Fransa’da emekçiler dün bir kez daha genel grev için sokaklardaydı. Ülkenin dört bir yanında 200'den fazla noktada yürüyüşler düzenlendi. Paris, Marsilya gibi büyük kentlerde eylemlere katılım yüz binlere ulaştı. Toplamda ise 1.7 milyon işçi, emekçi ve genç alanlara çıktı.
Eylemlere katılım son 30 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Buna rağmen Macron yönetimi yasa tasarısını geri çekmedi. Yönetimin sergilediği pazarlık kitlelerin moralini düşürüyor. Bu arada tasarı, komisyon süreci de tamamlanarak parlamentoya iletildi. Sermaye hükümeti, 49/3 maddesiyle mecliste oylatmadan tasarıyı geçirmeyi elinde bir ‘koz’ olarak tutuyor. Sendikal bürokrasinin buna karşı tok bir cevap verememesi durumunda, Macron yönetimi zamana yayarak yasayı onaylatmayı hedefliyor. 8. kez genel grev ilan edilse de bürokrasinin hareket üzerindeki kontrolü, halen “sürekli genel grev” yapılmasının önünde engel teşkil ediyor. Bazı işçi bölükleri kendi iradeleriyle bunu yapmaya çalışsalar da parçalı tablo yazık ki aşılabilmiş değil.
Paris'in temizlik işçileri, süresiz greve çıkanlar arasında yer alıyor. Paris sokaklarında tonlarca çöp birikmiş durumda. Ancak bunun dışında günlük hayatın normal akışı devam ettiği için grev istenen etkiyi yaratamıyor. Temizlik işçilerinin grevi izole edildiği için, taşeron işçiler polis eşliğinde grev kırıcılığı için kullanılabiliyor. İşçi ve emekçilerin sağlığını umursamayan hükümet, grevi etkisizleştirmek için “zorunlu halk sağlığı görevleri” maddelerine sarılıyor.
Bu defa ki katılım, 7 Mart genel greviyle benzer düzeyde olmasına rağmen, eylemlerdeki coşku zayıflamış görünüyor. Mart ayının başından itibaren “Fransa'da hayatı durdurma” söylemiyle sadece tek günlük genel grevler değil blokaj eylemleri ve bazı sektörlerde sürekli grev yapılacağı belirtiliyordu. Ancak bu birkaç yerelde harcanan çaba ve sınırlı kalan pratikler dışında bir şey yapılmadı. Genel grev günleri dışında da ani yol kesme gibi eylemler yapılıyor fakat az işçi katıldığı için bunlar genelde kısa süreli oluyor. Sendikal bürokrasinin engelleri aşılamadığı için küçük çabalar olmanın ötesine geçemiyor bu tür eylemler.
Genel grevlerdeki dağınıklığı ve eylemlerin tekrara düşmesindeki kırılmayı fark eden polis daha saldırgan bir tutum almaya başladı. Son birkaç eylemde polis gaz bombasını daha az kullanıyor, ancak bu saldırganlığın artmasına engel değil. Polis daha çok kitle arasına toplu hücumlar gerçekleştirerek copla, tekmeyle saldırmaya başladı. Gaz bombasına göre daha etkili şiddete yönelmiş durumdalar. Bu taktikle, eylemcilere her an saldırıya uğrayabilecekleri mesajı verilerek emekçiler terörize edilmek isteniyor. Ayrıca gözaltına alınanların sayısında da artış olduğu gözleniyor. Kitlelerin öfkesini polis zorbalığıyla bastırmak için emekçiler gözaltına alınıyor. Son 2 eylemde polis saldırılarından kaçmaya çalışanlarla “sendika güvenlikleri” arasında da gerginlikler oldu. Birkaç kez karşılıklı arbede dahi yaşandı. Polis saldırısına karşı tutum almayan, kaçan kitlenin ise kendi kortejine geçişine izin vermemek için biber gazı ve cop bile kullanan “sendika güvenlikleri” ile anti-faşistler arasında gerilim son eylemde de sürdü. Bu tür sorunlar eylemin kitleselliğine ve etkisine gölge düşürüyor.
Sendikal bürokrasinin sadece 15 Mart için çağrı yapmasına rağmen bugün de (16 Mart) eylemler devam ediyor. Zira sermaye hükümeti yasayı çıkartmayı hızlandırmak için prosedürü sürdürüyor. Bugün de sabahtan itibaren blokajlar başladı. Liseliler de okulları bloke ederek işçilere destek veriyor. Balzac lisesi öğrencileri öğretmeleriyle dayanışma için okul önünde oturma eylemi yapıyor. Bordeaux üniversitesi de bloke edildi. Pizzorno çöp toplama merkezi önündeki grevcilere saldırı tehdidiyle devasa bir polis gücü yığıldı. İşçiler barikat başında bekliyor.
Genel grev Brötanya’da da gerçekleştirildi
Fransa'nın Brötanya bölgesinde de genel grev güçlü katılımlarla sürdürülüyor. Vannes'da Lurscanen bağlantı yolu bloke edildi. Bu tarz ana bağlantıları sağlayan göbekler Sarı Yelekliler hareketi döneminde de kesiliyordu. Lorient kentinde de öğleden sonra blokajlar gerçekleştirildi. Palais'de blokajı aşmak isteyen bir minibüs eylemcilerden birine çarptı. Grevci hafif yaralanırken jandarma şoförü gözaltına aldı.
Vannes'da ve Lorient'de 4 bin, Pontivy'de 2 bin, Groix'da 200 Belle-Ile’deyse 60 kadar eylemci yürüdü. Ploërmel'de yaklaşık bin kişiyle insan zinciri yapıldı. Bu sayılar 7 Mart eylemiyle kıyaslandığında katılımda düşüş olduğu görülüyor.
Kızıl Bayrak / Paris-Lorient