Putin Donetsk ve Lugansk’ın bağımsızlığını tanıdı…

Ukrayna üzerinden restleşme sertleşiyor!

Putin’in konuşmasında yer alan bazı ifadeler, meselenin Donbass ya da Ukrayna’dan ibaret olmadığına işaret ediyor. Ukrayna örneği üzerinden Sovyet mirasının reddine ulaşan Putin, Ekim Devrimi’nden sonra kurulan cumhuriyetlerin meşruluğunu tartışmaya açtı.

  • Haber
  • |
  • Dünya
  • |
  • 22 Şubat 2022
  • 17:45

Dün Putin başkanlığında toplanan Rusya Güvenlik Konseyi (RGK) üyeleri, Donetsk Halk Cumhuriyeti (DHC) ile Lugansk Halk Cumhuriyeti’nin (LHC) bağımsızlıklarının tanınmasını istediler. RGK toplantısından bir süre ulusa sesleniş konuşması yapan Vladimir Putin iki özerk bölgenin bağımsızlığını tanıdığını ilan etti.

Putin’in konuşmasından sonra kararnameler imzalayan DHC Başkanı Denis Puşilin ile LHC Başkanı Leonid Paseçnik Moskova’da alınan kararı onayladılar. Puşilin ile Paseçnik Putin’e teşekkür ederken, alınan karar her iki özerk bölgede sokak gösterileriyle kutlandı.

Putin NATO baskısını fırsata çevirdi

Kuşatma politikası uygulayan ABD, NATO’yu kullanarak Rusya’ya baskı uygularken, karşı hamleler geliştiren Putin yönetimi, Biden yönetiminin ağırlık verdiği politikayı boşa düşürmeye çalıştı. Son dönemde özellikle ABD-NATO-İngiltere üçgeninde gerilimi tırmandıran açıklama ve yorumlar ardı ardına yapılırken, Batı medyası bir tür savaş çığırtkanlığı yaptı. Bu süreçte gerilim tırmandı ve geçen hafta Ukrayna ordusu ile Donetsk ve Lugansk bölgesindeki askeri güçler arasında çatışmalar öne çıktı. Her iki bölge olağan üstü seferberlik ilan etti. Putin’e iki bölgeyi tanıması için çağrılar yapıldı.

Putin yönetimi zamanın uygun olduğu kararına varmış olmalı ki, dün iki bölgenin bağımsızlığını tanıdığını ilan etti. Kararın ardından Rus ordusunun iki özerk cumhuriyete girdiği açıklandı. Konuyla ilgili yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Lugansk Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı'nın Rusya Federasyonu Savunma Bakanlığı'na ilettiği talep üzerine Rus Silahlı Kuvvetleri, Lugansk Cumhuriyeti topraklarında barışı koruma misyonları icra edecek”.

Olağan koşullarda böyle bir adımın atılması kolay olmazdı. ABD-NATO tarafının gerilimi tırmandırması, bir anlamda Putin yönetimine böyle bir adım atma zemini hazırladı. Putin yönetimi bu taktiği daha önce Gürcistan’a karşı kullanmış, Kırımı da bu yöntemle ilhak etmişti.

“Donbass meselesi hal oldu!”

İki özerk cumhuriyetin bağımsızlığını tanıma kararını gerekçelendiren konuşmasında Putin, Donbass bölgesinde geri dönüşü olmayacak bir yola girdiklerinin işaretini verdi. Odatv’nin aktardığı konuşmada bu konu bağlamında kullanılan ifadelerin bir kısmı şöyle:

- Biz NATO'ya sürekli söyledik. Moskova'yı 30 dakika içinde vurabilecek çok büyük füzeler getirdiler, bunları NATO'ya yeni katılan Polonya gibi ülkelere yerleştirdiler. Bu tehdit artık göz ardı edilemez bir boyutta.

- Ukrayna'daki milliyetçi rejim, halkını bize karşı kışkırtıyor. Ukrayna'nın doğusunda yaşayan Ruslara bir soykırım uygulanıyor. Çocuklar, kadınlar ve yaşlılar hedef alınıyor. Rusça ve Rus kültürü tahrip ediliyor.

- Eğer ki darbeci milliyetçi Ukrayna rejimi, bu soykırıma bir son vermezse, o zaman biz de gereğini yapmak zorunda kalırız. 

- Ukrayna'ya sesleniyorum: Savaşı derhal durdurun. Değilse gereğini yapacağız. Eminim ki vatanını ve milletini seven bütün Rus halkı da arkamda duracaktır.

Bu ifadelerden de anlaşılacağı üzere, Putin’in niyeti iki özerk bölgeyi kalıcı bir şekilde ilhak etmektir.

Halkların Sovyetler döneminden kazanımları tehlikede mi?

Putin’in konuşmasında yer alan bazı ifadeler, meselenin Donbass ya da Ukrayna’dan ibaret olmadığına işaret ediyor. Ukrayna örneği üzerinden Sovyet mirasının reddine ulaşan Putin, Ekim Devrimi’nden sonra kurulan cumhuriyetlerin meşruluğunu tartışmaya açtı. Konuyla ilgili kullandığı bazı ifadeler şöyle: 

- Sosyalizm, demokrasiden öte bir sistem yaratmak istedi. Ama olan Rusya'ya oldu. Yıkılması kaçınılmaz bir düzen kuruldu ve bu sistem yıkılınca topraklarımız başka devletlere verildi.

- Ukrayna diye bir ülke yoktu. Ukrayna, Lenin'in eseridir ve varlığını komünizme borçludur. Sovyetler dağılırken komünizm bitti denildi, ama asıl şimdi bitiyor. 

- Bolşevikler, Rus Çarlığı toprakları üstünde birçok devlet kurdu. Bu devletler, Rusya’nın kaynakları ve Rusların kanıyla kuruldu…

Görüldüğü üzere Putin’e göre komünizmin bitmesi için Sovyetler Birliği döneminde Bolşeviklerin Ulusların Kendi Kaderini Tayin Hakkı ilkesine uygun şekilde kurulan cumhuriyetlerin yeniden Rusya’nın kontrolüne girmesi gerekiyor. Bu vurgular Rus burjuvazisinin geleceğe dair hedefleri hakkında ipucu verirken, Sovyetler döneminin halklara sağladığı kazanımların ne kadar önemli olduğunu, ancak kapitalizm koşullarında bu kazanımların güvence altında olmayacağını da gösteriyor.

 “Ukrayna'nın uluslararası sınırları, olduğu şekilde kalacaktır”

ABD’nin Rusya’yı kuşatma planının figüranı olan Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenski, Putin’in kararını tanımayacaklarını söyledi.

“Rusya'nın kararı Ukrayna'nın egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün ihlalidir. Bu karar, Rusya'nın Minsk Anlaşması'ndan tamamen çekilmesi anlamına geliyor” diyen Zelenski, ayrılıkçıları tanımanın tek taraflı olarak Minsk anlaşmalarından çıkmak ve “Normandiya Formatı”nda alınmış kararları göz ardı etmek anlamına gelebileceğini öne sürdü.

Gece geç saatlerde “ulusa sesleniş” konuşması yapan Zelenski, Rusya’nın eylemlerinin ülkesinin toprak bütünlüğünü ve egemenliğini ihlal ettiğini söyledi. Rusya’nın açıklaması ne olursa olsun Ukrayna’nın uluslararası sınırlarının olduğu gibi kalacağını iddia eden Zelenski, hizmet ettiği “ortaklarından” aktif destek beklediğini söyledi.

ABD-NATO cephesinden “hızlı ve kararlı yanıt”

Putin’in kararını ilan etmesiyle Rusya’yı kuşatma politikasının mimarı ABD-NATO cephesi ve onun dümen suyunda gidenler tarafından peş peşe açıklamalar, kınamalar, yaptırım kararları ilan edildi.

Volodimir Zelenski ile konuşan ABD Başkanı Joe Biden, Rusya'ya karşı “hızlı ve kararlı yanıt vereceklerini” vaat etti. ABD’nin Rusya'ya yönelik yeni yaptırımlarını salı günü açıklayacağını duyurdu. Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada ise, “Müttefikler ve ortaklarla birlikte açıklama üzerinde ortak bir çalışma yürütüyoruz” denildi.

***

Biden’ın ‘saldırgan köpeği’ gibi ortalıkta dolaşan İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Ukrayna'ya “savunma amaçlı askeri malzeme gönderebileceklerini” söyledi. Savaş kışkırtıcılığında başı çeken Johnson yine silah vaat etti ve Rusya'ya 5 banka ile 3 kişiyi hedef alan yaptırım kararı aldığını açıkladı.

Twitter’dan açıklama yapan İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss, AB Dışişleri ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile telefonda görüştüğünü söyledi. Truss, İngiltere ile AB'nin “Putin rejimine karşı hızlı yaptırımlar uygulamak ve Ukrayna’ya destek vermek için koordinasyon sağlamak” konusunda anlaştıklarını belirtti.

***

Ukrayna’da savaş kundakçılığı yapan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de Putin’in kararını kınadı. Emperyalist savaş aygıtının şefi şu açıklamayı yaptı: “Donetsk ve Lugansk Ukrayna'nın parçasıdır. Moskova, ayrılıkçılara mali ve askeri destek sağlayarak Ukrayna'nın doğusundaki çatışmayı körüklemektedir. Rusya ayrıca bir kez daha Ukrayna'yı işgal için bahane sahnelemeye çalışmaktadır.” 

***

Hızlı karar alanlardan biri de Almanya Başbakanı Olaf Scholz oldu. Kuzey Akımı 2'nin tescillenmesi sürecini durdurduğunu duyuran Scholz, “Rusya’nın son adımlarından sonra Kuzey Akımı 2 Projesi’ne ruhsat vermeyiz.” dedi. 

Bu kararın ne kadar süre için alındığı belirtilmedi. Buna rağmen Biden yönetiminin bu karardan memnun olduğu söylenebilir. Zira Biden yönetimi bu projeyi baltalamak için çok çaba sarf etmişti. Hem Rusya-Almanya ilişkilerini geliştirecek hem AB’yi Rus doğalgazının pazarı haline getirecek bu proje yıllardan beri ABD’nin hedefindeydi. Biden, ABD’nin Rusya’nınkinden beş kat daha pahalı olan gazından AB ülkelerinin daha çok satın almasını istiyor.

***

Karar AB şeflerini de harekete geçirmiş görünüyor. Avrupa Konseyi ve Avrupa Komisyonu başkanları, AB dışişleri bakanlarının Rusya'ya yönelik olarak gecikmeden yürürlüğe konulması talebiyle sunduğu yaptırım paketini değerlendireceklerini duyurdu. Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen ve Konsey Başkanı Charles Michel, yaptırım paketinin şu maddeleri içerdiğini açıkladılar:

- Donetsk ve Lugansk'ın tanınması kararında dahli olanları hedef almak. Rusya ordusunu ve bu bölgelerdeki diğer operasyonları finanse eden bankaları hedef almak.

- Rus devleti ve hükümetinin, AB'nin sermaye ve finans piyasalarına ve hizmetlerine erişim imkanını sınırlamak.

- 'Sorumluların, eylemin ekonomik neticelerini' açıkça hissetmelerini sağlamak üzere iki ayrı bölgeden AB'ye ve AB'den buralara ticareti engellemek…

***

Bu arada Putin’in kararına tepkiler devam ediyor. Önümüzdeki kısa sürede Rusya karşıtı daha sert kararlar alınabilir. Ancak ABD, NATO ve AB’den gelen kınama ve ekonomik yaptırım söylemlerine karşın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, küresel sisteme sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) dahil kesintisiz doğalgaz tedarikini sürdürme niyetinde olduklarını ifade etti. Rus yetkililer, “Batılı ortaklarımızla müzakerelere açığız” açıklamaları yapsalar da, gelişmeler Ukrayna eksenli gerilimin tırmanmaya devam edeceğine işaret ediyor.