Fransa'da emeklilik 'reform' karşıtı genel grevin 2. ayağı 31 Ocak günü gerçekleştirildi. Tüm sendika konfederasyonlarının çağrıcısı olduğu genel grev tüm ülkede üretim durdurma ve alanlara çıkışla sahiplenildi. Özellikle kamu dışındaki özel sektör çalışanı işçilerin grevi sahiplenmesi önemliydi. Neredeyse tüm sektörlerde greve katılım yüksekti. Enerjide %37'den 44'e, eğitimde %70'lerden 80'e ulaştı. Havaalanlarında her 5 uçaktan sadece 1'i kalkışa hazırlanabildi. Bu da birçok uluslararası uçuşu da aksattı.
Gösterilere Marsilya'da 150 bin, Toulouse'da 80 bin, Le Havre'de 40 bin, Rennes’de 35 bin Montpellier'de 30 bin, Nice'de 25 bin göstericinin katıldığı açıklandı.
Tarbes gibi orta ölçekli şehirlerdeyse göstericilerin sayısı ikiye katlanmıştı. Bazı küçük yerlerde de sayı üç katına kadar çıktı. Eylem katılan kitle sayısı kadar yaygınlığı da fazlaydı. Fransa'nın 250'yi aşkın noktasında yasaya karşı yürüyüş gerçekleştirildi.
Paris'teki tablo da Fransa’nın genel verileriyle uyumluydu. Paris’te 500 bin işçi ve emekçi meydanları doldurdu. Paris gibi büyük bir metropolde genel grev yürüyüşüne katılımdaki sayı mücadele kararlılığını da gösteriyordu. Eyleme gelmek ve dönmek için saatlerce yol gidenler oldu.
Paris yürüyüşü saat: 14.00'te Place d'Italie'de kitlenin toplanmasıyla başladı. Oldukça büyük bir meydan olmasına rağmen kısa sürede meydan tamamen doldu. Bir önceki eyleme göre genç katılımcı sayısında da ciddi bir artış göze çarpıyordu.
Racine, Turgot, Hélène Boucher, Voltaire ve Balzac Liseleri'nde öğrenciler sabah okul kapılarına blokaj kurup girişleri engellediler. Liseleri önünde barikat kurup toplandıktan sonra yürüyüşe katıldılar. Emeklilik için kaynak olmadığını iddia eden hükümete karşı “Patron kasalarında para var!” pankartıyla yürüyen liselilerin sınıf vurgusu da dikkat çekti.
Paris ve Lyon'da küçük çaplı polisle çatışmalar yaşansa da 19 Ocak'taki kadar değildi. Polise birkaç yerde taş ve şişeler atılırken polis de gaz bombaları ile karşılık verdi. Polisin çatışmada pasif kalmak için emir aldığı belliydi. Birçok yerde saldırıya savunmada kalarak karşılık vermedikleri görüldü. Bir önceki yürüyüşte saldırganlıklarının kitleyi bilediği için bu sefer geri durdukları çok belliydi.
Türkiyeli örgütlerden katılım çok sınırlıydı. BİR-KAR dışında ACTİT, DİDİF ve PDD yürüyüşte flamalarıyla yer aldı.
Genel greve katılım ve sokak ayağındaki kararlılığa rağmen sendika bürokrasisinden beklenen mücadele programı bir türlü açıklanmadı. İşçiler içerisinde süresiz grev tartışmaları olmasına karşın sendika bürokratları hala belli tarihlere genel grev koymakla yetiniyorlar. Bu da hareketin yıpranması ihtimalini bağrında taşıyor. Bir sonraki genel grev tarihi 8 Şubat olarak açıklandı.
Kızıl Bayrak / Paris