Emperyalist kapitalist dünya sisteminin en büyük iki ekonomisi ABD ve Çin arasında karşılıklı yükseltilen gümrük vergileriyle büyüyen “ticaret savaşı”nda anlaşmaya varıldı.
“Birinci aşama” diye kabul edilen anlaşma ile ticaret geriliminin bir parça düşeceği ifade edilirken, esasta ülkesinde azil süreciyle karşı karşıya bulunan ABD Başkanı Donald Trump’ın elini güçlendirmeyi hedeflediği belirtiliyor.
Dün Beyaz Saray’da iki ülke heyetleri arasında imzalanan anlaşma ile Çin’in ABD’den ithal ettiği tarım ve hayvancılık ürünlerinin sayısını arttıracağı ve 2017’deki seviyesinin 200 milyar dolar fazlasını ithal edeceği ve fikri mülkiyet haklarının korunmasıyla ilgili düzenlemeye gideceği vaadinde bulunduğu öğrenildi. “Anlaşmaya uyulduğu sürece” ABD’nin ise ek gümrük vergisi uygulamayacağı ve bazı yaptırımlarda geri adım atacağı bildirildi.
Anlaşmayla ilgili açıklamalarda taraflar hamasi sözlerle attıkları adımın tüm dünya açısından önemi üzerine vurgular yaptı. Zira emperyalist kapitalistler arasında artan rekabet ve bunun sonucu ekonomik alanda uygulanan gümrük duvarları, yaptırımlar, dünya çapında üretimin yavaşlamasında ve ekonomik durgunlukta önemli bir etken oluyor.
Öte yandan, anlaşmayla ilgili popülist vurgular ve demagojiyi de eksik etmeyen ABD Başkanı Trump, anlaşma ile “Amerikan işçilere ekonomik adalet geleceği” iddiasında da bulundu.
Çin heyetinin başında bulunan devlet başkanı Xi Jinping’in yardımcısı Liu He ise karşılıklı işbirliğine ve ortaklığa vurgu yaptı. Liu He, iki ülke arasındaki “ticari çıkar ortaklığının” altını çizdi.
Bunlara karşın, Trump’ın vaatlerinden biri olan ve Çin’in kendi ürettiği ürünlere sağladığı devlet desteklerinin kaldırılması konusunda bir anlaşma olmadığı, bu ve benzeri gerilim konularının taraflar arasında görüşülmeye devam edeceği ifade edildi. Trump, Çin’e ziyaret gerçekleştireceğini dile getirirken, ziyaretin tarihi ya da “ikinci aşama” için görüşmelerin ne zaman devam edeceği konusunda herhangi bir bilgi paylaşılmadı.