Tutuklu gazeteciler için yürüyüş

  • Arşiv
  • |
  • Siyasal Gündem
  • |
  • Eylem/etkinlik
  • |
  • 29 Haziran 2012
  • 20:02

(29.06.12) - Gazetecilere Özgürlük Platformu'nun tutuklu gazeteciler için yaptığı “Zindanlar boşalsın, gazetecilere özgürlük!” yürüyüşü İstanbul'da gerçekleştirildi. İfade ve düşünce özgürlüğü önünde ki engellerin kaldırılmasının talep edildiği eylemde, tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması istendi.

Taksim Tünel önünde biraraya gelen katılımcılar “Zindanlar boşalsın, gazetecilere özgürlük!”, “Özgür basın varsa, özgür toplum vardır”, “Gazetecilere özgürlük”, şiarlarının yazılı olduğu pankartları açarak kortej oluşturdular. Ellerde basın özgürlüğüne yönelik şiarların yazılı olduğu dövizlerin taşındığı eylemde, “tasmalı gazeteci olmayacağız!”, “Kurtuluş yok yek başına ya hep beraber ya hiç birimiz!”, “zindanlar boşalsın basına özgürlük!”, “Özgür basın susturulamaz!” sloganları atılarak tepkiler dile getirildi.

THY'de işten atılan Hava-İş üyesi işçilerinde kortej oluşturarak flamalarıyla katıldığı eylemde, Deri-İş ve TÜMTİS işçileri de katlımcılar arasındaydılar. BDP Milletvekili Sebahat Tuncel, Deri-İş Genel Başkanı Musa Servi, Hava-İş Genel Başkanı Atilla Ayçin, Belediye-İş 2 Nolu Şube Başkanı Hasan Gülüm, Şevval Sam, Nur Sürer gibi aydın, milletvekili ve sendikacıların da katıldığı yürüyüşe, Özgür Gündem, ETHA, Atılım, Evrensel gazete çalışanları da yer aldılar.

İstiklal Caddesi üzerinden Taksim Meydanı'na kadar yapılan yürüyüşün bitiminde, platform adına açıklamayı Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Ercan İpekçi yaptı. TMY'nin yasalaşması ve TCK'da yapılan değişiklilerden sonra, ülke genelinde muhalifler üzerinde baskıların darbe dönemlerinden daha fazla yaşandığını vurguladı. Basın-yayın kurumlarınında bu baskılardan nasibini aldığına işaret eden İpekçi, başbakanın sadece gazetecilerin değil toplumun tüm kesimlerinin boynuna tasma, ellerine kelepçe takma niyetini kınadıklarını belirtti. Hapisteki gazetecilerinin çoğunluğunu Kürt basın çalışanlarının oluşturduğunu ifade eden İpekçi, sosyalist basının da en çok baskıyı ve acıları yaşayan kesimler olduğunun altını çizdi. İpekçi, siyasi iktidar temsilcilerinin tutuklu gazetecileri “terörist”, “katil”, “tecavüzcü” olarak karalamaya çalıştığını dilendirerek, şunları söyledi: “Bizi başka yerde aramayın! Gazetecilik mesleğimizi özgürce, bağımsız olarak yerine getirmemize gölge etmeyin! Bir iyilik yapacaksınız, gazetecilerin örgütlenme özgürlüğü üzerindeki engelleri kaldırın! Basın ve ifade özgürlüğü üzerindeki engelleri kaldırın. Cezaevlerinin gazetecilerle dolmasına neden olan Terörle Mücadele Kanunu'nu kaldırın.”

Basının özgür olması için basın çalışanlarını örgütlenmesi gerektiğini vurgulayan İpekçi, konuşmasını tutuklu gazetecilerin serbest bırakılmasını talep ederek bitirdi.

Eylemde BDP Milletvekili Sebahat Tuncel'de bir konuşma yaparak, siyasi iktidarların, faşizmi ve totaliter rejimleri kurmak için önce basın özgürlğünü gaspettiklerini hatırlatarak, Suriye üzerinden medya kuruluşlarında çıkan yazıları ve görüntüleri işaret etti. Basına yönelik saldırıların tüm demokrasi güçlerine yapılan saldırıların bir parçası olduğunu vurgulayan Tuncel, sorunların kökten değiştirilmesi için örgütlenmenin ve birlikte mücadele etmenin gerektiğini ifade etti. Tuncel, özgür basın çalışanlarının yanında olduklarını vurgulayarak konuşmasını bitirdi. Tuncel'in söz aldığı sırada ellerinde Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay resimlerini taşıyan kişilerin eylemi terk ettiği görüldü.

Eylem, 28 gün boyunca tutuklu gazeteciler için yapılan tanıklık günlerinin sonunda yapıldığı ve mücadelenin süreciğinin ifade edilmesi ile bitirildi.

Kızıl Bayrak / İstanbul