Kızıl Bayrak’ın yeni sayısı “Krizin faturası ağırlaşıyor… Çözücü halka: Örgütlü sınıf, topyekûn mücadele!” manşetiyle yayımlandı.
Gazetenin kapak yazısında, kapitalist krizin çok yönlü faturasının ağırlaştığına işaret edilerek, şunlar ifade ediliyor:
“Ekonomik-mali krizin kabaran faturası işçi sınıfı ve emekçilerin yaşamını gün geçtikçe çekilmez hale getiriyor. Yüksek enflasyon ve arkası kesilmeyen zamlar nedeniyle hayat pahalılığının kronikleşmesi, buna karşın emekçilerin gelirlerinin açlık ve yoksulluk sınırın altında tutulması sosyal bunalımı günbegün derinleştiriyor. Günümüz Türkiye’sinde sermaye ve para babalarının zenginliği büyürken, ağır çalışma koşulları altında azgınca sömürülen milyonlarca emekçi en temel gereksinimlerini dahi karşılayamıyor.”
Yazının devamında ise işçi sınıfını örgütlü bir güç haline getirmenin önemine vurgu yapılarak şu noktaların altı çiziliyor:
“Örgütsüzlük, dağınıklık, sınıf bilincinden yoksunluk, sendikal bürokrasinin kuşatması vb. sınıf hareketinin yapısal sorunları, çelişkilerin keskinleştiği böylesi bir dönemde mevcut tablonun işçi sınıfı lehine değişmesinin önündeki en büyük engel olarak duruyor. Zira sorunları her geçen gün çeşitlenen ve ağırlaşan işçi sınıfı bu engelleri bir yerinden aşıp mücadele sahnesine çıkmakta güçlük çekiyor.
Bu durumda yakalanması ve yüklenilmesi gereken halka sınıfı örgütlemek, temel toplumsal gerçekler üzerinden bilinçlendirmek ve harekete geçirmektir. İşçi sınıfı ancak bu başarılabildiği koşulda hem içerisine itildiği cehennem koşullarından bir nebze de olsa kurtulabilir, sermayenin karşısına toplumsal bir güç olarak çıkabilir.”
Gazetenin orta sayfasında ise, sınıf hareketi ve mücadelesinde sendikaların tuttuğu yeri değerlendiren “Sendikalar ve sınıf mücadelesi” başlıklı yazıya yer veriliyor. Daha önce www.tkip.org sitesinde yayınlanan, TKİP Merkezi Yayın Organı EKİM’in Ağustos 2004 tarihli başyazısında şu vurgular yapılıyor:
"Burjuvazinin sendikalara egemen olma ve böylece onları işçi sınıfını kontrol altında tutma aygıtlarına dönüştürme çabası daha başından itibaren işçi hareketinin devrimci kanadının sert direnciyle karşılandı. Ekim Devrimi’nin zaferiyle birlikte yeni bir güç kazanan bu direnişin ve mücadelenin stratejik hedefi, sendikaları gerçek devrimci sınıf örgütleri haline getirmek, onları geniş işçi yığınları için gerçek birer sınıf mücadelesi ve sosyalizm okulu olarak değerlendirmek, ve nihayet, burjuvaziyi devirmek ve proletarya diktatörlüğünü kurmak mücadelesinde onlardan devrim mücadelesinin etkili kaldıraçları olarak yararlanmaktı (ki bu, bugün de sendikal cephedeki devrimci sınıf mücadelesinin genel perspektifini oluşturmaktadır)."
***
Gazetenin arka kapağında ise 1 Eylül Dünya Barış Günü’ne atfen “Emperyalizm savaş ve saldırganlık demektir… Kurtuluş devrimde, barış sosyalizmde!” şiarına yer veriliyor.
Gazetenin son sayısında yer alan diğer yazılar ise şu şekilde:
-Kur Korumalı Mevduat (KKM) ucubesi…
-Sarayın bilindik vizyonu: Riyakarlık
-AKP, ekonomik kriz ve sınıf mücadelesi
Yaşama hakkı ancak mücadele ile korunabilir!
-Suriye ile “normalleşme” mümkün mü?
“Liyakat”, “mülakat” tartışmaları ve rejimin çürümüşlüğü
-1 Eylül Dünya Barış Günü…
-Hakan Fidan’nın Kürdistan ve Irak ziyareti
-MESS Grup TİS süreci üzerine…
-“Yaşasın onurlu mücadelemiz!”
-Camp David ve BRICS zirvesi
-AB Afrika’da yeni bir savaşa mı hazırlanıyor?
-İsrail'in tehditleri ve direniş
-Libya İsrail işbirliği krizi…
-Ukrayna’da savaşın faturasına itirazlar…
-Gate Gourmet’te işçilerin birliği kazandı…
-Hacıbekaş etkinlikleri üzerine…
-“Mental sağlığımız için adımlar atılmalıydı”
-Vardık, varız, varolacağız!
Gazetenin tamamına buradan ulaşabilirsiniz…