Fransa'da sendika konfederasyonlarının ortak genel grevlerinden 3’üncüsü 7 Şubat günü gerçekleştirildi. Emeklilik haklarını gasp etmek isteyen sermaye hükümetine karşı yine birçok kentte eylem gerçekleştirildi. Fransa genelinde 250 noktada gerçekleşen eyleme 2 milyon civarında kişi katıldı. Bu katılım ilk eyleme göre yüksek ama ikinci eylemin biraz altında kaldı. Şimdi aynı hafta içinde eylemin niteliğindeki cumartesi eylemi bekleniyor.
Greve katılımda bir düşüş yaşansa da eylemlere katılımdaki süreklilik hala kitlelerin mücadele isteğini gösteriyor. Keza şimdiden bazı lokal sektör ve işletmelerde grevi sürdürme iradesi artıyor. Toplu taşımada 7 ve 8 Şubat için 48 saatlik grev açıklaması bunun ilk adımı oldu. 8 Şubat günü de bir dizi ulaşım hattında grev nedeniyle aksamalar yaşandı.
Alım gücü düşen kitlenin grev konusunda bir zayıflığı olması şaşırtıcı değil. Ayrıca bir dizi sektörde sürekli grev olmadığı sürece genel grevin yetersizliği nedeniyle greve uzak duranlar var. Bu açıdan Solidaires Sendikası'nın “eğer geri adım atmazlarsa 8 Mart'la birlikte süresiz grevleri gündeme alırız” çıkışı önemli bir kitle desteğine dayanıyor. Toplu taşımada, enerjide birçok işçi forumunda dillendirilen bir talep bu.
Paris eylemi de bu genel hava içinde geçti. Metro hatlarında greve katılımdaki düşüşe paralel olarak daha rahat bir ulaşım sağlanırken genel eyleme katılım 400 bini buldu.
Diğer kentlerde de önceki 2 genel grevin ortalamaları korundu. Eğitim, enerji sektöründeki kararlılık da istikrarını koruyor.
Paris eylemi için tarihi Opera binası önünde toplanan kitle Republique Meydanı'na oradan da Bastille'e yürüdü. CFDT Sendikası’nın yürüyüşe katılımı oldukça dikkat çekiciydi. Zira işbirlikçi sarı sendika konfederasyonlarından olan CFDT bugüne kadar imzacı olduğu eylemlere bile çok sembolik biçimde katılırdı. Ancak bu eylemde binlerle ifade edilen güçlü bir katılım sağladı. Üniversiteli ve liseli gençlik de eylemlere daha güçlü katılımları organize etmeye başladı. Öğrenci forumlarında tartışmalarla okulları bloke ederek greve katılım gösteren öğrenciler şu an en dinamik kesimi oluşturuyor.
Bu genel grev yürüyüşünde polisle çatışma pek yaşanmadı. Bunda sendikal bürokrasinin anarşist grupları izole etme politikası da etkili oldu. Normalde kortej başını tutan anarşist ve anti faşistler polis saldırısında işçi kortejlerine çekilirdi. Ancak bu eylemde anarşistlerin arkasında CFDT kortejleri vardı ve onlar da bilinçli olarak araya mesafe koyarak işçilerden yalıtık kalmalarını sağladılar. Ayrıca anarşistlerin ve bağımsızların oluşturduğu kortej başı Bastille'e devam ederken onlar Republique Meydanı'nda kalarak arayı açtı. Bu da polis saldırılarında anarşistlerin korumasız bıraktı. CFDT'nin ayrılmasının ardından devam eden sendika kortejlerinin anti-fa'larla buluşmasını polis yolu keserek engelledi. Ara ara saldırarak gözaltı da yaptı. Bastille Meydanı'nda da polis yer yer göz yaşartıcı bomba atarak kitleye saldırdı ve 10’u aşkın gözaltı yaptı.
Sendikaların bir sonraki eylemi 11 Şubat (Cumartesi) günü gerçekleştirilecek. Ardından Fransa'da okulların tatil dönemi başladığı için 4. genel grevinin ardından hükümetin yaklaşımı beklenecek. Ancak böyle giderse mart ayında daha güçlü ve sürekli grevlerin başlaması ihtimal dahilindedir.
Kızıl Bayrak / Paris