Petrokimya İşçileri Birliği: Burjuva iktidarlar değil, Azerbaycan ve Ermenistan halkları kardeşimizdir!

Bu sistemde çatışma ve savaşların fitili, burjuva sınıfının çıkar ve menfaatleri için ateşleniyor. Buna rağmen faturası yine biz işçilerin, emekçilerin sırtına yıkılıyor. Koronavirüs salgını hızla yayılırken, hayat pahalılığı artarken, yoksulluk derinleşirken bu sorunlara çözüm üretmeyen burjuva iktidarlar, bütçeyi ve ülkenin kaynaklarını savaşlar için harcıyorlar. Yayılmacı-fetihçi savaşlarını finanse etmek için vergileri arttırıyor, zam üstüne zam yapıyorlar. Birçok cephede savaşın tarafı olan AKP-MHP rejimi gibi, çatışmaya girişen Azerbaycan-Ermenistan rejimleri de kendi emekçilerini yıkıma sürüklüyorlar.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 01 Ekim 2020
  • 17:30

Türkiye işçi ve emekçileri sermayenin ordularıyla değil
Azerbaycan ve Ermenistan halklarıyla kardeştir!

 

Azerbaycan ve Ermenistan orduları arasında günlerdir çatışma yaşanıyor. Sivillerin ve askerlerin yaşamını yitirdiği çatışmalardan dolayı her iki ülke de birbirini suçluyor. AKP-MHP rejimi ise “kardeş ırk” söylemiyle savaşın ateşini körüklüyor. Bu çatışmalar her iki ülke başta olmak üzere bölge halklarını yeni bir yıkım tehdidiyle karşı karşıya getiriyor. Savaşa ayrılan bütçenin faturası da emekçi sınıflara ödetilecek. İktidardakiler ise hamaset ve ölümler üzerinden politika yapmaya devam edecekler.

Emperyalist müdahalelerin, kışkırtmaların, yayılmacılığın fitilini ateşlediği çatışma ve savaşlar kızışıyor. Bunların yarattığı yıkımlar günden güne ağırlaşıyor. Dünyada kapitalist sistemin içine girdiği kriz, işçi sınıfıyla emekçileri hedef alan saldırılar yoğunlaştırılarak hafifletilmek isteniyor. Bunun için sömürü derinleştiriliyor, yoksulluk-açlık artıyor, adaletsizlik katlanılmaz bir hal alıyor, savaşlar kışkırtılıyor, milyonlar göç ettiriliyor. Bu musibetler üzerine gelen Covid-19 pandemisini fırsata çeviren iktidarın ve kapitalistlerin icraatlarından dolayı ise çalışma ve yaşam koşullarımız daha da kötüleşiyor. Burjuva sınıfının tüm ülkelerde yönetememe krizi içeride baskıyı, dışarıda savaş ve saldırganlığı tırmandırıyor.

Bir-iki hafta önce Yunanistan ile çıkartılan krizi konuşuyorduk. Bugünlerde ise fabrikalarımızda, mahallemizde son günlerde en çok Azerbaycan-Ermenistan çatışması konuşuluyor. AKP-MHP rejimi her iki olayda da “Türklük” söylemleriyle, halkları birbirine karşı kışkırtıyor. Bu demagoji, ekonomik krizin, kontrolden çıkan pandeminin ve emekçilerin ağırlaşan yaşam koşullarının üstünü örtmeye de yarıyor. Bizleri açlık ve salgın ikilemine sıkıştıranlar, utanmadan insanlık suçu olan savaşlarına yandaş olmamızı istiyorlar.

Burjuva iktidarlar ve orduları değil, emekçi halklar kardeşimizdir!

Bu sistemde çatışma ve savaşların fitili, burjuva sınıfının çıkar ve menfaatleri için ateşleniyor. Buna rağmen faturası yine biz işçilerin, emekçilerin sırtına yıkılıyor. Koronavirüs salgını hızla yayılırken, hayat pahalılığı artarken, yoksulluk derinleşirken bu sorunlara çözüm üretmeyen burjuva iktidarlar, bütçeyi ve ülkenin kaynaklarını savaşlar için harcıyorlar. Yayılmacı-fetihçi savaşlarını finanse etmek için vergileri arttırıyor, zam üstüne zam yapıyorlar. Birçok cephede savaşın tarafı olan AKP-MHP rejimi gibi, çatışmaya girişen Azerbaycan-Ermenistan rejimleri de kendi emekçilerini yıkıma sürüklüyorlar.

Savaşın fitili sermaye sınıfının çıkarları için ateşleniyor, ama bedelini bizim ödememizi istiyorlar. “İki devlet, tek millet” palavrasını pazarlayan iktidar Azerbaycan-Ermenistan savaşını da kendi sefil çıkarları için körüklüyor. Aynı zamanda dinci-şoven zehirle bizleri sersemletip savaşın destekçisi durumuna düşürmek istiyor. Ancak bizlerin kardeş olduğu, birlikte hareket edebileceğimiz tek sınıf Azerbaycan ve Ermenistan emekçi halklarıdır. Burjuva devlet yöneticilerinin kanlı planlarına ise kararlı bir şekilde itiraz etmeliyiz.

Dostlar, kardeşler!

Emperyalist yağma, talan ve savaşlara, halkların birbirine kırdırılarak bölünmek istendiği çatışma ve saldırganlığa karşı sloganımız “Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği” olmalı; ezilen, sömürülen kardeş halklarla birlik olmalıyız. Sermaye iktidarının ve dümenindeki AKP-MHP rejiminin, bizleri kirli savaş politikalarına yedekleme çabasını boşa düşürelim, ırkçı-dinci kılıflarla yapılan bölücülük ve insanlık suçlarına sessiz kalmayalım. Bilinçlenelim, örgütlenelim tüm dünya işçi sınıfıyla kardeş olduğumuzu unutmayalım. Sınıfsız, sömürüsüz, savaşsız bir dünya için mücadele edelim.

Petrokimya İşçileri Birliği
1 Ekim 2020