Cumartesi Anneleri, 767. eylemlerini polis ablukasına alınan İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi önünde yaptı.
Bu haftaki eylemde, 1993 yılında Siverek’te amcasının evinden gözaltına alınarak, kendisinden bir daha haber alınamayan Hüseyin Taşkaya’nın akıbeti soruldu.
Eylemde basın açıklamasını okuyan İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, şunları söyledi:
“Hiç kimse bir hak ihlaline uğradığında etkili hak aram güvencesinden mahrum bırakılamaz. Herkesin adaleti bulma, hakkı olanı elde etme ve uğradığı haksızlığın giderilmesini talep etme hakkı vardır. Ancak bizim Anayasa’nın ve evrensel hukukun güvencesindeki bu haklarımız yok sayılıyor. Sahip olduğumuz hak ve özgürlüklere hukukun ilke ve esaslarına aykırı bir şekilde müdahale ediliyor. Herkese karşı dürüst, eşit ve tarafsız davranmakla yükümlü olan kamu görevlileri bize karşı keyfi, taraflı ve önyargılı hareket ediyor. Hukuk devleti, insan haklarına saygılı ve bu hakları koruyan, adalete ve eşitliğe uygun bağımsız bir hukuk düzeni kuran devlettir. Artık yeter kayıplarımıza ve adalete ulaşmak için hukuk devleti istiyoruz.”
6 Aralık 1993 yıllında Siverek’e bağlı Bağlar Mahallesi’nde amcasının evinde gözaltına alınarak, bir daha haber alınamayan Hüseyin Taşkaya’nın akıbetini sormak için bir araya geldiklerini ifade eden Yoleri, Taşkaya’nın kaybedilmesine ilişkin şunları söyledi:
“42 yaşındaki 4 çocuk babası Taşkaya, Siverek'te yaşıyordu. 1990’lı yıllarda tamamen Bucak Aşireti'nin hâkimiyetinde olan Siverek'te ağır hak ihlalleri yaşanıyordu. Müteahhit olan ve çevresinde sözüne itibar edilen Taşkaya, bu ihlalleri eleştirdiği için güvenlik güçlerinin ve Bucak Aşireti'nin hedefindeydi. Taşkaya, 6 Aralık 1993 tarihinde Siverek Bağlar Mahallesi'ndeki amcasının evinden askerler, polisler ve Bucak aşiretine mensup korucular tarafından gözaltına alındı. Gözaltı işlemini gerçekleştiren 30 araçlık konvoya Siverek Jandarma Karakol Komutanı Üsteğmen Ahmet Şentürk komuta ediyordu.
“Askeri yetkililer gözaltı işleminden kısa bir süre sonra Taşkaya'nın polisler tarafından götürüldüğünü söyledi. Emniyet ‘Bizde yok Sedat Bucak'a sorun’ dedi. DYP milletvekili, aşiret reisi- korucubaşı Sedat Bucak ‘Bizim ekip almış fakat devlete teslim etmiş; bundan sonra haberimiz yoktur, devlet biliyor’ dedi. Olayı soruşturmak, suçu ve suçluyu açığa çıkarmakla görevli Siverek Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, akrabalarının ve bütün mahallelinin tanıklığında gerçekleşmesine rağmen Taşkaya'nın gözaltma alınmasını ailenin soyut iddia olarak değerlendirmesinde bulundu. Ailenin tüm başvuruları sonuçsuz kaldı. Taşkaya'dan bir daha haber alınamadı.
“Hüseyin Taşkaya'nın gözaltında kaybedilmesinden dönemin Siverek Jandarma Karakol Komutamı Üsteğmen Ahmet Şentürk, Siverek kaymakamı Celalettin Yüksel, Urfa Jandarma Alay komutanı Seral Saral, Jandarma Asayiş Bölge Komutanı Korgeneral Hasan Kundakçı, Urfa Emniyet Müdürü Mehmet Cebe, Urfa Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şube Müdürü Mustafa Tekin, Urfa Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Fidanboy, Urfa Valisi Tevfik Ziyaeddin Akbulut sorumludur.
“Hüseyin Taşkaya dosyasındaki cezasızlığa son verin. Etkin soruşturma ve kovuşturma faaliyeti sonucunda Taşkkaya'nın akıbetini açıklayın. Onun gözaltında kaybedilmesine neden olanları adil bir biçimde cezalandırın.”
Açıklamanın ardından Hüseyin Taşkaya’nın kızı Serpil Taşkaya, oğlu Şerif Taşakaya ve Rıdvan Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç konuştu.