Sinbo’da Kod-29 ile işten atılmasına karşı direnen Dilbent Türker bugün direnişinin 38. günündeydi. Bugün, direniş çadırında 18. Direniş Okulu 8 Mart gündemiyle gerçekleştirildi.
İşçi Emekçi Kadın Komisyonları (İEKK) tarafından yapılan sunumda, 8 Mart'ın tarihçesi ve güncel çağrısı ele alındı. SML Etiket direnişçileri de direniş okuluna katıldı.
8 Mart’ın yaratıcısı kadın işçiler
Pandemi sürecinde baskı ve sömürünün arttığına, krizin derinleştiğine değinerek söze başlayan İEKK temsilcisi krizin en ağır faturasının işçi-emekçi kadınlara çıkarıldığından bahsetti. “Özellikle bu süreçte işçi-emekçi kadınların yaşadığı baskı, şiddet ve sömürü ağırlaşmış durumda” diyen İEKK temsilcisi, buna karşı 8 Mart’ın çağrısının direniş olduğunu, direnen işçi-emekçi kadınların yol gösterdiğini ifade ederek “Sinbo’da, SML Etiket’te, Migros’ta ve daha pek çok yerde kadın işçiler mücadelede en önde yer alıyor” dedi.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün eşitlik ve özgürlük mücadelelerini haykıran kadın işçiler tarafından yaratıldığını vurgulayan İEKK temsilcisi, devrimci kadın önderlerden Clara Zetkin’in rolüne değindi.
“8 Mart’ta taleplerimizi daha güçlü haykıralım”
8 Mart’ın güncel çağrısını ele alarak sunumuna devam eden İEKK temsilcisi, kadın işçi-emekçilerin bugün ağırlaşan çalışma koşullarını, artan baskıları, mobbingleri, işten çıkarmaları örnekledi. “Pandemide ilk başta işten çıkarılan kadın işçiler oluyor, kadın işçiler üzerindeki baskı ve mobbing artıyor, öncelikle kadın işçilerin ücretleri düşürülüyor” diyen İEKK temsilcisi, AKP-MHP iktidarının kadın üzerindeki baskıların artmasındaki sorumluluğundan bahsetti ve “Bunlara karşı 8 Mart’ta taleplerimizi çok daha güçlü bir şekilde haykırmamız gerekiyor” diye ekledi.
Kadınların bugün kazandıkları her hakkın gerisinde, büyük bedeller ödenen mücadeleler olduğunu, bunun başında da işçi sınıfının ve sosyalist hareketin yer aldığını vurgulayan İEKK temsilcisi, bugünün mücadelelerine ışık tutması için geçmiş deneyimlere bakmak gerektiğini ifade etti.
“Bugün mücadele etmekten başka yapabileceğimiz bir şey yok” diyen İEKK temsilcisi, bugün kadın işçilerin gösterdiği mücadelelerin, direnişlerin önemine dikkat çekti. Tüm işçi-emekçi kadınları bu mücadelelerin bir parçası haline getirmek gerektiğini vurgulayarak sözü katılımcılara bıraktı.
“8 Mart’ın mirasını ileriye taşımak bizlere düşüyor”
Sinbo direnişçisi Dilbent Türker İEKK’ya teşekkür ederek söze başladı. “New York’lu kadın işçilerin bizlere bıraktığı mirası ileriye götürmek biz kadın işçilerin görevidir” diyen Türker, Sinbo’daki kazanımlarının direnişin sonucu olduğuna değindi. Hakların direnişlerle, mücadelelerle kazanıldığını vurgulayan Türker, 8 Mart’ta SML Etiket işçilerinin de katılımıyla Sinbo direniş çadırında saat 15.00’te gerçekleşecek etkinliğin çağrısıyla sözünü noktaladı.
Söz alan DEV TEKSTİL temsilcisi “8 Mart bir direniş günü” diyerek 8 Mart’ta direniş alanlarında, sokaklarda olmak gerektiğini vurguladı. Ardından SML Etiket direnişçisi bir konuşma yaptı. SML Etiket’te işten çıkarılmadan önce verdikleri mücadeleden bahseden Seçil Arı, “Çalışan kadın sayısının çok olmasına rağmen fabrikada kreş yoktu. Offset (ayıklama) bölümünde yalnızca kadınlar çalışıyordu ama sorumlu kişiler erkeklerdi, biz buna karşı mücadele veriyorduk” dedi.
Son olarak söz alan İEKK temsilcisi; işyerlerinde daha fazla ezilip baskı gördükleri için, mücadeleye atılma konusunda başta çekinceleri olan kadın işçilerin bir kez başkaldırdıktan sonra özgürleşerek mücadelelerin en önünde yer aldıklarını, direnişlerde daha kararlılık gösterdiklerini vurguladı.
“Bıkmadan usanmadan mücadelemizi sürdüreceğiz. İEKK olarak biz de 8 Mart’ta direniş çadırında olacağız.” denildikten sonra 8 Mart’ta direnişlere destek verme çağrısıyla direniş okulu sona erdi.
Direniş okulunun ardından Sinbo’da iş çıkışında işçilere seslenilerek direnişin 38. günü geride bırakıldı.
Kızıl Bayrak / İstanbul