Baran’ın sunumu ile 17. Direniş Okulu gerçekleştirildi.

  • Haber
  • |
  • Sınıf
  • |
  • 25 Şubat 2021
  • 20:59

Sinbo’da ücretsiz izin saldırısını püskürtüp işe başladıktan sonra Kod-29’dan işten çıkarılan TOMİS üyesi işçi Dilbent Türker, Kod 29’un kaldırılması talebiyle direnişine devam ediyor. 

Direnişin 32. gününde Dilbent Türker, DEV TEKSTİL’in SML Etiket önündeki direniş çadırını direnişçi işçiler ve Dev Yapı-İş Kayseri Bölge Temsilcisi Haydar Baran ile birlikte kurdular. Ücretsiz izin saldırısına karşı direnişte olan Migros Depo işçilerinin Kod-29 ile işten atılmasına karşı destek mesajı yollandı. Sonrasında ise Sinbo önünde “Ücretsiz İzin Saldırısı ve Keyfi İşten Atmalar” başlıklı 17. Direniş Okulu Haydar Baran’ın sunumu ile gerçekleştirildi. 

“Kod-29 patronlara uygulansın”

Ücretsiz izin saldırısına karşı 52 gündür direnişlerini sürdüren Migros Depo işçilerinin direnişini selamlayan Türker, Kod-29 ile işten çıkarılmalarına karşı şu ifadeleri kullandı:

“Migros işçileri kötü koşulları iyileştirdikleri ve sendikalı olarak çalıştıkları için ücretsiz izne çıkarılmıştı. Migros patronu ücretsiz izinde olan işçileri Kod-29 ile işten atmıştır. Kod-29, mücadele eden, hakkını isteyen, kötü koşulları iyileştirmek isteyen işçilere değil, yasaları çiğneyen, ucu açık yasalara sırtını dayayan ahlaksız patronlara uygulanmalıdır. Migros işçilerinin mücadeleleri mücadelemizdir.”

Direniş Okulu: Ücretsiz izin ve keyfi işten atmalar

Direniş okulunda sunum yapan Dev Yapı-İş Kayseri Bölge Temsilcisi Haydar Baran ücretsiz izin, keyfi işten atmalar ve Kod-29 saldırısına dair değinmeler ile söze başlayarak bu saldırıların bizzat kapitalistleri korumak için yapıldığını vurguladı. Kapitalizmin küresel çaptaki krizinden söz eden Baran, Türkiye’de de sermayedarların yararına ve işçilerin zararına Kod-29, ücretsiz izin gibi burjuva yasalara dayanan birçok saldırının hayata geçirilmesinden bahsetti. 

Sunumda, sermayenin işten atmaları yasaklamasının göstermelik olduğundan ve bunun hemen ardından ücretsiz izin saldırısının hayata geçirildiğinden bahsedildi. Ücretsiz iznin bu saldırıdan da önce var olduğunu söyleyen Baran, bu iznin işçinin onayı olmadan kullanılmadığına dikkat çekti. Yeni çıkarılan ücretsiz izin yasası ile birlikte ise bu onayın işçilerden alınarak sermayedarların onayına bırakıldığı ifade edildi.

Bu saldırılar eşliğinde kapitalistlerin kârlarının artmaya devam ettiğinin altını çizen Baran, işçinin emeğinin maliyetinin giderek daha da düşürüldüğünü vurguladı. İşsizlik fonunun işçilerin cebinden çıkan paralar ile oluşturulmasına rağmen bu fonun sermayedarlar tarafından kullanıldığını belirten Baran, kısa çalışma kapsamında ya da ücretsiz izinde işçiye verilen ücretin de yine işsizlik fonundan kullanılarak sermayeye hizmet sunulduğunu ifade etti.

Kod-29 maddesinin işçileri onursuzlaştırmak ve ahlaksız bir konuma düşürmek için kullanıldığından bahseden Baran, bu süreçte işten atmaların yüzde 90’nın Kod-29 üzerinden gerçekleştiği belirtildi. 

