1 Ağustos’tan bu yana, tahıl koridoru anlaşması sayesinde toplam 408 gemi seferi ile 9.2 milyon ton Ukrayna tahılı taşındı. Müşterek Koordinasyon Merkezi’nin verilerine göre, bu tahılların yüzde 47’si Avrupa’ya, yüzde 20’si Asya’ya, yüzde 16’sı Türkiye’ye, yüzde 13’ü Afrika’ya ve yüzde 4’ü Ortadoğu’ya gitti.
Bu veriler, öncelikle ABD-İngiltere ikilisinin o dönem yürüttüğü “Rusya yüzünden Afrika’da insanlar aç, Afrika ülkeleri Ukrayna tahılına erişemiyor” propagandasının doğru olmadığını belgeledi. Çünkü Ukrayna tahılının sadece yüzde 13’ü Afrika’ya gitti.
O dönemde de dikkat çekmiştik: ABD-İngiltere ikilisi, tahıl krizi üzerinden Ukrayna gemilerine NATO kalkanı oluşturarak Karadeniz’e girmenin peşindeydi. İşte temmuz ayında kotarılan tahıl koridoru anlaşmasıyla ABD-İngiltere ikilisinin bu planı boşa çıkarılmıştı. Ankara-Moskova ekseni, Ukrayna gemilerinin güvenliğinin sağlanması için Anglosakson savaş gemilerine ihtiyaç bırakmayarak Karadeniz’in güvenliğini korumuştu.
Moskova’nın işaret ettiği İngiliz parmağı
Tüm bunları şu nedenle anımsattık: Rusya, önceki gün tahıl koridoru anlaşmasını askıya aldığını ilan etti. Çünkü Kırım’da Rus gemileri saldırıya uğradı.
Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın konuyla ilgili açıklaması şöyle: “Kiev rejiminin, İngiliz uzmanların da yardımıyla Karadeniz Filosu’na ve ‘tahıl koridoru’nun güvenliğinin sağlanmasında görev alan sivil gemilere karşı gerçekleştirdiği terör eylemini dikkate aldık. Rusya, Ukrayna limanlarından tarım ürünlerinin ihracatına ilişkin anlaşmaların uygulanmasına katılımı askıya almıştır.” (TASS, 29.10.2022)
Açıklamadaki dikkat çekici nokta, Ukrayna’nın saldırıyı “İngiliz uzmanların yardımıyla” yaptığının belirtilmesidir. Rus devleti, boru hatlarına sabotajda Anglosakson ize, yani ABD-İngiltere ikilisine işaret ederken Kırım’daki saldırıda sadece İngiltere’ye işaret etti.
Londra-Kiev görüşü
Başta da belirttik: ABD-İngiltere ikilisi için tahıl krizi Karadeniz’e girebilmenin aracıydı ve Türkiye-Rusya anlaşması o planı bozdu. Dolayısıyla tahıl koridoruna operasyon elbette öncelikle ABD-İngiltere ikilisinin işine gelecektir. ABD ile İngiltere’nin imza sonrasında tahıl koridoru anlaşmasından memnuniyet duyduklarını açıklaması da şimdi Rusya’nın anlaşmayı askıya aldığını belirtmesine tepki göstermeleri de bu gerçeği değiştirmiyor.
Öte yandan Londra ve Kiev’den gelen “Rusya anlaşmadan çekilmeye bahane arıyor” söylemi de yanıltıcı. Zira Rusya’nın anlaşmadan çekilmek için bahaneye ihtiyacı yok. Anlaşmanın “Rus tarım ürünlerinin sevkıyatına yönelik kısıtlamaların kaldırılması” kısmının yerine getirilmemesi bile Moskova’nın anlaşmayı askıya almasına yeterli gerekçe zaten.
İngiltere’nin amacı
Moskova’nın doğrudan İngiltere’ye işaret etmesinin özel bir anlamı var. Zira ABD içinde de “artık barış masası kurulmalı” görüşü seslendirilmeye başlandı. Son olarak ABD Kongresi’nin 30 üyesi, Biden’a “Rusya-Ukrayna savaşını sona erdirmek için diplomatik çözüm sağlaması çağrısı” içeren bir mektup gönderdi. (cumhuriyet.com.tr, 25.10.2022)
Tahıl koridoruna operasyon ise barış masası kurulması olasılığını zayıflatan bir operasyondur. Moskova’nın bu kez ABD-İngiltere yerine sadece İngiltere’yi adres göstermesi, barış masasına en çok karşı çıkana işaret etmektedir.
Yani İngiltere tahıl koridoruna operasyon yaparak Batı içinde ağırlık kazanmaya başlayan “artık barış masası kurulmalı” görüşünün önünü kesmeye çalışmaktadır.
Cumhuriyet / 31.10.22