Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen/katledilen yakınları için bugün 760. kez buluştu. 19 Ekim 1995’te İstanbul’da kaçırılan Fehmi Tosun ve Hüseyin Aydemir’in akıbetinin sorulduğu eylemde “Tüm kayıplarımız bulunana kadar sokakta olmaya devam edeceğiz” vurgusu yapıldı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi önünde, polis ablukası altında gerçekleştirilen eyleme kayıp yakınlarının yanı sıra milletvekillerinin de aralarında olduğu çok sayıda kişi katıldı.
İHD İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına basın açıklamasını, İHD İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri okudu. İfade özgürlüğüne yönelik baskılara dikkat çekilerek başlayan açıklamada, bu özgürlüğü korumakla yükümlü iktidarın bu hakkı ihlal etmeye devam ettiği belirtildi. Geçen haftaki eyleme saldırı hatırlatılarak “Barışı savunmaya devam edeceğiz” vurgusu yapıldı.
“Gözaltına alındım, beni öldürecekler”
Bugün Fehmi Tosun ve Hüseyin Aydemir için buluşulduğu ifade edilen açıklamada, Tosun ve Aydemir’in kaybedilişi anlatıldı. Uğradıkları basıklar nedeniyle Tosun ve Aydemir’in aileleriyle birlikte Lice’den İstanbul’a taşınmak zorunda kaldığı aktarılan açıklama şöyle devam etti:
“19 Ekim 1995 sabahı Fehmi Tosun ve arkadaşı Hüseyin Aydemir, birlikte kahvaltı ettikten sonra Tosun ailesinin Avcılar’daki evinden çıktılar. Fehmi Tosun akşam saatlerinde, silahlı, telsizli sivil polisler tarafından 34 UD 597 plakalı beyaz Toros’la evinin önüne getirildi. Kendisini gören eşi ve çocuklarına ‘Gözaltına alındım, beni öldürecekler’ diye bağırdı. Onlar Fehmi’nin yanına koşunca, zorla araca bindirilerek evinin önünden götürüldü. Olaya çevredeki komşular da tanık oldu.”
Bunun sonrasında eşi Hanım Tosun’un derhal karakola gidip olanları anlattığı belirtilen açıklamada, yetkililerin Tosun’a “Bizim yapacağımız bir şey yok” yanıtını verdiği ifade edildi. Ailenin devlet kurumlarına başvurularının sonuç vermediği, Tosun ve Aydemir’in gözaltına alındığının inkar edildiği belirtilen açıklamada, iç hukuk yollarının tükenmesinin ardından Hanım Tosun’un AİHM’ye başvurduğu kaydedildi. Türkiye’nin AİHM’ye yaptığı savunmanın ve etkin soruşturma taahhüdünün hatırlatıldığı açıklamada, bu taahhütler yerine getirilmeden dosyanın cezasızlık politikası ile kapatıldığı belirtildi.
“Haklı olduğumuz için bu kadar direniyoruz”
Kayıplar için mücadeleden vazgeçilmeyeceği vurgusuyla sona eren açıklamanın ardından Fehmi Tosun’un kızı Besna Tosun söz aldı. “Söyleyecek sözüm bitmedi” diyerek yürüttüğü mücadelenin haklılığını vurgulayan Tosun, kayıp yakınlarına yönelik polis saldırılarını ve devlet terörünü teşhir etti. “Benim babam sizin devletiniz tarafından gözaltına alındı, gözlerimin önünde” diyen Tosun, Lice Katliamı’nı da hatırlatarak 30 yıldır mücadele ettiğini, hakikati aradığını vurgulayarak “Ben değil siz suç işliyorsunuz” vurgusu yaptı.
Sonrasında Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun söz aldı. “Biz haklı olduğumuz için bu kadar direniyoruz” diyen Tosun, kayıp yakınlarına yönelik saldırılara dikkat çekerek Erdoğan ve AKP’sinin ikiyüzlü olduğunu vurguladı. Tosun “Meydanlarda kayıpları aramaktan, hesap sormaktan asla geri adım atmayacağız” vurgusuyla konuşmasını noktaladı.
Ardından, Tosun dosyasına bakan avukat Eren Keskin’in mesajı okundu. Tosun’un Kürt olduğu için kaybedildiğini ifade eden Av. Keskin, AİHM’nin Tosun dosyasından Türkiye’yi cezalandırmamasını teşhir etti.
Hüseyin Aydemir’in oğlu Aziz Aydemir’in, bütün kayıplar için adalet aramaktan ve mücadele etmekten vazgeçmeyeceğini vurguladığı mektubu okunduktan sonra eylem sona erdi.