Yüz milyar galaksi – Mehveş Evin

  • Arşiv
  • |
  • Kategori yok
  • |
  • 09 Temmuz 2012
  • 05:10

Orta büyüklükteki bir yıldızın (güneş) etrafında dönen, orta büyüklükte bir gezegende yaşamaktayız. O yıldız, birkaç milyar yıldıza daha ev sahipliği yapan bir galakside bulunmaktadır. Bizim galaksimizin dışında yüz milyar galaksi daha vardır. Her biri birkaç milyondan birkaç trilyona varan sayıda yıldıza ev sahipliği yapmaktadır. (Isaac Asimov, “Komşularımızı Ararken”)

Yukarıdaki satırları, dünyanın gelmiş geçmiş en önemli bilim ve bilim kurgu yazarlarından sayılan Isaac Asimov’un “Dün, Bugün, Yarın” adlı kitabından alıntıladım (Güncel Yayıncılık). 1987’de basılan bu kitap, Asimov’un seçme makalelerinden oluşuyor. 1992’de hayatını kaybeden bu değerli ve üretken bilim adamının 500 kitap ve onbinlerce makale ve mektup yazdığını da not düşelim.
Popüler bilimin usta ismi Asimov, aynı zamanda biyokimya profesörüydü. Tıptan nükleer fiziğe, astronomiden genetik bilimine, insanlığın gelişimini ve bunun ne ifade ettiğini o kadar sade ve anlaşılır bir dille yazdı ki en karmaşık teorileri bile geniş kitlelere aktarabildi.

Espriden çıktı

İşte bu nedenle, Higgs parçacığının bulunmasının ne anlama geldiğini yazabilecek kadar yaşayabilmesini çok isterdimÖ Günlerdir CERN deneyinin başarısı konuşuluyor, yorumlanıyor. Ancak Higgs parçacığının, insan evladına hangi kapıları açabileceğini anlamak, üzerine kafa yormak için Asimov gibi ustalara ihtiyacımız var.

Öyle görünüyor ki Higgs bozonu, sadece insanlık için çığır açan buluşları müjdelemekle kalmayacak... Binlerce yıldır filozof, bilim ve din insanlarının anlamlandırmaya çabaladığı “varoluş”a ve evrene dair muazzam bir kapıyı aralayacak.

Malum Higgs bozonu, “tanrı parçaçığı” adıyla da anılıyor. Medya bu ismi pek tuttu. Hatta bu buluş, “Tanrı’nın varlığına dair bir kanıt” veya tam tersi olarak yorumlanmaya başlandı. Bunun üzerine teorinin babası Prof. Peter Higgs, buluşunun “tanrı parçaçığı” ismiyle anılmasına dair bir açıklama getirmek zorunda kaldı:

“Higgs bozonunun bulunması, kanıtlanması çok zor olduğu için bir başka akademisyen ‘Tanrı’nın laneti parçaçığı’ esprisini yapmıştı... Sonra tanrı parçaçığı denmeye başlandı.”

Prof. Higgs, bu buluşla birlikte Tanrı’nın varoluşuna dair sonuçlar aranmasını reddederek, “Pratikte buluşun nasıl sonuçlara yol açıp nasıl kullanılacağı hakkında hiçbir fikrim yok” diyor.  

Daha iyi bir yaşam

Bizim gibi sıradan insanların, Higgs bozonunun ne anlama gelebileceğini kavrayabilmemiz için “George Clooney ve paparazzi” benzetmelerinden daha fazlasına ihtiyacımız var. Bırakın Higgs bozonunu anlamayı, pozitif bilimlerin en temel teorilerinden o kadar kopuğuz ki... Bunları anlamlandırıp daha iyi bir yaşam kurmayı bile beceremiyoruz!

Hal böyle olunca uğraştığımız şeyler, birbirimizle savaşmak, dünyanın tüm kaynaklarını hunharca yok etmek, birbirimize kazık atmak, yanlış yerlere yanlış binalar yaparak insanları pisi pisine ölüme göndermek ve daha fazla para kazanmak etrafında dönüyor...

Ne acı!

Usta Asimov’la başladık, yine ondan yaptığımız alıntıyla bitirelim:
“Eğer gökyüzünü yeni aygıtlarla, yeni bir uzmanlıkla, yeni bir hassasiyetle, yeni bir azimle, yeni bir güçle araştırırsak muhakkak evren hakkında pek çok yeni şey keşfederiz. Bu keşiflerin hangi konuda olacağını, bizi hangi şekilde aydınlatacağını veya hangi yöne götüreceğini söyleyemeyiz. Bununla birlikte akıllıca kullanılan bilgi geçmişte bize daima yardımcı olmuştur ve gelecekte de muhakkak olacaktır.”

DÜNYA VAROLMAYACAKTI

* Higgs’e göre evren, manyetik bir alana benzer görünmez bir alanla kaplı. Her parçaçık bu alanı yani “Higgs alanını” farklı derecelerde hisseder.  
* Bir parçacık, bu alanın içinde az veya hiç etkileşime girmeden ilerleyebiliyorsa, çekim olmaz ve bu parçacığın kütlesi pek az veya hiç olmaz. 
* Standart modele göre Higgs alanı varolmasıydı, evren çok farklı bir yer olacaktı. Mesela atomların oluşması çok zor olurdu. Bizim atomlar, elektronlardan ve bunların kimyasal bağlarından oluşan düzenli dünyamız da olmayacaktı.
* Başka bir deyişle Higgs alanı olmasaydı, ne galaksiler, ne yıldızlar, ne gezegenler ne de dünyada yaşam olacaktı! (The Guardian)

Milliyet / 09.07.12