Polisin saldırısına uğradıkları 700. hafta eyleminden Cumartesi Anneleri’ne açılan dava bugün İstanbul Adliyesi 33. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Cumartesi Anneleri / İnsanları gözaltında kaybedilen yakınlarının fotoğraflarını boyunlarına asarak duruşmada yer aldı. Gözaltında katledilen ve kaybedilen yakınları için verdikleri mücadeleyi savunan kayıp yakınları, duruşmayı adeta Galatasaray Meydanı’na dönüştürdüler.
Duruşmada ilk olarak konuşan İHD Eş Genel Başkanı Av. Öztürk Türkdoğan dava açılan herkese beraat kararı verilmesi gerektiğini vurguladı.
Ardından Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak söz aldı. Maside Ocak 699 hafta eylem yaptıkları yerin 700. hafta yasaklanmasının hukuki olmadığını vurgulayarak “Galatasaray meydanını bize kapattılar. Sizin göreviniz bizi yargılamak değil, bizim hakkımızı korumanızdır” dedi. Hasan Ocak’ın ağabeyi Ali Ocak ise hukuksuz iddianameyi reddettiklerini vurguladı.
Gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren’in kardeşi Faruk Eren “Bizi yönetenler Galatasaray meydanını kapatarak ‘Biz kaybettik’ diyorlar. 12 Eylül’ü sahipleniyorlar. Kayıplarımızın hesabını sormaya devam edeceğiz” ifadelerini kullanarak konuştu.
Adil Can Ocak, babaannesi ve babasının polis kalkanları arasında gördüğünü belirterek devamında şunları söyledi: “Sonra yaka paça gözaltına alındı. Hasan Karakoç’un karın boşluğuna yumruk atıldığını gördüm. Asıl şiddete uğrayan bizdik.”
Gözaltına alındıktan sonra eylemin yasaklandığını söyleyen Cüneyt Yılmaz ise, “Ters kelepçeyle tekmelenerek gözaltına alındım. Bize dipçikle saldıran polislerin yargılanması gerek. Yakınlarının kemiklerini arayan insanların yanında olmak suç değil” dedi.
Ali Yiğit Karaca “Hak mücadelesi verilirken benim kayıtsız kalmama vicdanım elvermezdi. Suçlamayı kabul etmiyorum, beraatimi talep ediyorum” dedi.
Cumartesi İnsanı Rober Koptaş, kendilerinin değil, saldıranları yargılanması gerektiğini ifade etti. Deniz Koç yargılamanın hukuksuzluğuna vurgu yaptı.
Hakkında dava açılan Cumartesi Anneleri / İnsanları içinde bugün ifadesi alınacakların savunmalarından sonra avukatlar savunma yaptı. Ardından mahkeme heyeti; ifade vermeyen sanıkların dinlenmesine, iddianame tebliğ edilemeyen Ercan Süslü ve Hasan Akbaba’nın açık adreslerinin tespit edilmesi için kolluğa yazı yazılmasına, iddianame tebliğ edilemeyen Kenan Yıldızerler ve Onur Yanardağ’ın avukatlarının müvekkillerinin adreslerini bildirmelerinin istenmesine, olay tutanağına yasak kararının yazılı tebliğ edildiği belirten Avukat Gülseren Yoleri’ye tebligat yapıldığına dair belgenin kolluktan istenmesine, bu celse duruşmaya gelip ifade vermeyenler için bir sonraki duruşmaya davetiye çıkarılmasına hükmederek, sonraki duruşmanın adliyenin büyük duruşma salonlarından birinde yapılmasına karar verdi.
Bir sonraki duruşmanın 12 Temmuz saat 10.00’da yapılacağı belirtildi.