Sunumda, tüm işçi sınıfına yönelik saldırılara karşı Sinbo ve SML Etiket’in yaptığı gibi direniş yolundan gidilmesi gerektiği vurgulandı. Bürokratik sendikaların tutumlarına takılmadan geleceğe bakan ve geleceği örgütleyen sendikalar ve örgütlenmeler ile birlikte yol yürümenin önemine vurgu yapıldı. Ayrıca fabrikalarda, havzalarda, işçilerin bulunduğu her türlü alanda taban örgütlenmelerinin inşa edilmesinin esas önemde olduğunun altı çizildi. Baran “Yolumuzu açacak olan işçi sınıfının gücü ve mücadelesidir” diyerek sunumunu noktaladı. 

Sunumun ardından söz alan bir destekçi, örgütlenmelerin ve birlikteliklerin önemine değinerek konuşmasına başladı. Boğaziçi ve Yunanistan örnekleri verilerek gençliğin de birliktelikleri ve örgütlenmeleri ile yol yürüyebileceği vurgulandı. Geleceğin işçi sınıfının Meslek Yüksekokullarında şekillendiği vurgulanarak “Bugünden oralarda birlikteliklerimizi çoğaltmalıyız” denildi. 

Bir başka destekçi, Sinbo ve SML Etiket direnişçilerinin, işçi sınıfının bugünü ve yarını için direndiğini vurguladı. Sinbo’da ve SML Etiket’te salt ekonomik taleplerin olduğu bir mücadelenin verilmediğini belirtti. Gündelik kazanımların elde edilebileceği, ama örgütlü birliktelik yok ise kazanılan hakların tekrar gasp edileceği belirtilerek örgütlü mücadelenin önemine vurgu yapıldı. 

Direnişçi SML işçisi; patronun ilk önce kendilerine rüşvet teklif ettiğinden söz etti. Bunu kabullenmedikleri zaman ise Kod-29 saldırısı ile tehdit edildiklerini ifade eden SML direnişçisi, kendilerinin normal bir şekilde işten atıldıklarını belirtirken, Kod-29’un işçiler üzerinde nasıl bir tehdit aracı olarak kullanıldığını ifade etti.

Direnişçi Dilbent Türker konuşmasına Haydar Baran’a desteklerinden dolayı teşekkür ederek başladı. İşçilerin vermiş olduğu mücadelenin önemine değinerek mevcut hakların kaybedilmemesi için de örgütlü bir şekilde mücadele ihtiyacına değindi. Türker, işçi sınıfına yönelik saldırılara karşı direnişlerin yol gösterdiğini vurguladı.

Türker’in konuşmasının ardından PTT, HSK, Baldur, Yasin Kaplan, Ekmekçioğulları, Migros, ve diğer illerde direnen işçilerin direnişleri selamlandı. 

Selamlamanın ardından TOMİS temsilcisi; ücretsiz izin saldırısını direniş ile püskürttüklerini, Kod-29 saldırısının da yine direniş ile püskürtüleceğini ifade etti. Direnişlerinin 52. gününde olan Migros işçilerinin Kod-29 saldırısı ile işten atıldıklarını ve bunun karşısında direnişlerine kararlılıkla devam ettiklerinden bahsetti. Ayrıca direnişlerle dayanışmanın ve direnişleri birleştirmenin önemine de dikkat çekilerek Sinbo ve SML Etiket üzerinden dayanışma örnek verildi. Son olarak yarın ücretsiz izin saldırısına karşı açılan davanın ilk duruşmasına çağrı yapıldı.

Son olarak TOMİS’ten bir başka temsilci tarafından yapılan konuşmada, ücretsiz izin ve Kod-29 saldırılarının işçileri bölmek, parçalamak ve tehdit etmek için kullanıldığı belirtildi. Bugün bu saldırıların sadece TOMİS ve Dilbent Türker üzerinden yaşanmadığı bu saldırının milyonlarca işçiyi mücadeleden uzaklaştırmak için yapıldığına değinildi. “İşçi sınıfının kurtuluşu kendi eseri olacaktır” diyen TOMİS temsilcisi “Birleşelim, sendikalaşalım, örgütlenelim” ifadeleriyle sözlerini noktaladı.

Birleşik İşçi Kurultayı'nın da destek ziyaretinde bulunduğu direnişin bugünü, iş çıkışında işçilere yapılan konuşmalarla örgütlenme çağrısıyla geride kaldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul