İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul ve Çanakkale Şubeleri Edirne'de sınır kapılarında bekleyen mülteciler üzerine rapor hazırladı.
Raporun, “mültecilerden ve yetkililerden bilgi alarak bu bilgiler doğrultusunda tespit edilen sorunları yetkililere duyurarak çözüm üretilmesine vesile olmak ve yine tespitleri kamuoyuna duyurarak mültecilerin yaşadıkları sorunlara toplumsal duyarlılık geliştirmek” amacıyla oluşturulduğu ifade edildi.
Sınırda yaşananlar bir insanlık dramı
Raporda mültecilerle ve fırsat buldukça resmi görevlilerle de görüşmeler yapıldığı belirtilerek görüşülen mültecilerin anlatımı şu ifadelerle özetlendi:
“Savaştan kaçarak Türkiye’ye sığındıklarını ancak, bulundukları illerde yoksulluk çektiklerini, çalışma izni verilmediğini, iş bulamadıklarını, iş bulsalar dahi maaşlarını alamadıklarını, yaşam alanlarında kötü muameleye ve ayrımcılığa maruz kaldıklarını, kimliklerinin verilmediğini, sağlık hizmetlerinden, eğitim hizmetlerinden yararlanamadıklarını, her an savaş bölgesine sınır dışı edilme korkusu yaşadıklarını bu nedenle Avrupa’ya gitmek istediklerini, televizyondan hükümetin sınır kapılarını açtığını duyunca da hemen en yakın sınır kapısına geldiklerini, sınıra geldiklerinden bu yana hiçbir ihtiyaçlarının karşılanmadığını ve çevrede bulunan ağaçları yakarak soğuktan korunmaya çalıştıklarını, sık sık (iki saate bir/ 5 dakikada bir) Yunanistan tarafından üzerlerine gaz bombası atıldığını, bu nedenle özellikle çocukların ve yaşlıların hastalandığını, çıkan arbede nedeniyle yaralananlar olduğunu, sağlık hizmeti alamadıklarını söylemişlerdir.”
“Sınırı geçen mülteci” sayıları gerçekle örtüşmüyor
Raporda Kapıkule, Pazarkule, İpsala sınır kapıları ve Bosnaköy sınır hattında gözlemlenen mültecilerin yaşadığı insanlık dramı anlatıldı.
Çanakkale Asos ve Ayvacık'ta mültecilerin toplanmasının olmadığı, olan mültecilerin de Edirne'ye gittiği belirtilen raporda “Hükümet yetkililerinin, 100 bin üzerinde mültecinin sınırı geçerek Avrupa’ya ulaştığı yönündeki açıklamaları, gözlemlerimizle ve basına yansıyan haberlerle örtüşmemektedir” denildi.
Çözüm için talep ve öneriler
Son olarak heyetin talep ve önerileri şöyle sıralandı:
- Mültecilerin Avrupa ile pazarlık aracı olarak kullanılmasına son verilmeli, bu tutumu ile mültecilerin hak ihlali yaşamasına neden olanlar hakkında hukuki ve cezai işlem başlatılmalı, mültecilerin yaşadıkları mağduriyetler giderilmelidir.
- Mültecilere insani yaşam koşulları sağlanmalı, eğitim, sağlık, barınma, beslenme, iş gibi temel ihtiyaçları karşılanma, mültecilere yönelik ayrımcılık ve nefret saldırıları önlenmelidir.
- Avrupa ile imzalanmış olan Geri Kabul Anlaşması feshedilmelidir.
- 1951 Cenevre Sözleşmesine konulan coğrafi çekince kaldırılmalıdır, Türkiye’de bulunan mültecilere, mültecilik hukuki statüsü verilmelidir.
- Avrupa ve dünya devletleri sınırlarını mültecilere açmalı, mültecilerin serbest dolaşım ve yerleşim hakkı kabul edilmelidir.”