Fransa'daki tüm sendikaların çağrısıyla 19 Ocak Perşembe günü genel grev ve yürüyüşler gerçekleştirildi. CGT, Solidaires gibi sendikaların başını çektiği genel greve diğer sendika konfederasyonları da katılım gösterdi. Grev ve yürüyüşlere hem katılım yüksek oldu hem çok sayıda kentte gerçekleştirildi.

Emekçileri ayağa kaldıran, iktidarın birkez daha emeklilik sistemini tahrip etmek için hazırlığa başlamasıdır. Yaş üzerinde oyun oynamak isteyen Emmanuel Macron yönetimi, asıl saldırıyı emeklilik hakkı için birikmesi gereken prim gün sayısı üzerinden gerçekleştirmek istiyor. Geçirilmek istenen yasaya göre 43 yıl çalışmayanların emeklilik hakkı ellerinden alınacak. Böylece çok uzun süre çalışma dayatılacak. Üniversite eğitiminden sonra işe başlayan ya da belli aralıklarla işsiz kalmış kişilerin emeklilik yaşı geldiğinde yeterli prim/gün sayısını doldurmaları mümkün olmayacak. Böylece ileri yaşlara kadar çalışmayı dayatmak mümkün olacak.  

Bu pervasız saldırıya tepki gösteren işçi ve emekçiler dün Fransa'nın neredeyse tüm küçük kent ve merkezi şehirlerinde genel grev ve yürüyüşler düzenledi.

Paris’teki eyleme katılım 400 bine ulaşırken Marsilya’da ise 140 bin kişi katıldı. Lille, Bordeaux ve Nantes’te 50’şer bin; Lyon, Nice, Toulouse, Orléans, Caen, Havre, Perpignan, Rouen, Grenoble, Avignon, Brest, Montpellier gibi şehirlerde ise 15 ila 40 bin arasında katılımlar oldu. Yanı sıra diğer küçük kentlerin de çoğunda eylemler gerçekleştirildi.

Enerji sektöründeki greve katılım neredeyse yarıya yaklaştı. 2019 grevinde katılım %36 sınırında kalırken dünkü grevde bu oran %44.5'a çıktı. Enerji sektöründe grevci sayısının artması elektrik kesintilerine de neden olabilecek bu ise toplu taşımayı da etkileyecek. Rafinerilerden de benzer bir güçlü katılımla mesaj verilmesi, grevin ilerleyen süreçleri için önemli mevziler kazanıldığına işaret ediyor. Rafineri işçileri geçen hafta sürekli grev çağrısı yapmış, bu ilk genel grevi bekleme kararı almıştı. Donges ve la Mede rafinerilerinde greve %100 katılım sağlandı. Fos-sur-Mer rafinesinde ise sadece 1 kişi greve katılmadı. Diğerlerinde de oran %70 civarlarındaydı.

Greve eğitim emekçileri de kitlesel bir katılım sağladı. Katılım %70lerin üzerine çıkarken birçok kolej, lise ve üniversitelerde eğitim tamamen durdu. Ayrıca birçok lisede öğrenciler de okulları bloke ederek yürüyüş öncesi greve eylemli destek verdiler.

Başkentte tok bir yanıt!

Doğal olarak Paris yürüyüşü en çok bekleneniydi. Özellikle ulaşım sektöründeki grev katılımıyla tüm şehir bloke edildi. Neredeyse hiçbir metro hattı çalışmadı. Şehir merkezindeki metro duraklarının çoğunda kepenk dahi açılmadı. Kondüktörsüz çalışan Metro 1 hattında bile kapalı istasyonlar nedeniyle aksamalar yaşandı. Paris gibi oldukça büyük bir şehirde ulaşım sektöründe greve katılımın yüksek olması yaşamın birçok alanında etkisini gösterdi. Sendikalar uzak bölgelerden otobüslerle eyleme taşıma yapsa da bunlar çok sınırlı bir kitleye yetti. Ulaşım sorunlarına rağmen grevciler başta olmak üzere yüzbinler açıklanan yürüyüş saatinden çok önce alana akmıştı. Saat 14.00'teki çağrı için 12'den itibaren alan dolmaya başladı. Sendika konfederasyonlarının ses araçları ve balonları yürüyüş için hazırlandı. Herkes üyesi olduğu sendikanın bayrağı, önlüğü ve şapkalarını takarak renkli görüntüler oluşturdu. Fransa sol kültürünün bir geleneği olan bireysel dövizlerle kendi yaratıcı mesajlarını yazanlar da çoktu. Emeklilik yasası gündemli bir eylem olmasına rağmen gençlerin katılımı da düşük değildi.

