Cumartesi Anneleri:

"Kasım Alpsoy ve Halil Alpsoy'u unutmadık!"

Cumartesi Anneleri 841. hafta eyleminde "Kasım Alpsoy ve Halil Alpsoy'u unutmadık!" diyerek adalet istedi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 08 Mayıs 2021
  • 14:40

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyonu ve Cumartesi Anneleri sosyal medyadan gerçekleştirdiği 841. hafta eyleminde “Kasım Alpsoy ve Halil Alpsoy’u unutmadık!” diyerek adalet istedi.

Saat 12.00'de paylaşılan videoda Hasan Ocak'ın kardeşi Maside Ocak'ın sunumuyla ilk sözü Halil Alpsoy'un eşi Fikriye Alpsoy ve Kasım Alpsoy'un eşi Erdoğan Alpsoy alarak anadillerinde eşlerinin gözaltına alınıp, kaybedilme sürecini anlattı. Ardından Avukat Tugay Bek adaletin gelmediği dava sürecini aktardı.

“Yasları bile rehin alınmış anneler”

Basın metnini okuyan Çiğdem Demirbilek “841. haftamızı anneler günü öncesinde gerçekleştiriyoruz; yarın anneler günü” ifadeleriyle söze başladı. Demirbilek anneler günü ve devletin anneler günü kutlamasındaki iki yüzlülüğünü şu ifadeleri kullanarak anlattı:

“Yarın devleti yönetenler yine anneliğin öneminden bahsedecekler. 'İtaatkar ve pasif' olması kaydıyla anneliği kutsayacaklar. Katledilen, kaybedilen evlatları için mücadele eden anneleri ötekileştirecek ve görmezden gelecekler. Yarın, yasları bile rehin alınmış kayıp ailelerinin evinde anneler günü yine derin bir boşluğa dönüşecek.”

Açık gözaltı ve kaybetme

Demirbilek, Alpsoyların gözaltına alınışı ve kaybedilişleri üzerine şunları söyledi:

“37 yaşındaki Halil Alpsoy 12 Mayıs 1994 gecesi eşi ve 40 günlük bebeğiyle birlikte akraba ziyaretinden dönüyordu. İstanbul Kanarya’daki evinin önünde bekleyen polisler tarafından gözaltına alındı. Eşi itiraz edip bağırınca kimliklerini gösteren polisler 'Merak etme. Karakola kadar götürüyoruz. Yarım saat sonra gelir' dediler. Beyaz Toros araçla götürülen Halil Alpsoy bir daha evine dönemedi. 

8 gün sonra, işkenceden tanınmaz hale gelmiş bedeni İstanbul’a 530 km uzaklıktaki Kırıkkale’de ormanlık bir alanda bulundu. Kardeşleri onu elindeki çocukluktan kalma izden teşhis edebildi. 

Halil Alpsoy'un gözaltına alınmasından bir hafta sonra, polisler amcasının oğlu Kasım Alpsoy’un Adana’daki evine de baskın yaptı. Uzun menzilli silah taşıyan çelik yelekli polisler 18 Mayıs 1994 günü sabaha karşı 30 yaşındaki Kasım Alpsoy’u gözaltına aldı.  

Seyhan İlçe Jandarma Komutanlığı’na götürülen Alpsoy burada içinde istihbaratçıların da bulunduğu bir ekip tarafından sorgulandı. 

Gözaltına alındığı günün akşamı Kasım Alpsoy’u serbest bırakıp kimliğine el koydular. “Yarın gel. Kimliğini al!” dediler. Eve döndüğünde işkenceden perişan haldeydi. Eşine daha önce İstanbul’da gözaltına alındığında kendisini sorgulayan timin Adana’ya gelerek oradaki işkencesine de katıldığını söyledi. Ertesi gün, kimliğini almak üzere bir akrabasıyla birlikte Seyhan İlçe Jandarma Komutanlığı’na gitti. Akrabası tüm gün kapıda bekledi ancak Kasım Alpsoy girdiği o binadan bir daha çıkamadı.”  

Devlet her zamanki gibi yine gözaltına aldığını inkar etti

Aleni bir şekilde gözaltına alınmalarına rağmen bugüne kadar Kasım Alpsoy ve Halil Alpsoy’un gözaltına alındıklarının inkar edildiğini belirten Demirbilek “Devletin ilgili kurumları onları gözaltına alanların, işkence ile sorgulayanların ve kaybedenlerin yargılanması için etkili araştırma, soruşturma yapma görevini yerine getirmedi” dedi.

Yetkililere ayrı ayrı seslenip adalet talep eden Demirbilek son olarak adalet aramaktan vazgeçmeyeceklerini şu ifadeleri kullanarak vurguladı:

“Kaç yıl geçerse geçsin Kasım Alpsoy ve Halil Alpsoy için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 142 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz.”

Kızıl Bayrak / İstanbul