Ukrayna’da gerilim tırmandırılıyor

Diplomatik pazarlıkla çatışmalar eşliğinde derinleştirilen ‘Ukrayna krizi’, emperyalist-kapitalist sistemin her an insanlığı yeni bir yıkıcı savaşla yüz yüze bırakabileceği hatırlatıyor.

  • Haber
  • |
  • Dünya
  • |
  • 21 Şubat 2022
  • 22:00

ABD Başkanı Joe Binden, Rusya’nın 16 Şubat’ta Ukrayna’yı işgal edeceğini iddia etti ancak bu ‘kehaneti’ tutmadı. Biden’in yalanı kısa sürede ifşa olduğu halde o tarihten sonra gerilimin tırmandırılması dikkat çekicidir. Son günlerde Ukrayna ordusunun kendilerini özerk halk cumhuriyeti ilan etmiş olan Lugansk ve Donetsk’e saldırdığı, saldırılara karşılık verildiği haberleri gündemden düşmüyor. Ukrayna rejimi ise, ‘Rusya yanlısı ayrılıkçıların’ saldırıyı başlattığını iddia etti. Taraflar yer yer çatışıyor, birbirini suçluyor ama aynı zamanda ateşkese uyulması için çağrılar yapıyorlar.

Rus ordusu: “Ukraynalı sabotajcılar etkisiz hale getirildi”

RT Arabic kanalı, Rus Güney Askeri Bölgesi tarafından yapılan açıklamaya dayanarak verdiği habere göre, bir Rus sınır muhafız devriyesinin, Rostov sınır eyaletindeki bir kasaba yakınlarında saat 6:00 sıralarında sınırdan bir sızma tespit etti. Haberde, Ukrayna’dan gelen bölücü grubun Rus sınırını ihlal etmesinin engellediği ve Rus güçleri tarafından 5 casusun öldürüldüğü belirtildi.

Ukrayna tarafından yapılan açıklamada ise, haberin yalan olduğu iddia edildi ve olayın gerçekleştiği belirtilen Rostov bölgesinde hiçbir Ukrayna askerinin bulunmadığı söylendi.

Putin’e özerk cumhuriyetleri tanıyın çağrısı

Ukrayna yönetimini Donbass sorununu askeri olarak çözmeye çalışmakla suçlayan Rusya Güvenlik Konseyi üyeleri, Devlet Başkanı Vladimir Putin’e Donetsk ve Lugansk cumhuriyetlerinin bağımsızlığını tanıması çağrısında bulundu.

Putin, Doğu Ukrayna’daki gelişmeleri ve Rusya’nın şu anda Ukrayna topraklarının bir parçası olarak gördüğü Donetsk ve Lugansk’ın bağımsızlığını tanıma olasılığını görüşmek üzere Güvenlik Konseyi ile olağanüstü bir toplantı gerçekleştirdi.

Gelişmelerle ilgili açıklama yapan Putin, Donetsk ve Lugansk halk cumhuriyetlerinin bağımsızlığının tanınması konusundaki kararın bugün vereceğini söyledi.

ABD ile suç ortakları savaş kışkırtıcılığını sürdürüyor

Perşembe gününden beri çatışmalar devam ederken, Biden yönetimi ‘Rusya Ukrayna’yı işgal edecek’ iddialarını tekrarlayıp duruyor. ‘İşgal’ için önce 16 Şubat demişler, daha sonra 21 Şubat’ı işaret emişlerdi. Joe Biden ise, “Putin’in Ukrayna’yı işgal etmek istediğini düşünüyorum” diye açıklama yaparak tezini yineliyor.

Bütün emperyalist savaşlarda ‘rızanın imalatı’ için çırpınan ABD medyası aynı uğursuz rolü Ukrayna konusunda da oynuyor. ABD medyasına bakılırsa, Ukrayna’yı işgal etmeye hazırlanan Rusya, “öldürülecek kişiler listesi” bile hazırlamış.

ABD saldırganlığının her zaman ‘en hırslı destekçisi’ olan İngiliz hükümeti, Ukrayna konusunda da aynı tutumu sürdürüyor. İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss, İngiltere’nin Ukrayna’daki en kötü senaryo için hazırlıklarını hızlandırdığını duyurdu.

Alman hükümeti ise, bir yandan Putin yönetimiyle görüşmelere devam ederken, diğer yandan Ukrayna topraklarının daha fazla ihlal edilmesi halinde Rusya’ya karşı yaptırımların uygulanacağını ilan etti. Bu arada Almanya merkezli havayolu şirketi Lufthansa, Ukrayna seferlerini bir hafta süreyle durdurduğunu açıkladı.

ABD’nin çıkarları için Rusya ile karşı karşıya gelmek istemeyen AB, henüz net bir tutum açıklamadı. Rusya’ya karşı ABD’den yana tutum ağır bassa da AB doğrudan çatışmaya istekli görünmüyor. AB Dışişleri Konseyi, Josep Borrell’in başkanlığında bugün toplandı. Bakanların, Rusya-Ukrayna geriliminin tırmanmasını görüşeceği ve Avrupa’nın güvenlik durumunu ele alacağı bildirildi.

Yeni bir Putin-Biden görüşmesi ayarlanabilir

Gerilim tırmanırken, yeni bir Putin-Biden görüşmesinin yapılabileceği bildirildi. Son gelişmeleri değerlendiren Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD’li mevkidaşı Joe Biden arasında Ukrayna konusunda bir zirve için somut bir planın bulunmadığını, ancak bir görüşme ayarlanabileceğini belirtti.

Diplomatik pazarlıkla çatışmalar eşliğinde derinleştirilen ‘Ukrayna krizi’, emperyalist-kapitalist sistemin her an insanlığı yeni bir yıkıcı savaşla yüz yüze bırakabileceği hatırlatıyor.