Yürüyüş, kitlenin toplanması devam ederken saat 15.00'e doğru başlatıldı. Bastille yönündeki kortej kitleselliğinden dolayı çok ağır ilerleyebiliyordu. Kitlenin bir ucu Bastille'e yaklaşana kadar daha alandan çıkamayanlar vardı. Kitlenin başına gelen Anti-Faşistler ve otonomcular kısa bir süre yüründükten sonra öndeki polis kordonuna saldırdı. Burada polis azgınca karşılık verdi. Yoğun gaz kullanan polis kitle içerisine girerek gözaltılar yapmaya başladı. Çatışan kitlenin dar anarşist gruplardan oluşması ve organize olmaması nedeniyle çok sayıda gözaltı oldu. Son açıklamalara göre toplamda 31 kişi gözaltına alındı.

Sendikalar çatışmayı izlemekle yetindi. Yer yer polis çok küçük gruplarla sendika kitlesinin içerisinden geçerek çatışanların arkasına dolandı ve onları kuşattı. Polis bu çatışmayı bahane ederek sendikalı kitleye de yer yer coplarla ve gazlarla saldırdı. Kitlesel eylemin etkisini kırmaya çalıştı. Ancak bunda başarılı olamadı. Kitle kararlılığını koruyarak yürüyüş kolunu bozmadı, dağılmadı. Bastille Meydanı ve ardından Nation meydanına kadar uzanan yürüyüş, polis saldırısından kaynaklı gecikmelere rağmen devam etti ve yaklaşık 5 saatte tamamlandı.

Fransız örgütler genel olarak yürüyüş yolunun kenarına kurdukları stantlarla yer alıp bildirilerini dağıttı. CNT (Ulusal İşçi Konfederasyonu), UCL (Liberter Komünist Birlik), NPA (Yeni Anti-Kapitalist Parti), PCF (Fransa Komünist Partisi), PCOF (Fransa Komünist İşçi Partisi), PCRF (Fransa Devrimci Komünist Parti), Revolution Permanente (Sürekli Devrim) gibi bir dizi örgüt stant açmıştı.

Türkiyeli örgütlerdense sadece Bir-Kar ve AvEg-Kon eylemde flamalarıyla yer aldı. İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Platformu kızıl bayraklarıyla ilgi çekti. Birçok kişi diyalog kurmak için özel olarak geldi. Grev üzerine sohbetler edildi. Bir-Kar, Solidaires sendikasının demiryolu işçileriyle birlikte yürüdü.

5 Aralık 2019 genel grevinin devamı

1995, 2003, 2010 ve son olarak 2019'daki emeklilik 'reformları'na karşı grevler en büyük gösteriler arasına girmiş ve katılım bir milyonu aşmıştı. Yani bu genel grev, son 30 yılda üretimin durdurulduğu en kitlesel işçi eylemi olmasının yanı sıra, sokaklara çıkanların sayısı bakımındanda öyleydi. Paris polisi sadece 90 bin kişinin eyleme katıldığını iddia ederek sayıyı düşük göstermeye çalıştı. Oysa Paris eylemi bile tek başına 400 bin işçi ve emekçinin katılımıyla gerçekleşti. Republique meydanı uzun bir aradan sonra tam doluluğa yaklaştı. Ki bu meydana giremeyen yürüyüş kollarında da binlerce insan vardı. Ulaşım sorunlarından dolayı meydana uğramadan eyleme güzergahtan katılanlar da azımsanmayacak kadar çoktu.

Bir rekor da Lorient'ten!

Fransa'da işçi sendikalarının çağrısı üzerine saat 10.00'da Lorient'in merkezindeki Lorientis Caddesi'nde toplanıldı. Bir sanayi ve tersane bölgesi olan Lorient'te de eyleme katılım yoğundu. 1995 yılından sonraki en kitlesel işçi eylemi oldu. Genel greve katılım 10 bini buldu. Ki bu yıllar içerisinde birçok fabrika ya kapandı ya da taşındı. Buna rağmen katılımın yeniden kitleselleşmesi çok önemli bir mesaj veriyor. Yeni kuşak gençlerin de eylemlere katılımı göze çarptı. Meydanda Emeklilik Reformu'na karşı konuşma yapıldı sonra Lorientis Caddesi'nde Sous Préfecture'ün önüne kadar kortej oluşturup yürüyüş gerçekleştirildi. Préfecture'lüğün önüne gelen eylemciler Macron'a ve kapitalist sisteme karşı eleştiriler yaparak emeklilik reformunun geri çekilmesini istedi ve yürüyüşlerin devam edeceğini söylediler, Fransa'daki sol partiler de işçilere desteklerini sundular. Buradaki yürüyüşe Bir-Kar da katıldı.

Kızıl Bayrak/ Paris-Lorient