Yaraşır ile devrimin güncelliği semineri

  • Arşiv
  • |
  • Sol Hareket
  • |
  • Eylem ve etkinlikler
  • |
  • Devrimciler
  • |
  • 06 Temmuz 2012
  • 13:50

(06.07.12) – İzmir'de yaz dönemi boyunca devam edecek olan sınıf seminerlerinin ikincisi Araştırmacı-yazar Volkan Yaraşır’ın katılımıyla 5 Temmuz Perşembe akşamı Genel-İş Sendikası Toplantı Salonu'nda gerçekleştirildi.

Yaraşır, “Devrimin Güncelliği: Dünyada ekonomik kriz ve sosyal mücadeleler” başlıklı sunumuna, dünyada devam eden ve kapitalizmin yapısal krizinin derinleşmesine paralel olarak derinleşen sosyal mücadelelerin anlatımı ile başladı.İçinden geçilen süreci “tarihsel bir momentum” olarak değerlendiren Yaraşır, 1848 devrimleri ile günümüz arasında kurulacak bir analojinin sürecin daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacağını ifade etti. Avrupa’daki çeşitli grev ve direniş pratiklerini ele alarak sunumunu sürdüren Yaraşır, Yunanistan’daki sosyal mücadeleyi irdeledi. Yunanistan’ın, Avrupa gericiliği ile Avrupa işçi sınıfı arasında yaşanan uluslararası mücadelenin ön cephesi olduğundan bahseden Yaraşır, İspanya ve Portekiz’de yaşanan zombi bankacılık krizinin bu ülkelerde sınıf mücadelesini daha da derinleştirerek Yunanistan işçi sınıfının siyasal önderlik krizinden kaynaklı yaşadığı tıkanmanın aşılmasında yeni bir cephe olarak ileriki günlerde önemli gelişmelere gebe olacağı öngörüsünde bulundu. Ayrıca borç krizinin tetiklediği sosyal mücadelelerin tüm Avrupa genelinde yayılma ihtimaline değinen Yaraşır, İrlanda, İtalya, Fransa, Belçika ve İngiltere’de yaşanan güncel gelişmelerin önümüzdeki süreçte daha da sertleşmesinin beklenebileceğini belirtti.

Sosyal mücadeleler tesadüf değil”

Kıta Avrupası’ndaki gelişmelerin yanısıra Afrika, Asya ve Ortadoğu’daki sınıf mücadelelerine değinen Yaraşır; Nepal ve Hindistan'da ikili iktidar süreçlerinin yanısıra Mısır, Tunus, Bangladeş, Güney Kore, Sudan gibi çeşitli ülkelerde yaşanan mücadele pratiklerini ele aldı. Özellikle Ortadoğu’da siyonizmin kalesi olan İsrail’de 500 bin kişinin katıldığı grevin ezber bozucu olduğunu ve önümüzdeki süreçte dikkatle takip edilmesi gerektiğini hatırlattı.

Yaşanan sosyal mücadelelerin tesadüf olmadığını, emperyalist-kapitalist sistemin yapısal krizinin sınıfsal antagonizmayı keskinleştirmesi sonucu ortaya çıkan kitlesel işsizliğin, hak gasplarının ve sermayenin işçi-emekçilere yönelik azgınca saldırısının ortaya çıkardığı dinamikler ile kendini var ettiğini önemle vurgulayan Yaraşır daha sonra kapitalizmin krizlerini var eden dinamikleri ve kriz tiplerini açıkladı.

Dünyanın içinde bulunduğu krizin kapitalizmin yapısal bir krizi olduğunu ve bu krizin önümüzdeki 10-15 yıllık süreçte giderek daha da şiddetleneceğini düşündüğünü belirten Yaraşır, Marksist kriz teorisinin aslında devrimin olanakları üzerinden tartışılması gerektiğini çünkü emperyalizm döneminin krizler, savaşlar ve devrimler dönemi olduğunu vurguladı.

“Kapitalizmin krizleri devrimin güncelliğini gösteriyor”

Kapitalizmin krizlerinin bir yandan sınıf mücadelesini keskinleştirerek devrimin güncelliği olgusunu ortaya çıkardığını, öte yandan ise emperyalist hegemonya savaşlarını, neo-faşist hareketlerin uluslararası ölçekte giderek yükselişini ve karşı-devrimin mayalanmasını gündeme getirdiği tespitinde bulunan Yaraşır, kapitalist restorasyonun da bir karşıdevrim olarak görülmesi ve bu sebeple parlamentarist-legalist partilerin kitlelerin devrimci enerjisini soğurarak sisteme angaje etme tehlikesine karşı uyanık olmak ve ihtilalci bir ruh ile devrime her açıdan hazırlanmak gerektiğini söyledi.

Ortadoğu’nun bir 'anafor' olduğunu ve bu coğrafyadaki ülkelerin bir iç savaş ülkesi olduğunu belirten Yaraşır, T.C’nin ABD emperyalizminin aktif taşeronu olarak emperyal hedefler doğrultusunda Suriye ile karşı karşıya gelmesinin T.C’yi bir iç savaş ülkesi haline getireceğini ve bu süreçte Kürt Özgürlük Hareketi’nin tutumunun başta Türkiye olmak üzere tüm Ortadoğu ve hatta kıta Avrupa'sındaki dengeleri değiştirebileciğini belirtti. Türkiye’deki komünistlerin acil görevinin Kürt Özgürlük Hareketi'nin bu yıkıcı enerjisini sınıf hareketinin etki alanına katarak Türkiye devriminin temel sac ayaklarını örmek olduğunu belirtti.

Kapitalizmin yapısal krizinin salt iktisadi bir kriz olarak algılanmaması gerektiği uyarısında bulunan Yaraşır, bu krizin aynı zamanda emperyalistler arası hegemonya krizi, ekolojik kriz ve uygarlık krizi olduğunu ve bu çok vektörlü krizin devrimin imkanlarını bugün her zamankinden daha güncel ve yakıcı kıldığını belirtti. Yaraşır komünistlerin acil görevinin işçi sınıfının içerisinde örgütlü olmak, işçi sınıfına uygun yeni mücadele araçları yaratmak ve ihtilalci bir ruh ile devrime hazırlanmak olduğunu belirterek sunumunu sonlandırdı. Yaklaşık 3 saat süren seminer soru cevap bölümüyle sona erdi.

Kızıl Bayrak / İzmir