Göçmenleri AB’ye salıverme tehditlerini bir süredir kullanan AKP iktidarı, İdlib’de yaşanan gelişmeler bahanesiyle sınır kapılarını “açtığı/açacağı” açıklamalarına yenilerini ekledi.
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, İdlib üzerine hamasi nutuklarla dolu açıklamasının ardından, "Artık mültecileri tutabilecek durumda değiliz" dedi.
Haberin duyurulması üzerine göçmenler sınır kapılarına doğru yola çıktı. Göçmenler yürüyerek, arabalarla, otobüslerle sınıra doğru gitmeye çalışıyor. Pazarkule Sınır Kapısı’nda tampon bölgeye gelen göçmenler Türkiye ve Yunanistan askerleri tarafından ablukaya alındı. Ayrıca göçmenler botlarla Yunanistan'a geçmek için Çanakkale’ye gidiyorlar.
Yunanistan’ın göçmenlerle ilgili bir açıklaması henüz yayınlanmadı. Geçtiğimiz günlerde Midilli Adası’nda yapmak istedikleri mülteci kampları nedeniyle ülkede gerginlik yaşanmıştı. Türkiye’nin tehdit açıklaması sonrası sınırda ortaya çıkan görüntüler de devriyeleri sıklaştırdıkları yönünde.
Yandaş medyanın rolü
AKP iktidarının borazanlığını yapan medya ise göçmenlerin haberlerini, AKP iktidarının savaş politikasında elini güçlendirmek için kullanıyor. Göçmenlerin emperyalist savaş ve işgal politikalarında koz olarak kullanıldığını gözler önüne seren haberler “kaçak geçiş”i övüyor. Bununla birlikte “kaçak”, “yasadışı” diye tabir edilen göç yollarına sürüklenmiş göçmenler, adeta yandaş medyanın “haber konusu” yapılmak adına ölüme terk ediliyor. AB’ye yoğun bir göç akışının önünün açıldığı şeklinde tehditler eşliğinde, bu akışı yansıtan haberler sergileniyor.
Bu tablo, AKP iktidarının sefil ve kirli çıkarları uğruna göçmenleri nasıl kullandığını açıkça ortaya koyuyor.
“Göçmenleri tutamayacak durumda” olduklarını açıklayan AKP şefleri diğer yandan Suriye’de, Libya’da savaştırdıkları IŞİD’ci çetelere kapılarını sonuna kadar açmaktadır.
AKP iktidarının AB ile arasında kirli pazarlıklarına alet edilen göçmenlerin bugün karşı karşıya kaldıkları tablo, emperyalist kapitalist düzenin, işçi ve emekçileri, ezilen halkları nasıl sefalete sürüklendiğini de ortaya seriyor. Erdoğan ve AKP’si bu düzenin bir parçası ve aktörlerinden biridir. İdlib’deki işgalini derinleştirmek için AB ve ABD’den askeri destek peşinde koşan AKP iktidarı, göçmenleri de bu çabası için kullanmayı hedeflemekte, emekçileri yeni bir sefaletle yüz yüze bırakmaktadır.