“Türk-İş'in basiretsizliği tescillendi”

  • Arşiv
  • |
  • Sınıf Hareketi
  • |
  • Eylem/Etkinlik
  • |
  • Sendika
  • |
  • 14 Temmuz 2012
  • 16:24

(14.07.12) - Türk-İş İstanbul Şubeler Platformu bileşeni sendika şubeleri, Türk-İş yönetiminin geçtiğimiz günlerde İstanbul'da THY yönetimi ile görüşmesi ve bağlı sendikaların şubelerinden habersiz biçimde basın toplantısı düzenlemesine ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Kısa bir süre önce Türk-İş İstanbul Bölge Başkanlığı'nı ziyaret ettiğini belirten Türk-İş İŞP, bu görüşmede Türk-İş'in, havacılık işlerinin grev yasağı kapsamına alınmasına ve 305 işçinin işten çıkarılmasına karşı tepkisiz tutumunu doğru bulmadığını söylediklerini hatırlattı.

“Türk-İş yönetimi göz boyamayı tercih etti”

Bölge başkanı ile yapılan görüşmede başta Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu olmak üzere tüm Türk-İş yöneticilerinin İstanbul'a gelmelerini ve direnişteki işçilere bir ziyaret gerçekleştirilmesini, sorunun çözümü, işçilerin işbaşı yapmasını sağlamak için Türk-İş yönetiminin soruna müdahil olmasını istediklerini belirten Türk-İş İstanbul Şubeler Platformu, Türk-İş yönetiminin sorunun çözümüne katkıda bulunmak yerine göz boyamayı tercih ettiğini, İstanbul'u ziyaret etmek için direnişteki işçilerin Ankarada olduğu bir tarihi seçtiğini basından öğrendikleri bilgisini verdi.

Türk-İş yöneticilerinin, şubeler platformu bileşenlerinden hiçbirini davet etmeden, gizlice basın açıklaması yaptığını belirten Şubeler Platformu, Türk-İş'in, yüzünü işçiye dönmek, üyeleriyle bütünleşerek mücadele etmek yerine göz boyamayı, sorunun etrafından dolanmayı, hamaset yapmayı tercih ettiğinin altını çizdi.

“Mücadeleden başka yol kalmadı”

Türk-İş yönetiminin, Hava-İş Sendikası'na haber vermeden THY yönetimiyle görüşmesini de eleştiren Türk-İş İstanbul Şubeler Platformu, sermayenin saldırılarına da dikkat çekti.

Açıklamada şöyle denildi:

“Kazanılmış haklarımız bir bir elimizden alınırken, özelleştirme-taşeronlaştırma, kriz bahaneleriyle kitlesel işten çıkarmalar yaşanırken, sendikalar tasfiye edilirken basın açıklaması yapmakla yetinen, hükümetle görüşmeyi sorun çözmenin tek yöntem olarak gören Türk-İş yöneticileri, ısrarlı çabalarımıza rağmen aynı tutumlarını devam ettiriyorlar. Aylardır çoğunluk tespiti yapılmayarak fiilen toplu sözleşme hakkının gasp edilmesine ses çıkarmayan, havacılık işlerine grev yasağı getirilmesini bir basın açıklamasıyla geçiştiren Türk-İş yöneticileri işçiden ve mücadeleden bir adım daha uzaklaşmıştır.

40 günden bu yana direnen havayolu işçilerini, protesto ediliriz korkusuyla ziyaret dahi etmeyen, yeni grev yasakları konusunda sessiz kalan, kıdem tazminatı hakkının gaspı girişimine karşı bir eylem takvimi hazırlama mecali bulunmayan Türk-İş yöneticilerin basiretsizliği bu son adımlarıyla bir kez daha tescillenmiştir.

Çalışma yaşamının esnekleştirilmesine, işten çıkarmalara, iş cinayetlerine, kazanılmış hakların bir bir gasp edilmesine karşı yüzünü işçi sınıfına dönüp mücadele yolunu seçme yerine hükümetle görüşerek sorunları çözme yolunu tercih eden Türk-İş yöneticilerinin bu tutumu tabanda büyük bir hoşnutsuzluk yaratmaktadır. Grev ve direnişlere karşı kayıtsız tutumları tepkileri arttırmaktadır.

Gün gizlice İstanbul'a gelip basın açıklaması ile yetinme günü değildir. Grev yasaklarıyla, işten çıkarmalarla, iş cinayetleriyle, her alanda büyük bir saldırı ile karşı karşıyayız. Kıdem tazminatı hakkımız tehlike altındadır. Siyasi iktidar karşısında eğilmekle, sadece görüşmelerle sorunların çözülemeyeceği, kazanılmış hakların korunamayacağı anlaşılmıştır.

Artık mücadeleden başka yol kalmamıştır.”

Açıklamanın sonunda Türk-İş yönetimine seslenen Türk-İş İstanbul Şubeler Platformu, konfederasyondan taleplerini ise şöyle sıraladı:

-Türk-İş yönetim kurulu kıdem tazminatı hakkının gaspı girişimine karşı eylem takvimini derhal açıklamalıdır.

-Havacılık işlerindeki grev yasağı kaldırılana, borsacılık işlerine grev yasağı getirilmesi için hazırlanan yasa taslağı geri çekilene kadar sürekli eylem kararı alınmalıdır.

-İşten çıkarılan 305 havayolu işçisinin işbaşı yapması için acil eylem kararları alınmalı, ayrımsız

Türk-İş'e bağlı tüm şubelerle birlikte kitlesel bir ziyaret yapılmalıdır.