Geçtiğimiz yıl pandemiden dolayı ertelenen Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda başarı gösteren kadın sporcular Türkiye’deki din istismarcıları tarafından hedef alındı. İhsan Şenocak adlı gerici, A Milli Kadın Voleybol Takımı’ndaki sporcuları hedef aldı. Bu meczup Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, kadınların yerinin oyun alanları olmadığını savundu.
Çin’i 3-0 mağlup eden Türkiye A Milli Kadın Voleybol Takımı oyuncularını hedef alarak, Twitter hesabında kin ve gericilik kusan İhsan Şenocak şu ifadeleri kullandı:
“İslamın kızı! Sen oyun alanlarının değil, imanın, iffetin, ahlakın, hayanın, edebin sultanısın; sen 'burnunu göstermekten utanan' anaların evladısın. Ekranlara ve sakallı ağabeylerinin popüler kültürün kurbanlarına 'sultan' demesine aldanmayasın! Umudumuz da duamız da sensin!”
Kadını tüm toplumsal alanlardan kovarak dört duvar arasına hapsetmeye çalışan dinci-gerici zihniyetin temsilcileri, sapkınlıklarını sık sık dışa vuruyor. Bu aynı meczup, daha önce de pantolon giyen, üniversiteye giden kadınları hedef almış, “genç kayınvalidelerin şehvet uyandırdığını” söylemişti.
Yozlaşmış/mafyatik AKP zihniyetinin aynası olan bu zat, sapkın yaklaşımını eleştirenleri ise küstahça tehdit etti. Sapkınlığını savunmakla yetinmedi, kendisini eleştirenleri saray yargısına şikayet edeceğini de ilan etti. Kadın cinayetlerinde “iyi hal” indirimleri veren, tacizciyi ve tecavüzcüyü koruyup kollayan saray yargısının, bu sapkınlığı eleştirenleri mahkum edeceğine güveniyor olmalı. Sırtını iktidara dayayan sapkınlığın bu kadar aleni ve küstahça savunulabilmesi, mafyatik AKP-MHP rejiminin zihniyetini de gözler önüne seriyor.
Kadın sporcular: “Ne giyeceğimize biz karar veririz”
Türkiye’de kadın düşmanlarının gerici açıklamaları devam ederken dünya genelinde de kadın sporcular özellikle cinsel kimlikleri üzerinden hedef alınıyor. Kimi yerlerde giyimlerinin “açık” olduğuna dair tartışmalar sürerken kimi yerlerde de kadın sporcular cinsiyetçi giyim politikalarının dayatılmasına karşı ses yükseltiyor.
İngiliz Şampiyonası’nda bir yetkili kısa mesafe koşusu ve uzun atlama alanlarında yarışan 24 yaşındaki İngiliz sporcu Olivia Breen’in yarışlarda giydiği kıyafet için “çok kısa ve açık” demişti. Açıklamaya tepkisini yükselten Breen’e diğer kadın sporcular da destek vermişlerdi.
Öte yandan kadın sporcuları cinsel bir meta olarak gören ve giyimlerine karışan bir başka örnek ise Norveç kadın plaj hentbol takımının Bulgaristan’da düzenlenen Avrupa Şampiyonası sırasında “uygunsuz giyim” nedeniyle para cezasına çarptırılmasıyla yaşandı. Kadın sporcuların yönetmeliğin dayattığı bikini altını giymeyi reddederek erkek sporcular gibi şort giymesi kadın sporcuların “cezalandırılması” için gerekçe yapıldı. İsviçre’de düzenlenen Avrupa Artistik Jimnastik Şampiyonası’nda da kadın sporcular tarafından kıyafet protestoları gerçekleştirildi. Alman jimnastikçiler tam vücut takım elbise giyerek dayatmaları protesto ettiler.
En uç örnekleri Türkiye’de görülse de, kadınlara yapılan müdahalelerin giderek artması, farklı devletlerdeki burjuva gericiliğinin daha koyulaşmasıyla bağlantılıdır. Zira gericiliğin koyulaştığı her yerde kadın sorunu da derinleşir.