“Mental sağlığımız için adımlar atılmalıydı”

Giresun Üniversitesi Sağlık Fakültesi öğrencisi deprem sürecini, sonrasını ve “online eğitim” uygulamasını Kızıl Bayrak’a değerlendirdi.

  • Haber
  • |
  • Gençlik
  • |
  • 26 Ağustos 2023
  • 08:00

-6 Şubat depremini Antakya’da yaşayan bir öğrencisin. O sürece dair yaşadıklarını aktarabilir misin?

Öncelikle psikolojik açıdan çok büyük zorluklar yaşadığımız bir dönemdi. Fakat bu psikolojik tahribatın yanı sıra, fiziksel koşulların sağlanamaması, iyi bir ortam sunulmaması ve bu dönemin iyi bir şekilde yönetilememesi bizim için çok daha yıpratıcı oldu. Elektik ve su kesintileri, şebekelerin kullanılamaması, yeterli yakıt verilmemesi bizim için çok daha zorlayıcı bir süreç oldu. İlk olarak temel insani ihtiyaçlarımız barınma ve beslenmeden mahrum bırakılmamız bizi en çok etkileyen faktörler oldu. Çok büyük zorluklarla karşılaştık. Elimizdeki yiyeceği idareli kullanmaya çalıştık, ısınmak için kullandığımız aracın yakıtının bitmemesi için tasarruflu kullandık. Elektrik ve hijyenik tuvalet olmaması bizim için çok çok zor oldu.

-Bulunduğunuz bölgede arama-kurtarma çalışmaları yapılıyor muydu?

Benim bulunduğum mahallede çok büyük yıkım olmadı. Dolayısıyla arama-kurtarmaya çok büyük ihtiyaç olmadı. Fakat merkezde ve diğer ilçelerde yardıma çok ihtiyaç vardı. Yıkım çoktu ama ilk 3-4 gün hiç yardım yoktu. Biz yaşamasak da bizim akrabalarımız diğer akrabalarını kurtarmaya gittiklerinde ekiplerin olmadığını gördüler. Biz, kurtarma ekiplerinin yokluğunu insanların can kaybetmesiyle hissettik. Can kayıplarıyla bedel ödedik.

-Şu an yaşadığınız en güncel ve yakıcı sorun nedir?

Su problemi. Hem içme hem kullanma suyu. Musluklarımızdan akan su sarı, filtrelenmiyor ve içilmiyor. Yeterli ve sürekli içme suyu olmaması bizi çok etkiliyor. Bu sıcakta birkaç şişe su için saatlerce kuyrukta bekliyor insanlar. Bunların dışında giyim, beslenme, her şeye ihtiyaç var. Buradaki insanlar evleriyle birlikte gelir sağlayacak işlerini de kaybettiler. Bebek bezi ve mama çok pahalı. Her şeye ama her şeye ulaşmakta sıkıntı yaşıyoruz ama en büyük sıkıntımız su.

-Bir üniversite öğrencisi olarak eğitim alanında ne gibi sorunlar yaşadınız?

Ben bir sağlık öğrencisiyim. Eğitimin online olması en iyi koşuldu. Yüz yüze eğitime ne biz ne okul hazırdı. Böyle bir süreçte online eğitim en mantıklısıydı ama yeterli miydi? Hayır! Sağlık öğrencisi olarak pratiğe ihtiyacımız var. Depremzede öğrencilerin devamsızlık hakkı uzatıldı, ödev ya da başka sınavla telafiler sağlandı. Ne kadar verimli oldu? 1 sene gitti. Sadece eğitim değil. Psikolojik açıdan da çok yıprandık ve bu akademik hayatımıza yansıdı.

-Direk online eğitim kararı verildi ancak depremzede öğrencilerin hayata devam edebilmesi için yüz yüze eğitim şarttı. O kaostan uzaklaşabilmek, yaşıtlarıyla motivasyonu sağlayabilmek için yüz yüze eğitim zorunluydu. Bir depremzede öğrenci olarak nasıl değerlendiriyorsun? Uzaktan eğitim yerine bir alternatif olarak yüz yüze eğitim sağlansaydı daha iyi olur muydu?

Psikolojik açıdan çok yıprandığımız için akademik kaygılardan ziyade psikolojimizin düzelmesi gerekiyordu. Eski hayatımıza adapte olmamız bizim için önemliydi. Bu yüzden bizi rehabilite edecek, sıkıntılarımızı paylaşacak, sosyal hayatımızı düzenleyecek yardımlar alabilmek bizim için çok çok önemliydi. Ne kadar kötü psikoloji o kadar kötü eğitim. Öncelikle yaraların sarılması gerekiyordu; sonrasında akademik eğitim bizim için iyi olurdu. Yüz yüze eğitim uygulanması ise o süreçte çok mümkün değildi.

İlk vazgeçilen hep eğitim oluyor. Mental sağlığın iyileştirilmesi için gerekli adımların atılmasının ardından yüz yüze eğitime geçilebilirdi. Bu seneyi tekrar okumayacağız, telafisi olmayacak. Eksiklerin tamamlanıp yola devam edilmesi gerekiyordu. İlerde sağlıkçı olacağız, eksik bilgiye yer verilmemesi lazım, çünkü eksik bilgiler bu alanda hayat kaybettirebilir. O yüzden özellikle sağlıkçıların eğitimlerinin ilk sırada olması gerekirdi.

-Son olarak söylemek istediğin bir şey var mı?

Sadece benim için değil tüm Türkiye için, gelecek doğal afetlere ve olumsuzluklara hazır olmak için gerçekten mesleğinde yetkin kişilerin iş yapması gerekir. Liyakatsizliğe izin vermemek gerekiyor. Herkes mesleğini layıkıyla yapmalı. Uzun vadede herkes için en iyisi budur.

Kızıl Bayrak/ Antakya