Türk Tabipleri Birliği (TTB) Cumartesi Anneleri’nin gözaltında karşılaştığı işkenceye dair yazılı açıklama yaptı. Açıklamada her hafta gözaltına alınan Cumartesi Anneleri’nin sıcak havada kapalı araçta bekletilmesinin kötü muamele yasağının ihlali olduğu vurgulandı.
Küresel ortalama sıcaklıkların rekor düzeye ulaştığı hatırlatılan açıklamada şöyle devam edildi:
“Türkiye’de de etkili olan ve bir halk sağlığı sorunu haline gelen aşırı sıcaklara yönelik devletin tüm ilgili kurumlarının acil önlemler alması gerekirken, keyfi bir şekilde gözaltına alınan Cumartesi Annelerinin/İnsanlarının saatlerce kapalı araçların içinde bekletilmesi işkence ve diğer kötü muamele yasağının ihlalidir.”
“Araç içi sıcaklık 60 °C’ye kadar ulaşır”
Açıklamanın devamında Cumartesi Anneleri’nin haklı ve meşru mücadelesi aktarılarak AYM kararı bir kez daha hatırlatıldı.
Aşırı sıcakların insan sağlığı üzerine etkilerine yer verilen açıklamada şöyle devam edildi:
“Öte yandan araç içlerinde sıcaklık çok kısa sürede çok yüksek değerlere ulaşmaktadır. Zira güneş ışınlarının yol açtığı kısa dalga enerjisi çarptığı nesneleri ısıtır. Aynı şekilde aracı oluşturan nesneler de (örneğin ön panel, direksiyon simidi, çocuk koltuğu vb.) çevredeki havayı iletim ve ısı yayımı yoluyla ısıtır ve ayrıca aracın içinde hapsolmuş havayı ısıtmada çok etkili olan uzun dalga radyasyonu (kırmızı) yayar. Araç içlerindeki sıcaklık artışı, araç içinde geçen süre ve ortam sıcaklıkları ile doğrudan orantılıdır. Bu alandaki bilimsel çalışmalar araç içi sıcaklıkların 2 ila 4 saat sonra içinde bulunulan ortam sıcaklığından yaklaşık 50-55 °F (27,8 -30,6 °C) yükseldiğini ortaya koymaktadır. Bu durumda, Cumartesi Annelerinin/İnsanlarının son gözaltına alındıkları tarih olan 22 Temmuz 2023’de, İstanbul’da ortam sıcaklığının yaklaşık 32,2 °C olduğu koşullarda, 2 ila 4 saat sonra araç içi sıcaklığının en az 60 °C’ye ulaştığı/ulaşabileceği söylenebilir.”
“Takipçisi olacağız”
Araç içindeki herhangi bir canlının ölüm riski altında olduğuna dikkat çekilen açıklamada son olarak şunlar ifade edildi:
“Hiç kimseye işkence ve kötü muamele yapılamayacağını, bunun Türkiye’nin de altına imza attığı uluslararası sözleşme ve belgelerde mutlak olarak yasaklandığını bir kez daha özellikle hatırlatmak isteriz.
İşkence ve diğer kötü muamele iddialarının derhal etkin bir şekilde soruşturulması ve sorumluların yargı önüne çıkarılması konusunda süreci yakından takip edeceğimizi de ayrıca belirtmek isteriz.
Sonuç olarak, yaşanan işkence ve diğer kötü muamelelerin tespit ve belgelenmesi, onarım ve hukuki süreçlerinde etkin görevimizi kararlılıkla sürdüreceğimizi bir kez daha yineliyor, işkence ve kötü muameleye maruz kalanların kurumlarımıza başvurabileceklerini hatırlatmak istiyoruz."