Cumartesi Anneleri: 12 Eylül davası bizim için kapanmayacak!

Cumartesi Anneleri 764. buluşmalarında, 12 Eylül kayıplarından, 16 Kasım 1982’de gözaltında katledilen Mustafa Asım Hayrullahoğlu için adalet istedi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 16 Kasım 2019
  • 13:21

Cumartesi Anneleri’nin gözaltında kaybedilen yakınları için adalet arayışları bugün 764. haftasındaydı. 16 Kasım 1982’de gözaltında katledilen Mustafa Asım Hayrullahoğlu için adalet istenen eylemde, 12 Eylül zihniyeti son bulana kadar mücadelenin süreceği vurgulandı.

Kayıp yakınları, insan hakları savunucuları ve desteğe gelenler, Galatasaray Meydanı’nda 65 haftadır devam eden yasak nedeniyle İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi önünde buluştu. Burada İHD İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına basın açıklaması okundu. Türkiye’deki adaletsiz düzenin teşhiriyle başlayan açıklamada, yurttaşların haklarını elde etmesini sağlayan bir düzen olmadığı belirtilerek “Yasalardaki haklarımızı kullanmamız engellendiği için, yargı hakkımızı teslim etmediği için, süreyen darbe koşullarında yaşadığımız için kayıplarımıza ve adalete ulaşamıyoruz” denildi.

Gözaltındayken işkence ile öldürüldü”

“12 Eylül kayıplarımızdan Mustafa Asım Hayrullahoğlu’nu unutmadık diyerek buluştuk” ifadeleriyle devam eden açıklamada, 2010 yılında yaşamını yitiren anne Feyziye Hayrullaoğlu’nun adalet umudunu taşıdıkları belirtilerek oğlunun kaybedilişi şöyle anlatıldı:

“Sosyalist kimliğiyle bilinen 34 yaşındaki Mustafa Asım Hayrullahoğlu İstanbul’da yaşıyordu. 14 Kasım 1982 sabahı evinden çıktı. Siyasi Şube polisleri tarafından gözaltına alınan Hayrullahoğlu, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Gayrettepe 1. Şube’ye götürüldü. 16 Kasım 1982 tarihinde gözaltındayken işkence ile öldürüldü. Ailesi her yerde onu ararken cansız bedeni polisler tarafından gizlice Kasımpaşa Zindan Arkası Kimsesizler Mezarlığı’na gömüldü.”

Anne Feyziye Hayrullahoğlu’nun başvurularının, gözaltının inkarı ve “bilmiyoruz” yanıtıyla karşılaştığı ifade edilen açıklamada, ailenin mücadelesinin sonucunda 1983 Mart ayında, oğlunun başka bir isimle gömüldüğü mezarına ulaşıldığı hatırlatıldı.

Anne Feyziye Hayrullahoğlu’nun ve avukatının başvurusuyla Sıkıyönetim 2 Numaralı Askeri Mahkemesi’nde dava açıldığı hatırlatılan açıklamada, gözaltında işkenceye tanıklık eden Namık Kemal Cibaroğlu’nun mahkemede cinayeti detaylarıyla anlattığı belirtildi. İşkenceci 5 polisten üçüne, Mustafa Hayrullahoğlu’nu işkenceyle öldürmekten 8’er ay hapis cezası ve kamudan ömür boyu men cezası verildiği aktarıldı. Sonrasında ise kararı veren iki hakimin görevden alındığı, Adli Tıp Kurumu tarafından halihazırdaki raporun yerine “işkenceyle öldürülmemiştir” raporu düzenlendiği ve mahkumiyetin de Yargıtay tarafından bozularak sanıkların beraat ettirildiği anlatıldı.

12 Eylül davası bizim için kapanmayacak”

2012 yılında Aynur Hayrullahoğlu’nun, eşinin işkenceyle öldürülmesiyle ilgili suç duyurusunda bulunarak 12 Eylül askeri darbesine ilişkin davaya müdahil olduğu hatırlatıldı. “Yalnızca 2 generalin yargılanmasıyla sınırlı tutulan dava cezasızlık zincirinin bir halkası oldu” denilen açıklama, “12 Eylül zihniyeti son bulana, Mustafa Asım Hayrullahoğlu için adalet sağlanana kadar bu dava bizim için kapanmayacak” ifadeleri ve tüm kayıplar için mücadelenin süreceği vurgusuyla noktalandı.

Açıklamadan sonra Mustafa Asım Hayrullahoğlu’nun eşi Aynur Hayrullahoğlu söz aldı, “Ekleyecek tek şey var: Öfkem devam ediyor hâlâ” diyerek bu adaletsizliği kabullenmediğini, kabullenmeyeceğini vurguladı. Bu adaletsizliğin sorumlularının ve kayıpların faillerinin onursuzluğu üzerine konuşan Hayrullahoğlu, adalet mücadelelerine yönelik polis baskısına “Artık yeter” diye tepki göstererek konuşmasını tamamladı.

Hayrullahoğlu ile birlikte gözaltına alınan ve öldürülmesine tanıklık eden Namık Kemal Cibaroğlu söz alarak gözaltında yaşadıklarını bir kez daha anlattı.

Ardından Hayrullahoğlu ailesinin avukatı Ergin Cinmen’in mektubu, 12 Eylül kayıplarından Süleyman Cihan’ın kardeşi Ahmet Cihan tarafından okundu. Hayrullah’ın sosyalist kimliğinden bahseden Av. Cinmen, askeri mahkemedeki dava sürecine değindiği mektubunda, Cumartesi Anneleri’nin mücadelesini selamladı. Mektubu okuduktan sonra Ahmet Cihan da işkencecileri ve işkencenin aklanmasını teşhir eden bir konuşma yaptı.

Son olarak Seyit Rıza’nın mezar yerinin açıklanması talebiyle eylem noktalandı.