Cumartesi Anneleri/İnsanları 955. Hafta eyleminde tüm engellemelere rağmen, Galatasaray Meydanı’na yürüdü.
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) verdiği üç “ihlal” kararlarına rağmen polis, 15 haftadır ellerinde karanfillerle meydana yürüyen Cumartesi Anneleri / İnsanlarına saldırıyor ve gözaltı terörü estiriyor. Meşrutiyet Caddesi’nde polis barikatı ile önleri kesilen annelerinin yanı sıra Galatasaray Meydanı’na koşarak gelen İHD yönetiminden Cüneyt Yılmaz darp edilerek gözaltına alındı.
Gözaltına alınanlar akşam saatlerinde serbest bırakıldı.
***
955. Hafta eyleminde barikatın içinde bekletilen Cumartesi Anneleri/İnsanları’yla birlikte PİRHA muhabiri Dilan Şimşek’te darp edilerek gözaltına alındı.
Gözaltına alınanların isimleri şöyle:
Hanife Yıldız, İrfan Bilgin, Mikail Kırbayır, Besna Tosun, Ali Tosun, Hasan Karakoç, Gülseren Yoleri, İsmail Yücel, Davut Arslan, Cihan Kaplan, Cüneyt Yılmaz, Maside Ocak, Leman Yurtsever, Hatice Onaran, Dilan Şimşek.
“Galatasaray bizimdir”
Cumartesi Anneleri ve İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon Galatasaray Meydanı’nda okuyamadığı basın metnini şube binasında saat 14.00’de düzenlenen basın toplantısında okudu.
Gözaltına alınanların derhal serbest bırakılması istenmesinden sonra okunan basın metninde şu ifadeler yer aldı:
“25 Ağustos 2018 tarihinden beri bizi görünmez, sesimizi duyulmaz kılmak isteyen iktidar, Galatasaray’daki varlığımızı hedef aldı. Hukuksuz bir biçimde Galatasaray’a gitmemiz yasaklandı.
Anayasa Mahkemesi bu engellemeyi ‘toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının’ ihlali olarak karara bağladı.Anayasa Mahkemesi’nin bir temel hak ve özgürlüğün ihlal edildiğine karar vermesi, öncelikle devam eden ihlalin durdurulması, ihlale konu kararın veya işlemin ve bunların yol açtığı sonuçların ortadan kaldırılması anlamına gelir. İhlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasında temel kural, hak kullanımında ihlalden önceki duruma dönülmesini sağlamaktır.”
Her hafta Beyoğlu Kaymakamlığı’nın yasak kararına dayandırılarak engellendikleri vurgulanan açıklamada gözaltı teröründe uygulanan işkence aktarılarak şunlar söylendi:
“955. haftamızda ‘Temel referansımız hukuk ve insan haklarıdır. Bundan taviz verilmeyecektir’ taahhüdü ile göreve başlayan İçişleri Bakanı’na bir kez daha hatırlatıyoruz: Anayasa Mahkemesi kararlarına uymamak, Anayasa’nın kasten ihlali anlamına gelir ve suç teşkil eder. Topluma verdiğiniz sözü tutun:
Barışçıl toplanma hakkımızı ve insan hakları savunuculuğu faaliyetimizi kaymakamlık ve kolluk eliyle engellemeye son verin.
Biz hukuku ve insan haklarını referans almaya devam edeceğiz."
