Yeri geldikçe kendini Filistin halkının hamisi ilan eden, “ümmetin lideri” pozları takınan Tayyip Erdoğan, Ortadoğu halklarına karşı suç işlemeyi sürdürüyor. ABD’nin bölgedeki ileri üssü, İsrail’in sadık ortağı Türk sermaye devleti, AKP ile birlikte bu ortaklığı daha da ilerletmiş, bunu da büyük bir ikiyüzlülükle yapmış bulunuyor.
İsrail’in son seçim sürecindeki mevcut Başbakanı Binyamin Netenyahu, seçim vaadi olarak, “Kazanırsam Batı Şeria’daki Ürdün Vadisi’ni ve Ölü Deniz’in kuzeyini ilhak edeceğim” açıklamasında bulunmuştu. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bu sözleri, “alçakça bir girişim” olarak niteleyip kınarken(!) iki ülke arasındaki ticari ve diplomatik ilişkiler ise hiç öyle demiyor.
Filistin toprakları üzerine kurulan ırkçı İsrail devleti, işgal ve yağma politikasını sürdürüyor. Son olarak Suriye’deki Golan Tepeleri’ni işgal ederek hakimiyeti altına alan İsrail, yine işgali altındaki Batı Şeria’ya yerleştirdiği Yahudiler için 6 bin yeni konut inşa edileceğini açıkladı. Dışişleri Bakanlığı, geçtiğimiz yıl sonunda İsrail’in onay verdiği işgal bölgelerindeki yasadışı konut yapımını “şiddetle kınarken”, bu konutların çimentosunun Türkiye’den gittiği ortaya çıktı. Yani AKP iktidarının Filistin davası konusundaki riyakarlığı her zamanki gibi devam ediyor.
Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin bu yılın ilk 8 ayına ilişkin ihracat rakamlarında, Türkiye’nin İsrail’e çimento, cam, seramik ve toprak ürünleri ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15,8 oranında artarak, 155,7 milyon dolara ulaştı. Türkiye’nin 2019’un ilk 8 aylık döneminde İsrail’e yaptığı toplam ihracatın yüzde 5,5’ini çimento ürünleri oluşturdu. İsrail çimentoyu diğer ülkelerden ortalama 75 dolara alırken, Türkiye ise 40 dolara satıyor. Türkiye’de 2018’de yapılan 7,4 milyon tonluk çimento ihracının 1,2 milyon tonu İsrail’e yapıldı. Bu alanda İsrail, 1,8 milyon tonluk ABD’nin ardından ikinci sıraya yerleşti. Yani Filistin topraklarına yerleşen işgalcilerin konutlarının harçları Türk çimento şirketleri tarafından karılıyor.
AKP-İsrail dostluğu
Türk sermaye devleti ve başındaki din istismarcısı AKP’nin Yahudi Cesaret Ödüllü şefi Erdoğan ekranlarda İsrail’e kükrerken, geri planda iki ülke arasındaki ticaret ilişkileri ileri boyutlara taşındı. Türkiye’nin İsrail’e toplam ihracatı 2019’un Ocak-Ağustos döneminde yüzde 11,2 artışla 2 milyar 821 milyon dolara yükselirken, Ocak-Temmuz döneminde İsrail’den yapılan ithalat yüzde 7’lik artışla 1 milyar 10 milyon dolara yükseldi. 2002’de 1 milyar 575 milyar dolar olan Türkiye-İsrail arasındaki ticaret hacmi, 16 yılda yüzde 256 artışla 5 milyar 608 milyon dolara yükseldi.
Siyasal İslam’ın riyakârlığı Ortadoğu’nun her yerinde görülüyor. Amerikan çıkarlarının ifadesi olan bu anlayış; Yemen’i, Suriye’yi, Filistin’i kana buluyor. Tayyip Erdoğan’ın yerle bir edilen Suriye topraklarına büyük bir iştahla bakması, yıkılan kentleri Türk müteahhitlerin inşa edeceğini açıklaması akıllardadır. Her ne kadar Suriye üzerine kurduğu hayaller hezimete uğrasa da derdinin “ümmet” değil rant ve yağma olduğu açıktır.
Gazze’nin üstünde dolaşan savaş uçakları İncirlik Üssü’nden kalkıyorken, Ortadoğu halklarının katili ABD askerleri Konya Ovası’nda eğitim görüyorken, işgal konutlarının malzemeleri Türkiye’den akıyorken, AKP’nin Filistin sevdası tam bir yalandır. Onlar için tek mesele ABD için uşaklık ve önlerine atılacak kemiklerdir. Geri kalan her şey kitleleri kendilerine yedeklemek, iktidarlarının devamını sağlamak için kullandıkları demagojiden ibarettir.