“İşçilerin birliği halkların kardeşliği” mücadelesini büyütelim!

Emperyalistler ve gerici çetelerle hareket edilmesi halinde ülke ve bölgenin mazlum halkları daha ağır faturalarla yüz yüze kalacaklardır. İşçi ve emekçiler “işçilerin birliği ve halkların kardeşliği” şiarını yükseltmelidir. Emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin çıkarına olan kirli savaş ve saldırganlığın karşısında durmalıdır.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 28 Şubat 2020
  • 17:02

İdlib'den son gelen haberler dünya kamuoyunun gündeminde ilk sıralarda yer alıyor. Emperyalistler ve işbirlikçilerinin kendi krizlerini aşmak ve hegemonya alanlarını genişletmek için başlattığı kirli savaşta işçi-emekçi çocukları ölüme gönderiliyor. Mazlum halkların üzerine bombalar yağdırılıyor. Emperyalist güçler bu kirli savaşta kendi ordularını kullanmak yerine gerici çeteleri silahlandırarak-eğiterek, Türkiye gibi bağımlı ülkelerin ordularını devreye sokarak kendi hesaplarına kullanıyorlar.

AKP iktidarı da Suriye'deki gerici çeteler üzerinden uzun zamandır bu saldırganlığın bir tarafı olarak yer aldı. Türk ordusu AKP iktidarının gerici hesapları doğrultusunda ülkenin, emekçilerin ve bölge halklarının çıkarına olmayan savaşın bir parçası haline getirildi. İktidar, desteklediği gerici çeteleri korumak, kollamak, Türkiye ve bölge halklarının çıkarına olmayan dinci gerici emelleri hayata geçirmek için Suriye'de, Libya'da doğrudan askeri birlikler konumlandırmış bulunuyor.

***

İhtiyaç, kirli savaş ve saldırganlığı derinleştirmek değildir. Halkların kardeşliği mücadelesini büyütmektir. Bunun da emperyalist hesaplarla, gerici-cihatçı çetelerle birlikte hareket edilmesiyle mümkün olmayacağı açıktır. Emperyalistler ve gerici çetelerle hareket edilmesi halinde ülke ve bölgenin mazlum halkları daha ağır faturalarla yüz yüze kalacaklardır. İşçi ve emekçiler “işçilerin birliği ve halkların kardeşliği” şiarını yükseltmelidir. Emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin çıkarına olan kirli savaş ve saldırganlığın karşısında durmalıdır. 

“Kapitalist düzen, işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşullarını her geçen gün daha da ağırlaştırmaktadır. Bir yandan işçi ve emekçilerin yoksulluğu ve köleliği derinleşirken öte yandan az sayıda kapitalistin servetleri sürekli olarak artmaktadır. Emperyalist-kapitalist düzenin efendileri kendi krizlerinin faturasını da işçilere, emekçilere ve ezilen halklara fatura etmektedirler. Bu fatura kardeş halklara yönelik kirli savaş ve saldırganlık biçiminde yansırken içeride ise baskının ve sömürünün artması, yeni kölelik koşullarının hayata geçirilmesi, şovenizm ve her türlü gericiliğin artması olarak yaşanmaktadır.” (DEV TEKSTİL Tüzük Madde-2)

Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası olarak bu temel yaklaşım doğrultusunda işçi ve emekçileri taraf olmaya davet ediyor. Emperyalist işgal, savaş ve saldırganlık tutumuna karşı birlik olmaya çağırıyoruz.

Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası