Sosyal medyadan gerçekleştirilen 840. hafta eylemi için saat 12.00'de paylaşılan videoda komisyon üyesi Sebla Arcan'ın sunumuyla ilk sözü Hüsamettin Yaman'ın ağabeyi Feyyaz Yaman aldı.

Yaman'ın ardından basın metnini Cumartesi İnsanı Betül Sinanoğlu okudu. “Türkiye’de gözaltında kaybetmelerle ilgili tüm başvuru yolları etkisiz, hukuki bir sonuç almak ise fiilen imkansız durumdadır” ifadelerini kullanarak söze başlayan Sinanoğlu, bu politikaları sürdüren hükümetlerin Türkiye gerçeğini değiştirmediğini ifade etti.

Yaman ve Gül'ü gözaltına alındı ve yine inkar edildi

Sinanoğlu devamında Hüsamettin Yaman ve Soner Gül hakkında şunları söyledi:

“Hüsamettin Yaman 2 Mayıs 1992 cumartesi günü evden çıktı. 4 Mayıs pazartesi günü Ağabeyi Feyyaz Yaman’ı işyeri telefonundan arayan bir kişi 'Hüsamettin, Soner Gül ile birlikte Fındıkzade' de gözaltına alındı. Hayatlarından endişe ediyoruz. Bir an önce emniyete başvurun' dedi. 

“Yaman ve Gül Aileleri, önce İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne ardından devletin ilgili tüm kurumlarına başvurdu. İnsan Hakları Derneği ve Af Örgütü girişimlerde bulundu. Ancak Hüsamettin ve Soner’in gözaltına alındığı kabul edilmedi. İçişleri Bakanlığı  Soner Gül’ün 10 Mart 1991 tarihinde Malatya’da yakalanan A.N. isimli şahsın sorgudaki ifadesinde ismi geçtiği için polis tarafından arandığını iddia etti. Girişimlerini sürdüren Yaman Ailesi 2 yıl boyunca polis takibinde tutuldu.” 

Ayhan Çarkın, Yaman ve Gül'ü katlettiklerini itiraf etti

Ayhan Çarkın'ın 19 Aralık 2011'de yayınlanan infazlar ve kayıplarla ilgili itiraflarının bir bölümünde Hüsamettin Yaman ve Soner Gül’ü gözaltına aldıktan sonra ormanlık bir alanda sorguladıklarını ve infaz ettiklerini açıkladığını hatırlatan Sinanoğlu devamında şunları söyledi:

“Bu beyanların ardından aile avukatları yeniden suç duyurusu yaparak dosyanın tekrar açılmasını istedi. Ayhan Çarkın'ın ifadeleri üzerine soruşturmanın canlandırılması gerekirken dosya zamanaşımına sürüklendi. Kayıp dosyalarındaki failleri cezasız bırakma ve gerçekleri karartma geleneği devam etti.” 

Kaç yıl geçerse geçsin Hüsamettin Yaman ve Soner Gül için, tüm kayıpları için adalet isteyeceklerini vurgulayan Sinanoğlu “Devletin hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 141 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz” dedi.

Kızıl Bayrak / İstanbul