Kobanê davasının 3. duruşmasında 9. oturum

Kobanê davasının 3. duruşmasının 9. oturumu Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 24 Haziran 2021
  • 17:49

24’ü tutuklu 108 kişinin yargılandığı Kobanê davasının 3. duruşmasının 9. oturumu, Sincan Hapishane Kampüsünde bulunan Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Duruşma başında HDP Dış İlişkiler Komisyonu üyesi Nazmi Gür söz aldı. Gür, “Koğuştan dışarıya kadar iki kere x-ray cihazından geçiyoruz. Fakat bugün orada görev yapan bir memurun üst araması yaparken tacizine maruz kaldık. Düşmanca bir tutum ile karşı karşıya kaldık. Bu tutumu protesto ediyoruz ve kabul edemeyiz. Cezaevi yönetimine, Adalet Bakanlığı’na ileteceğiz ama cezaevi yönetimi ve çalışanlarının bu insanlık onuruna aykırı tutumunu kabul etmiyoruz. Jandarmanın bizi buraya getirirken ki tutumu da iyi değil. Kötü muameleye maruz kalıyoruz. Cezaevi çalışanları hazırladığımız savunmaları okumaya çalıştılar, bunu kabul etmiyoruz” dedi.

“Siyasetçinin düşünceyi örgütleme gibi bir sorumluluğu var”

Gür’ün ardından konuşan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eş Genel Başkanı Emine Ayna, özerklik talebinin hem DBP’nin hem de Barış ve Demokrasi Partisi’nin (BDP) tüzüğünde yer alan bir talep olduğunun altını çizdi. Ayna, “Bu talep tüm siyasi partilerde olduğu gibi o dönem çalıştığım DBP ve BDP’de devlet tarafından onaylanan tüzüklerdir. Siyasetçinin düşünceyi örgütleme gibi bir sorumluluğu var. Siyasi partilerde bunu örgütlemek zorunludur. Bunu mitingler, konuşmalar ve yazarak yaparlar. Düşüncelerimi ifade ettiğim için, düşüncelerimi partimin tüzüğüne bağlı kalarak örgütlediğim için burada bulunuyorum. İddianameye baktığım zaman, onlara delil diyemiyorum. Verilere baktığım zaman sadece konuşmalarım var” şeklinde konuştu. 

Savunmasının devamında, iddianamede somut delillerin yer almadığını vurgulayan Ayna, “Özerklik istemek, ‘devletin birliğini bütünlüğünü bozmak’ anlamına gelmez.  Özerklikle yönetilen ülkeler ortada.  Amerika Birleşik Devleti deniliyor. Her eyaletin kendi anayasası var ama tek devlet. İddianameye ilişkin yapılan konuşmaların özü bu. Bu suçlamalar nedeniyle 38 kez ağırlaştırılmış müebbet ile yargılanıyoruz” dedi.

Aranın ardından söz alan savcı siyasetçilerin tutukluluk değerlendirmesine dair mütalaasını açıkladı. 

”Sizi reddetme gerekçemiz bakidir”

İddia makamının mütalaasının sunmasının ardından Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eşbaşkanı Sebahat Tuncel söz alarak şunları söyledi:

“Bildiğiniz üzere biz sizi reddettik. Reddi hakim taleplerimiz bir üst mahkemece reddedildi ama sizi reddetme gerekçemiz hala bakidir. Bunun bir ısmarlama yargılama olduğunu ve özellikle Cumhur İttifakının istek ve talepleri doğrultusunda yapıldığını, bu iki hafta içinde çok net ortaya çıktı. Burada legal, demokratik siyaset yargılanıyor. Burada gerçeğin hakikatini gizleme durumu var. Siz burada şeklen bir yargılama yapmaya çalışıyorsunuz. Bizi de buna alet etmeye çalışıyorsunuz. Siz burada suç işliyorsunuz. İnsanlık adına da suç işliyorsunuz.” 

Asıl hesap vermesi gerekenin iktidar olduğunu belirten Tuncel, eylemler sırasında yaşamını yitiren 37 kişi hakkında gerçeğin mahkeme tarafından açığa çıkarılması gerektiğini vurguladı. Kendilerine ve katledilenlere “terörist” diyenlerin aslı terörist olduğunu vurgulayan Tuncel, asıl kapatılması gerekenin HDP’nin değil Bahçeli’nin ağzı olduğunu ifade etti.

Yapılan savunmanın ardından duruşmaya yarın devam edileceğine karar verildi.