Gözaltında kaybedilen yakınları için 766. kez bir araya gelen Cumartesi Anneleri, 1994 yılında gözaltına alınarak katledilen Nihat Aydoğan’ın akıbetini sordu.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi önünde bir araya gelinen eylemde, İHD İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon’un basın açıklamasını, Besna Tosun okudu.
İnsan hakları ihlallerine ve hukuksuzluklara dikkat çekilerek “insan haklarının merkezinde olduğu siyaset” ve “hukukun üstünlüğüne dayalı yargı sistemi” talep edildiği belirtildi. 766 haftadır mücadele ettikleri vurgulandıktan sonra, bugün Nihat Aydoğan’ın akıbetinin açıklanması talebiyle buluştukları ifade edildi.
Serbest bırakıldığı idda edildi, bir daha haber alınamadı
Devamında, Aydoğan’ın gözaltına alınışı şöyle aktarıldı:
“39 yaşındaki Nihat Aydoğan Midyat Doğançay Köyü’nde yaşıyor, çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşıyordu. Korucu olmayı istemeyen Doğançaylılar üzerinde yoğun bir baskı vardı. 30 Kasım 1994 tarihinde sabah 05.00 civarı Aydoğan ailesinin evi çok sayıda özel tim, asker ve korucu tarafından basıldı. Nihat Aydoğan dövülerek yataktan kaldırıldı. Elleri ve gözleri bağlı, kanları içinde önce Midyat Jandarma Karakolu’na daha sonra da Mardin Jandarma Merkez Komutanlığı’na götürüldü.”
Devlet yetkililerinin, 20 gün sonra Aydoğan’ın savcılığa sevk edilip ifadesi alınarak serbest bırakıldığını iddia ettiği belirtilen açıklamada, “Nihat Aydoğan’dan bir daha haber alınamadı” denildi.
Jandarma zoruyla “ölü” diye kaydettirildi
“Uzun yıllar sonra, Nihat Aydoğan için nüfus kütüğüne ‘ölü’ kaydı düşüldüğü açığa çıktı” ifadelerinin kullanıldığı açıklama, ölüm bildiriminde bulunan köy muhtarının jandarma baskısıyla bu bildirimde bulunduğunu itiraf ettiği hatırlatıldı.
Nihat Aydoğan’ın akıbetinin 25 yıldır açığa çıkarılmadığı belirtilen açıklama, “Nihat Aydoğan dosyasındaki cezasızlık son bulsun. Nihat Aydoğan’ın kaybedilmesine neden olanlar adil bir biçimde yargılansın” talepleri ve Galatasaray Meydanı’ndan vazgeçmeyecekleri vurgusuyla son buldu.
“Babamın kemiklerini istiyorum”
Açıklamanın ardından söz, Nihat Aydoğan’ın kızı Nejbir Aydoğan’a bırakıldı. “Ben babamı hiç görmedim” diyen Aydoğan, babasının kemiklerini istediklerini ifade etti. 4 yıl önce babası için yaptıkları eylem sırasında Tahir Elçi’nin katledildiği haberini aldıklarını söyleyen Aydoğan, Elçi’yi anarak konuşmasını noktaladı.
Sonrasında, İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan bir konuşma yaptı. Galatasaray Meydanı’nın 67 haftadır yasaklanmasıyla ilgili konuşan Türkdoğan, yasağa karşı açtıkları davanın bekletildiğini, bir an önce sonuçlanmasını istediklerini ifade etti. Yasağın gayrı meşru olduğunun altını çizen Türkdoğan, “Orası annelerimizin, kayıp yakınlarının hafıza mekanıdır” diyerek yasaktan vazgeçilmesi çağrısı yaptı. Türkdoğan, insan hakları mücadelesinin “savaşa karşı barışta, adalette ısrar” olduğunu vurguladığı konuşmasını annelerin direnişini selamlayarak tamamladı.
Kayıp yakınlarının avukatları Tahir Elçi’nin katledilişinin 4. ve Şevket Epiözdemir’in katledilişinin 26. yıldönümünde olduğu hatırlatılan eylem, Elçi ve Epiözdemir anılarak son buldu.