“Yaşama değil ölüme barikat!”

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • Eylem/etkinlik
  • |
  • 27 Ekim 2012
  • 15:12

(27.10.12) – Kürt siyasi tutsakların açlık grevinin 46. gününde destek eylemleri yayılarak devam ediyor. Bugün Cezaevleri İzleme Komisyonunun çağrısıyla bir araya gelen yüzlerce yurtsever, ilerici ve devrimci Kadıköy'de basın açıklaması yaptı.

Kadıköy Altıyol'da toplanan kitle, Vapur İskelesi'ne yürümek istedi. Ancak kitlenin önü polis barikatı ile kesilerek yürüyüş engellendi. Polis kordonuna alınan kitle "Anadil hakkı engellenemez!", "Yaşama değil ölüme barikat!" ve "Tecriti kaldırın ölümü durdurun!" sloganları ile barikatın kaldırılmasını bekledi. Bekleyişi oturma eylemine çeviren kitle sloganlarla polisin saldırgan tutumunu protesto etti. Bekleyiş sırasında polisin açlık grevine destek için yapılan eylemlere yönelik saldırgan tavrı teşhir edilerek en demokratik eylem hakkının dahi gasp edildiği söylendi. Barikatın kaldırılmaması üzerine eyleme toplanma yerinde devam edildi.

Cezaevleri İzleme Komisyonu "Süresiz dönüşümsüz Açlık grevleri 12 Eylül 2012'den bugüne sürüyor. Cezaevlerinde ölüm değil çözüm!" pankartı açarken, HDK eyleme "Ölüm değil çözüm çatışma değil müzakere!", "Cezaevlerinde yaşam uğruna ölecek kadar direnenleri selamlıyoruz!" pankartlarıyla katıldı.

İlk olarak söz alan İnsan Hakları Derneği İstanbul Şube Başkanı Ümit Efe, çözüm için somut adım atılması gerektiğini, bir tek insanın ölümüne bile sessiz kalmayacaklarını ifade etti.

KESK İstanbul Dönem Sözcüsü Gıyasettin Yiğit basın açıklaması yaptı. Yiğit, açıklamada, avukat görüşlerinden alınan bilgilere göre tutsaklar üzerinde psikolojik ve fiziksel baskı uygulandığını aktardı. 2000 yılındaki açlık grevlerini hatırlatarak B1 vitaminin verilmemesinin ağır sonuçlara neden olacağını belirten Yiğit, açıklamada şunları ifade etti: "Bir tek tutuklunun ölümü dahi siyasal iktidarımızın sorumluluğunda olacaktır. Bir kez daha sesleniyoruz; aydınlar, demokratik kitle örgütleri, duyarlı insanlar sesimize kulak verin. Ölümleri engellemek için sesinizi yükseltin. Bizler bu sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz."

Basın açıklamasının ardından, Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi önünde açlık grevi yapan BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuıncel bir konuşma gerçekleştirdi. Tuncel, bu açlık grevinin zindanda ilk direniş olmadığını, Diyarbakır Zindanı'nın birçok kez direnişlere şahitlik ettiğini ifade etti. Diyarbakır Zindanı'nda tek tip kıyafet tek tip kimlik dayatmasına karşı direnişin örüldüğünü, bu direnişin Kürt ve Türk devrimciler tarafından yürütüldüğünü ifade etti. Kemal Pir'in ifadesiyle, bu direnişin iradeyle kazanılıdığını belirterek sözlerine devam eden Tuncel'in konuşması "Şehit namırın!" sloganlarıyla karşılandı. Direniş geleneğinin Şeyh Saitler'den bugüne geldiğini vurguladı. "Ölümlerden geri durmak zalimlerin yanında saf tutmaktır" diyen Tuncel, ölümü göze aldıklarını vurguladı. 2000 Ölüm Orucu Direnişi'ni selamlayan Tuncel, şehit düşen tüm devrimcileri selamladı.

Tuncel, çözüm için artık adım atılması gerektiğini belirtip "Öcalan İmralı'da tutuldukça sorun devam edecektir" dedi. Müzakerelerin başlatılması çağrısı yaparak bu eylemin Batman'dan Diyarbakır'a kadar birçok ilde yapıldığını, onbinlerin açlık grevindeki tutsakların taleplerini taşıdığını ifade ederek sözlerini tamamladı.

Tuncel'in konuşmasının ardından eylem bitirildi

Eyleme KESK, HDK, ESP, Halkevleri, ÖDP, EHP, Partizan ve BDSP'nin aralarında bulunduğu örgütler flamalarıyla katıldı. Sınıf devrimcileri flamalar dışında "İşçilerin birliği halkların kardeşliği!", "Kürt halkına özgürlük!" yazılı dövizler taşıdılar.

Eylem boyunca "Tecridi kaldırın, ölümleri durdurun!", "Savaşa hayır, barış hemen şimdi!", "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek!", "Yaşama değil ölüme barikat!" sloganları sıklıkla atıldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul