İsrail’de siyonist hükümet kuruldu

Hapiste yatmak yerine başbakanlık koltuğuna oturmaya muvaffak olan B. Netanyahu, “Siyonizm tarihinde yeni görkemli bir dönem açmak”tan söz etmeye başladı. Siyonist şef şimdilik hapsi boylamaktan kurtulsa da, “Siyonizm tarihinde görkemli dönem” söylemi safsatadan ibarettir. Zira bu ırkçı-gerici zihniyet mutlaka tarihin çöplüğüne atılacaktır.

  • Haber
  • |
  • Dünya
  • |
  • 18 Mayıs 2020
  • 17:39

Siyonist Başkan Benyamin Netanyahu ile çevresindekilerin yolsuzluk, rüşvet, dolandırıcılık skandalları gölgesindeki İsrail’de, 2018 yılından bu yana üç erken seçim yapılmış ancak hükümet kurulamamıştı. Siyonist rejimin uzatmalı hükümet krizi 17 Mayıs günü son buldu. Mecliste (Knesst) bulunan 120 milletvekilinden 73’ü B. Netanyahu ile eski ordu şefi Benny Gantz’ın koalisyon hükümetine oy verdi. Uzun süren kirli pazarlıkların ardından anlaşan Netanyahu-Gantz ikilisinin hükümeti dün yemin etti. 

Pazarlıklarda varılan anlaşmaya göre B. Netanyahu başbakan, B. Gantz ise başbakan yardımcısı ve Savunma bakanı oldu. Anlaşmaya göre bir süre sonra başbakanlık koltuğuna Gantz oturacak. Netanyahu ülkeyi önümüzdeki bir buçuk yıl boyunca yönetecek. Ardında Gantz hükümet işlerini devralacak.  

Siyonist başbakan, yemin töreni öncesi yaptığı konuşmada seçim döneminde vaat ettiği Batı Şeria’nın bazı bölgelerinin ilhakına vurgu yaptı. Batı Şeria’da bulunan bazı bölgelerin ilhak edilmesi gerektiğini savunan Netanyahu, bu ilhakların bölgeye “barış getireceği” zırvasını ortaya attı. Siyonist şef, "Bu bölgeler Yahudi halkının doğduğu ve büyüdüğü yerlerdir. Buralara İsrail yasalarını uygulamanın ve siyonizm tarihinin şanlı bir bölümünü daha kaleme almanın zamanı gelmiştir" ifadelerini kullandı. Oysa söz konusu bölgeler silah zoruyla gasp edilmiş Filistin halkının topraklarıdır. 

Parlamento oturumunun başlangıcında konuşan B. Netanyahu, "Halk birleşik bir hükümet istiyor ve bugün halkın aldığı şey bu" iddiasını ortaya atarken, Gantz ise,  “İsrail tarihindeki en büyük siyasi kriz bitti (…) Parlemento’da hükümetlerin nüfusun sadece yarısını temsil ettiği günler sona erdi” türünden şatafatlı sözler etti.  

Yakın zamana kadar Gantz, yolsuzlukla suçlanan Netanyahu ile koalisyonu reddediyordu. Ancak uzun süren kirli pazarlıklardan sonra Netanyahu ve Gantz birleşik bir hükümet kurma konusunda anlaştılar. İki eski rakip şimdi sırayla bir buçuk yıl başbakan olacaklar. Pazarlıkta vardıkları anlaşma bozulmazsa, İsrail’de siyasi kriz bir sonraki seçime kadar ertelenmiş olacak. 

Yeni bakanlıklar eleştirilere hedef oldu

Bir tür yamalı bohça olan bu yeni hükümette bakanlık koltukları için kavgalar yaşandı. Zira Netanyahu’nun etrafında toplanan küçük gruplar da koltuk aldıkları için, Likud şeflerine istenen sayıda bakan koltuğu kalmadı. Bu ise, koltuk kavgasından dolayı yemin töreninin iki kez ertelenmesine neden oldu. Öfkeli parti üyelerini teskin etmek zorunda kalan Netanyahu Toplum gelişimi, Yerleşim kanunları, Yüksek öğrenim, Su kaynakları gibi bir dizi uyduruk bakanlık getirerek yandaşlarına koltuk sağladı. 

Bu yeni bakanlıkların icat edilmesi muhalefetin eleştirilerine sebep oldu. Muhalefet lideri Jair Lapid, söz konusu bakanlıkların yaratılmasının "İsrail halkına güven"in kaybolduğu anlamına geldiğini savundu. Lapid, "Korona virüsü, yozlaşmış rüşvetçi bir parti için bir bahane…Tüm boş konuşmalar bir yana bırakılırsa bugün kurulan hükümet, vergi ödeyenlerin sırtında ülke tarihinin en büyük israf hükümetidir” dedi. Lapid’in Partisi Yesh Atid (Bir Gelecek Var), Netanyahu yönetimindeki bir hükümete katılmama vaadinden vazgeçene kadar Gantz’ın partisinin müttefikiydi.

Yolsuzluk sürecine rağmen Netanyahu hükümetin başında kalacak

Gırtlağına kadar yolsuzluk, rüşvet, hırsızlık bataklığına batmış olmasına rağmen, Netanyahu 2009’dan bu yana başbakan. Ancak Rüşvet, sadakatsizlik ve sahtekarlıkla suçlanan Netanyahu, Mayıs sonunda mahkemenin sorularını cevaplamak zorunda kalacak. Pek çok olayda suçüstü yakalanmasına rağmen yaptıklarını inkâr eden Netanyahu, Yargıtay kararından sonra başbakan olarak görevine devam edebilir.

Seçim vaatleri babında söylenen bir takım beylik laflar bir kenara bırakılırsa, yeni kurulan siyonist hükümetin esas gündemini, ABD Başkanı Donald Trump’ın gündeme getirdiği (Asrın Anlaşması) adlı saldırı planı oluşturuyor. Batı Şeria’nın bir bölümü, Doğu Kudüs ve Ürdün’den bir bölgenin İsrail tarafından ilhak edilmesini öngören Trump’ın planının uygulanması pek olası görünmüyor. Hapiste yatmak yerine başbakanlık koltuğuna oturmaya muvaffak olan B. Netanyahu, “Siyonizm tarihinde yeni görkemli bir dönem açmak”tan söz etmeye başladı. Siyonist şef şimdilik hapsi boylamaktan kurtulsa da, “Siyonizm tarihinde görkemli dönem” söylemi safsatadan ibarettir. Zira bu ırkçı-gerici zihniyet mutlaka tarihin çöplüğüne atılacaktır.