Kadın düşmanı politikaları her alana yansıyan tek adam rejiminin kadınlara dönük saldırıları devam ediyor. Söylemleri, yasaları, açıklamaları ile kadına düşmanlıkta yarışan düzenin sözcülerine mahkeme kararları eşlik ediyor.
Son olarak Yargıtay, Ankara’da 2 çocuk annesi kadının açtığı boşanma davasında, kendisine şiddet uygulayan kocasıyla bu nedenle evi terk eden kadını eşit derecede kusurlu buldu.
Davanın görüldüğü Ankara Batı 3. Aile Mahkemesi, 2014 yılında verdiği kararda, kadının şiddet gördüğünü ve sık sık evi ve çocukları terk ettiğini bildirerek kocayı ağır, kadını ise az kusurlu buldu.
Çocukların vekaletini anneye veren hakim, kocanın manevi tazminat ödemesinde karar kıldı.
Karar temyiz edilince dosya Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’ne gitti. Daire; kadının sık sık evi terk ettiği ve uzun sürelerle geri dönmediğini, son tartışmada ise eşine, “Senden iğreniyorum, nefret ediyorum. Seni sevmiyorum, istemiyorum” dediğini öne sürerek kadına şiddeti de bunlara dayanarak meşrulaştırdı ve her iki tarafı “eşit derecede kusurlu” buldu. Bunun sonucunda mahkemenin kararını bozan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin hükmüne karşın yerel mahkeme, kararını korudu.
Bunun üzerine dosya, Yargıtay Genel Kurulu’na gitti. Hukuk Kurulu da Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin aldığı kararla aynı yönde karara hükmederek mahkemenin önceki kararda direnmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna hükmetti.
Yaşanan bu olay kadın haklarının güvencesinin yasalar, mahkemeler, sözleşmeler olmadığını bir kez daha göstermiştir. Kadınların güvencesi ancak sokaktaki kararlı mücadeledir.