Koç'tan ortaöğretimde ucuz emek sömürüsü

AKP iktidarı mesleki eğitimi krizden çıkış için can simidi olarak görüyor. Nitelikli iş gücü ihtiyacını ucuz ya da bedava karşılamak için bu alanı sermayenin insafına bırakıyor.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 14 Şubat 2020
  • 13:19

AKP’nin Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk geçtiğimiz günlerde “sen ağa, ben ağa bu inekleri kim sağa” açıklamasında bulundu. Bu açıklamayı mesleki eğitim alanına daha fazla öğrenci yönlendirebilmek için kullandı. Mesleki eğitim sermaye için ucuz iş gücü kaynağı iken iktidar için eğitim alanındaki iflas eden politikalarının üstünü örtmek için kullandığı bir malzeme işlevi görüyor. Hem de bu alanda yapacağı masrafı en aza indiriyor. OSBler’de açılan mesleki eğitim merkezleri ve meslek liseleri ile iş öğrenmek için geçen zaman, sermaye için kâra dönüştürülüyor. Aynı zamanda sermayedarlar bu alanlarda eğitim adı altında iş yapıldığı için işçiye verilecek ücretten daha az bir para ile işlerini yaptırmış oluyor.

Koç Holding ‘meslek lisesi memleket meselesi’ açıklamasını 2006 yılında yaptı. Bugüne dek Koç Holding, MEB ile sayısız proje ve protokol imzaladı. Bu protokollerden bir yenisi de kodlama ve üç boyutlu modelleme üzerinden gerçekleşti. Koç’a bağlı Tüpraş, MEB ile yaptığı anlaşma dahilinde 4 ilde 30 ortaöğretim kurumunda proje sınıfları kuracak. Kocaeli’de yapılan açılışta Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu, “Tüpraş bu laboratuvarlar ile henüz ortaokul sıralarındaki öğrencilerin 21’inci yüzyıl becerileri ile tanışmasına aracılık ediyor” dedi. Ardından ise şunları söyledi: “Bu model; öğrenci, öğretmen ve sektör temsilcilerinin birlikte öğrenmesini, düşünmesini ve üretmesini esas alıyor.” Yapılan proje kapsamında Tüpraş rafinerilerinin bulunduğu Batman, Kırıkkale, İzmir ve İzmit’teki toplam 30 ortaöğretim okulunda 7. ve 8. sınıflara uygulanacak proje sınıflarında şimdiye kadar 12 bin öğrenci yer aldı.

Gençliğe dayatılan sömürü koşulları göz ardı edildiğinde bu gibi projeler anlamlıymış gibi gözüküyor. Fakat gerçekler, bu görünenin tersine işaret ediyor. Kapitalist üretim ilişkileri ve ücretli kölelik düzeni koşullarında, bu projenin esasında çocuk emeğinin ücret dahi verilmeden kölece sömürülmesi yer alıyor.

Koç sermayesi hamasi sözlerle, çocuk emeğinin sömürüsünü meşrulaştırmaya çalışıyor. “Uygulamalı eğitim”, “stajyerlik”, “çıraklık” adı altında çocuk emeğinin sömürüsü gizlenmek isteniyor. Koç sermayesinin MEB ile yaptığı protokollerle çocuk işçilik artacaktır.

Dünya genelinde 159 milyon çocuk işçi var. Her yıl ortalama 10-12 bin çocuk işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitiriyor. 2018 yılını sözde “çocuk işçiliği ile mücadele” yılı ilan eden AKP iktidarı, Türkiye’de de benzer bir tablonun önünü açmış bulunuyor. Türkiye’de çocuk işçi sayısı son yıllarda katlanarak arttı. 2019 yılı itibarıyla çocuk işçi sayısı 2 milyona ulaşırken, bunların da yüzde 78’i kayıt dışı çalışıyor.

Sermaye ve AKP iktidarının mesleki eğitim alanına yönelik uygulamaları, çocuk işçiliğin yalnızca bir boyutunu oluşturuyor. Öne sürdükleri projeler, mesleki eğitim uygulamaları ve buna paralel istatistikler “çocuk işçiliği ile mücadele” iddialarının aksine, çocuk emeği sömürüsünü yaygınlaştırmaya çalıştıklarına işaret ediyor.