“Ekonomiyi ısıtırken sakatladılar”

Makina Mühendisleri Odası’nın Türkiye kapitalizminin krizini değerlendirdiği bültende, kredi teşvikleriyle Haziran-Temmuz dönemindeki canlanmanın yerini “kısmi felç”e bıraktığı belirtildi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 19 Ağustos 2020
  • 22:51

Makina Mühendisleri Odası’nın “Sanayinin Sorunları ve Analizleri” Bülteni’nde TL’nin döviz karşısındaki kayıplarının ardındaki Türkiye kapitalizminin krizi ele alındı.

“Ekonomiyi ısıtırken sakatladılar” başlıklı bültende, AKP-MHP iktidarının kredi faizlerini düşürme politikası üzerinde duruldu. Haziran ve Temmuz’da ekonominin hareketlendiği ve bunu yönetemeyen sermaye iktidarının yükselen enflasyon, cari açık ve rezervlerin erimesi sorunları ile ekonomiyi sakatlandığına dikkat çekildi.

Şişirilen kredi balonunun yan etkileri

Kredi bolluğu ve teşvikiyle ekonominin Haziran ve Temmuz ayında canlandırılmaya çalışıldığı belirtilirken, “Haziran başından itibaren bu ısınma, canlanma adımı işe yaramış göründü ve Mart-Mayıs döneminde neredeyse bıçak gibi kesilen konut, otomobil satışları hızla arttı, iç talep, tüketici kredileri ile yükseldi ve durmuş sanayi çarkları işlemeye, geleceğe dönük beklentiler iyileşmeye başladı.” denildi ve devamında şu ifadeler kullanıldı:

“Ne var ki, iki ayı bulmadan iki yan etki, ekonominin motorunda hararet yaptı ve bir yandan tüketici enflasyonun düşmeyen ateşi, diğer bir yandan dövizin artık bastırılamayan fiyatı, ekonomide teklemelere yol açtı. İlk 6 ayın cari açığı 20 milyar dolara yaklaştı ve sermaye girişi yerine çıkış yaşandığı için, cari açık rezervlerden finanse edildi ve ilk 6 ayda rezervler 30 milyar dolar geriledi.”

Ekonomi kısmi felç geçirdi

Merkez Bankası’nın hem düşük faiz hem döviz kurunu kontrol etmeye çalışırken rezervlerini erittiği ve swap yoluyla aldığı dövizlerin dahi kullanıldığı ifade edilen bültende, yabancı sermayenin ve sıcak paranın ekonomiyi terk ettiğinin altı çizilerek şu değerlendirmeler yapıldı:

“Yabancıların hızlı ve büyük meblağlarla portföy çıkışları, dış kaynak bağımlılığı yüksek, dış borç stoku milli gelirinin yüzde 60’ına kadar dayanmış Türkiye ekonomisi için kısmi felç geçirmek gibi birşey. Nitekim, Ağustos başında yaşanan türbülansın ardından, ülke risk priminin 550-600 aralığına yerleşmesi, en yakın emsal ülkelerden G. Afrika’nın bile riskini yüzde 100’e yakın geride bırakması, ülke izolasyonunu gösteren önemli bir parametre.”