Sömürünün arttığı, açlık ve sefaletin derinleştiği günler yaşıyoruz. İşimizi kaybetme korkusu içerisinde, yarını nasıl çıkaracağız kaygısı yaşarken gelecek öngörüsü dahi yapamaz hale geldik. Kapitalistler ve iktidar ise bize “sabredin”, “şükredin” nasihatleri veriyor. Biz sabrettikçe, şükrettikçe sefaletimiz derinleşiyor, onların ise servetleri katlanarak artıyor. Bir avuç asalağın servetini her gün büyüttüğü, milyonların ise sefaletinin derinleştiği bu düzene mahkûm değiliz. 10 yıl önce gerçekleşen Greif direnişi geleceğimizi kazanmak, insanca çalışma ve yaşam koşulları elde etmek için izlemememiz gereken yolu gösteriyor.
Greif işgalinden öğrenelim, geleceğimiz için harekete geçelim!
850 işçinin çalıştığı Hadımköy Greif çuval fabrikasında baskı, mobbing, kötü çalışma koşulları ve taşeron sistemine karşı örgütlenen işçiler, karşı karşıya kaldıkları sömürüye “artık yeter” dediler, örgütlendiler. Greif işçilerinin örgütlülüğünü dağıtmak isteyen fabrika yönetimi bir öncü işçiyi işten attı. Örgütlülüklerine dönük saldırıyı kabul etmeyen Greif işçileri “arkadaşım yoksa üretim de yok” diyerek üretimi durdurdular. Direniş fabrika yönetimine geri adım attırdı ve atılan işçiyi geri almak zorunda kaldılar. Öncü Greif işçileri, çalışanların üçte ikisinin taşeron olduğu fabrikada taşeron ve kadrolu ayrımı yapmadan mücadele komitelerini güçlendirdiler, baskı ve sömürü koşullarına karşı daha büyük kavgaya hazırlandılar.
Greif işçileri devrimci işçilerin öncülüğünde üretimden gelen güçlerini kullanmak için eğitim çalışmaları başta olmak üzere bir dizi faaliyet gerçekleştirerek hazırlıklarını tamamladılar. İşçilerin ücret zammı ve taşeron köleliğinin kaldırılması talepleri kabul edilmedi. Sermayenin dayatmalarına, DİSK Tekstil bürokratlarının ihanetine boyun eğmeyen işçiler 10 Şubat 2014’de bir kez daha fiili olarak üretimi durdurdular. Taleplerini elde etmek için fabrikayı işgal edip üretimden gelen güçlerini kullandılar. “İşgal, grev, direniş!” şiarını yükselttiler.
Greif işçilerinin kölece çalışma koşullarına karşı sınıf mücadelesinin yasalarını rehber alarak attıkları adımlar sermaye ve sendika bürokratlarının büyük korkusu oldu. Fabrikanın denetiminin işçilerde olduğu ve 60 gün süren büyük Greif işgali, devrimci önderlik sayesinde ve doğrudan işçi demokrasisi hayata geçirilerek başarıldı. İşgal boyunca bütün kararlar işçilerin ortak kararlarıyla alındı.
Yeni Greifler yaratmak için ileri!
Bugün yaşadığımız sorunların nasıl aşılacağını Greif işgali gösteriyor. Greif işgalinin çağrısı açıktır: Sendikalı ya da sendikasız her fabrikada komiteler kurarak işçi iradesini açığa çıkaralım, sermayenin saldırılarına ve keyfi grev yasaklarına karşı dişe diş fiili-meşru mücadeleye hazırlanalım! Bu bilinç ve kararlılıkla mücadele eden devrimci işçiler olarak tüm işçi kardeşlerimizi örgütlenmeye ve mücadeleyi büyütmeye davet ediyoruz. Greif işgalinin 10. yılı vesilesiyle 18 Şubat’ta gerçekleştireceğimiz etkinliğe katılmaya, yeni Greifler yaratmak için gücümüze güç katmaya çağırıyoruz.
İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!
Söz, yetki, karar işçilere!
İşgal, grev, direniş!
Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu