İsrail’de renklerinin tonu farklı da olsa ortak paydaları Siyonizm olan partiler, bir buçuk yıl boyunca hükümet kuramadılar. Uzun süren kirli pazarlıklardan sonra; hırsızlık, yolsuzluk ve rüşvet sabıkalısı Benyamin Netanyahu başkanlığında koalisyon hükümeti kurulabildi. Kurulan hükümetin de çok sağlam olmadığı, hatta dağılabileceği söyleniyor.
Hükümeti, Netanyahu’nun partisi Likud ile Benny Gantz başkanlığındaki “Mavi-Beyaz" koalisyonu kurdu. Kirli pazarlıklar sonucunda varılan anlaşma, Batı Şeria’nın bazı bölgelerinin gelecek temmuz ayında siyonist rejim tarafından ilhak edilmesini de içeriyor. Siyonist şeflerin bu kaba küstahlığı, Trump’ın emperyalist rejiminden aldıkları sınırsız desteğe dayanıyor. Zira, ABD yeşil ışık yakmadan bu provokatif kararın alınması imkânsız. Siyonist hükümet temmuza kadar işbaşında kalır, Trump yönetimi de onay verirse İsrail’in yeni bir ilhaka girişme ihtimali var.
İşgalci-ilhakçı zihniyet işbaşında
Katliam, işgal, ilhak temeli üzerine kurulmuş bir devletin, her fırsatta yeni topraklar ilhak etmesi eşyanın tabiatına uygundur. Zira ilhak edilmiş Filistin toprakları üzerine kurulan İsrail halen sınırları belirsiz olan bir devlet. Dünya’daki Yahudilerin yaklaşık %43’ünü İsrail’e çekebilen siyonistler, tersine göç hızlanırken “vaat edilmiş topraklara gelin” diye çağrılar yapıyor, bu uğurda reklam kampanyaları örgütlüyor. Ne de olsa Nil’den Fırat’a uzanan “Vadedilmiş topraklar” geniştir.
Trump, siyonist damadı ve İsrail rejimi tarafından hazırlanan “asrın anlaşması” adlı planda, Filistinlilerin bir kısmını Ürdün’e bir kısmını da Mısır’a sürgün etme hedefi de var. Bu hesaba göre İsrail hem yeni toprakları ilhak edebilecek hem de ‘Filistin tehlikesi’ uzaklaştırılmış olacak. Asrın anlaşması gibi şatafatlı bir adla piyasaya sürülen bu planın uygulanması olası görülmüyor. Buna rağmen Siyonist rejimin Batı Şeria topraklarını ilhak etme hevesi bu plandan güç alıyor.
AB emperyalistleri onay vermiyor
İsrail’in küstahlığı öyle bir noktaya vardı ki, Siyonizmin hamiliğini yapan batılı emperyalistler bile, Batı Şeria topraklarının ilhak edilmesini kabul etmeyeceklerini ilan etmek durumunda kaldılar.
Avrupa Birliği (AB) 24 Nisan'da aldığı kararla, İsrail'in Batı Şeria üzerindeki egemenliğini tanımadığını açıklayarak, ilhak kararının “uluslararası hukukun tehlikeli bir ihlali” olduğunu belirtmişti. Siyonist medyada son günlerde yer alan haberlere göre AB, ilhak kararının uygulanması durumunda İsrail’e yaptırım uygulayabilecek.
İlhak kararına bir diğer itiraz Irkçı-Siyonizmin önde hamilerinden biri olan İngiltere’den geldi. Konuyla ilgili açıklama yapan İngiltere Dışişleri Bakanı James Cleverley, “İngiltere, İsrail’in Batı Şeria'nın bazı bölgelerini ilhak etmesini desteklemeyecek. Çünkü bu, iki devletli çözüme ulaşılmasını daha da zorlaştıracak.” dedi.
İlhak kararına dair bir açıklama da Trump yönetiminden geldi. İlhak planının arkasında duran Trump yönetiminin Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Batı Şeria'nın bazı bölgelerini ilhak etme kararının İsrail’e ait olduğunu, ABD’nin ise konu hakkındaki görüşünü kamuoyuna açıklamadan yeni kurulan hükümete ileteceğini söyledi.
Mahmut Abbas’tan sert tepki
Filistin topraklarının bir kısmını daha ilhak etme hevesinin Siyonist şeflerin salyalarını akıttığına kuşku yok. Ancak küstahlıkta sınır tanımayan bu tutuma emperyalistler bile destek veremiyor. Kuşkusuz esas tepki Filistin’den geliyor. Belirleyici olan da budur.
Topraklarının %80’inden fazlası Siyonistler tarafından çalınan Filistin halkının yeni ilhak kararına şiddetle tepki göstermesi kaçınılmazdır. İsrail işgaline karşı direniş çizgisini savunan örgütler ilhakı zaten şiddetle reddediyor. Dikkat çekici olan, uzlaşmacı çizgiyi temsil eden Filistin Yönetimi lideri Mahmut Abbas’ın da sert tepki göstermesidir.
Böyle bir saldırı karşısında elleri bağlı durmayacağını ilan eden Abbas, “İsrail Filistin topraklarının herhangi bir bölümünü ilhak etmeyi ilan ederse Amerika ve İsrail'le yapılan tüm anlaşmaların tamamen geçersiz kalacağını" belirtti. Filistinli örgütlerin anlaşmalardan çekilmesi yöndeki taleplerini her zaman reddeden Abbas, bu defa böyle bir adım atabilir.
Görünen o ki, Siyonist rejim fırsat bulursa yeni ilhak planını hayata geçirmek isteyecek. Ancak bu küstahlığa karşı birleşik bir direniş örgütlenebilirse, İsrail’in kirli planı ters de tepebilir.