ABD, emperyalist-kapitalist rekabette hedef aldığı Çin’e karşı hamlelerine birini daha ekleyerek yeni yaptırım kararı almıştı.
ABD emperyalizminin şefi Donald Trump’ın imzaladığı yasa tasarısıyla birlikte, Hong Kong Özel İdari Bölgesi'ne getirilen Ulusal Güvenlik Yasası’ndan Çin sorumlu tutuldu. Böylece yasayı geçiren Çinli yetkililerle iş yapan bankalara yaptırım uygulanacak. Hong Kong’daki eylemlere müdahaleden sorumlu tutulan kolluk güçlerinin de hedef alındığı yasa tasarısında Hong Kong’a yönelik imtiyazlar da kaldırıldı.
Bu yasa tasarısına karşı Çin Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Çin’e yaptırım tehdidine işaret edilerek “Bu Hong Kong’un işlerine ve Çin’in içişlerine çirkin bir müdahale” denildi.
ABD’nin yürürlüğe giren yasanın, uluslararası ilişkilerin esaslarını ve hukuku ihlal ettiği belirtilen açıklamada, Çin’in “meşru çıkarlarını koruma” vurgusuyla yanıt verileceği ifade edildi. Bakanlık, ABD’nin tutumunu değiştirmesi gerektiğini vurgulayarak ABD temsilciliklerine ve ilgili kişilere yaptırım uygulanacağını açıkladı.
ABD küresel hegemonyasının derdinde
“Hong Kong gerilimi” ABD ve Çin arasındaki emperyalist rekabetin bir boyutunu oluşturuyor. “Ticaret savaşı”nda “birinci seviye anlaşma”ya rağmen, ABD yönetimi Çin merkezli sosyal medya şirketlerini hedef alacağını ilan etmişti. ABD Başkanı Trump yakın zamanda Çin’le yeni bir anlaşma yapılmayacağını da açıkladı.
ABD emperyalizminin Asya-Pasifik’e yönelik askeri hamleleri, yeni tatbikatlarla bu ay başında devam ediyor. Küresel hegemonyasının derdinde olan ABD, bölge devletleriyle de Çin karşıtı işbirliğini pekiştirme çabaları güdüyor. Ayrıca, D. Trump’ın Çin’i kuşatma hamlelerinde Hindistan da özel bir rol oynuyor. Bu, son dönemde tekrar alevlenen Hindistan-Çin gerilimine de yansıyor. Zira ırkçı D. Trump, faşist N. Modi ile işbirliği içerisinde geliştirerek bölgedeki gerilimleri kışkırtmayı hedefliyor.
Küresel çapta hegemonyasını korumaya çabalayan D. Trump, pandemi sürecindeki aczini de Çin düşmanlığıyla örtmeye çabalamıştı. Tüm bunlar; ABD-Çin geriliminin askeri, ekonomik, siyasi ve hukuki vb. yönleriyle çeşitli konular üzerinden, karşılıklı hamlelerle devam edeceğine işaret ediyor.