İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon ve Cumartesi Anneleri sosyal medyadan gerçekleştirdikleri 844. hafta eyleminde gözaltında kaybedilen Ömer Söğüt’ün akıbetini sordu.
Saat 12.00’de paylaşılan videoda Hasan Ocak’ın yeğeni Dilcan Acer’in sunumuyla ilk sözü Ömer Söğüt’ün eşi Meyase Söğüt alarak Kürtçe, eşinin kaybedilişini ve sonra yaşadıklarını anlattı. Ardından kızı Ayşegül Söğüt konuştu.
Çete başının ifşaları cinayetleri ortaya çıkarıyor
Basın metnini Cumartesi İnsanları’ndan Özgen Sadet okudu. Peker’in ifşa ettiği cinayetlere değinen Sadet şunları ifade etti:
“Peker’in açıklamalarının ihbar kabul edilerek, sözünü ettiği cinayetlere ilişkin soruşturmaların açılması, etkin soruşturmalar yoluyla hakikatin ortaya çıkartılması ve faillerin cezalandırılmasını bekliyor, tüm savcıları göreve çağırıyoruz.”
Sadet Ömer Söğüt’ün gözaltında kaybedilişini şöyle anlattı:
“47 yaşındaki 8 çocuk babası Ömer Söğüt ve ailesi Lice’nin Dibek (Derxust) köyünde yaşıyordu. Güvenlik güçleri tarafından köylerinin yakılması nedeniyle göç etmek zorunda kalmışlardı. Ancak Ömer Söğüt, tek geçim kaynakları olan köy civarındaki bağlarına çalışmak üzere gidiyordu. Bu gidiş gelişlerde askerlere rastlarsa darp edilmiş halde eve dönüyordu.
20 Mayıs 1995 sabahı asmaları budamak için eşeği ile birlikte bağa gitti ancak akşam eve dönmedi. Sabah eşine bakmak için bağa giden Meyase Söğüt, onun eşyalarını gördü. Eşek ağaca bağlı haldeydi. Toprakta da bir noktaya kadar devam eden ayak izleri ve o noktadan sonra sürüp giden araç izleri vardı. Etrafa eşini sordu. Civarda binlerce askerin katıldığı askeri bir operasyon yapıldığını, bu askerlerin eşini bahçeden alıp götürdüklerini öğrendi.”
26 yıldır akıbeti bilinmiyor
Eşi serbest bırakılır diye bekleyen Meyase Söğüt’ün bir yandan da onu kendi imkanlarıyla aradığını belirten Sadet Jandarma Merkezi’ne gidip eşini sorduğunda Şahabettin ön isimli rütbeli subayın ona hakaretler yağdırdığını, darp ettiğini, savcılığa başvurduğunda ise ancak üçüncü dilekçesinin kabul edildiğini ifade etti.
Meyase Söğüt’ün eşini ararken uğradığı hakaret ve tehditleri dile getiren saat, aradan 26 yıl geçmesine rağmen Ömer Söğüt’ün akıbeti hakkında bir bilgi edinilemediğini ifade etti.
Sadet son olarak şunları söyledi:
“Kaç yıl geçerse geçsin; Ömer Söğüt için, tüm kayıplarımız için, adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 145 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz.”
Kızıl Bayrak / İstanbul