Kayıp yakınlarının her Cumartesi gerçekleştirdikleri eylemi bugün Diyarbakır ve Batman’da yapıldı. Diyarbakır’da Mehmet Şirin Bayram ve Ramazan Tekin’in, Batman’da Nazım Gülmez’in akıbeti soruldu.

Diyarbakır

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları 560. hafta eylemini şube binası önünde yaptı.

Eylemde ilk söz alan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun sürekli hukuksuz saldırıların gerçekleştiğini belirterek geçen hafta HDP’li belediye eşbaşkanlarının tutuklanmasını protesto etti. Gözaltında kaybedilen Mehmet Şirin Bayram’ın kardeşi Halime Bayram yaptığı konuşmada şunları ifade etti:

“Abim yaşam hakkı elinden alındığı zaman, ben küçük bir çocuktum. 6-7 yaşındaydım, ilkokula gidiyordum. O da sadece, ‘90’lı yıllarda katmerleşerek devam eden faili meçhul cinayetlerin arasında yer alan birisiydi. Dönemin başbakanı olan Tansu Çiller’in o süreçte Cumartesi Anneleri için ‘Oturur oturur giderler’ söylemi üzerine, kendisinden sonra gelen bir iktidar aynı yöntemleri üzerinden insan hakları ihlali uygulamıştır.”

İHD Diyarbakır Şube Yöneticisi ve Kayıp Komisyonu Üyesi Hasan Yalçın, Mehmet Şirin Bayram ve Ramazan Tekin’in basın metnini okudu. Bayram ve Tekin’in 1996’da Diyarbakır Kulp’ta Tekin ailesinin evinde gözaltına alındıklarını belirten Yalçın, Bayram ailesinin tüm uğraşlarına rağmen kendilerinden bir daha haber alınamadığını belirterek akıbetlerini sordu. Konuşmaların ardından oturma eylemi yapıldı.

Batman

Kayıp yakınlarının 466. hafta eylemi İHD Batman Şube binasında yapıldı. Eylemde Nazım Gülmez’in akıbeti soruldu.

61 yaşındaki Nazım Gülmez’in Ali Boğazı’nda gerçekleştirilen askeri operasyon sonrasında 15 Ekim’de askerlerin Dersim Hozat ilçesine bağlı Taşıtlı köyüne baskın yaparak evleri yaktığı, Nazım Gülmez’i arazide kılavuzluk yapması için yanlarında götürdükleri belirtilen metnin devamında şunlar ifade edildi:

“Nazım Gülmez, çaresiz bir şekilde askerler tarafından köy muhtarı ile tüm köylülerin gözleri önünde zorla götürülür. Ailesi kendisinden o günden beri hiçbir haber alamaz.

“Gülmez’in eşi Garip Gülmez, olaydan bir ay sonra Hozat’taki binbaşıya eşinin akıbetini sorar. Binbaşı tarafından kendisine şu yanıt verilir: ‘Biz onları elimizde bir süre tuttuktan sonra serbest bıraktık, şimdi biz de onu arıyoruz.’

“Eşi Garip Gülmez bu kez Hozat savcılığına başvurur. Yapılan bu başvuru neticesinde Hozat savcılığı görevsizlik kararı verdi. Verilen görevsizlik kararı üzerine Gülmez ailesi, Elazığ Askeri Savcılığı’na başvuruda bulunur. Dosyayı bir türlü sonuçlandıramayan Elazığ Askeri Savcılığı da aileye, dosyanın Malatya DGM Savcılığı’na gönderildiği bilgisini paylaşır. Malatya Savcılığı dosya hakkında kendisinin yargı yetkisi bulunmadığı gerekçesiyle tekrar Hozat Cumhuriyet Savcılığı’na gönderir.”

İç hukuk yollarından bir sonuç alınamadığı belirtilen açıklamada, AİHM’ye yapılan başvurunun da 6 aylık süre sınırına uyulmadığı gerekçesiyle reddedildiği ifade edildi. Gülmez’in akıbeti sorularak sona eren açıklamadan sonra oturma eylemi yapıldı.