5 ay önce 34 köylünün katledildiği Roboski Köyü'nü ziyaret eden Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Eriş Bilaloğlu ve TTB'ye bağlı odaların yöneticileri, Roboski katliamının unutturulmaya çalışıldığına dikkat çekerek, "Sadece Türkiye'de değil dünyada kör gözler bile bunu görür. Duymayan kulaklar bile bunu duyar. Birincisi bu bir cinayettir. Bu 34 insanın öldürülmesi bir katliam. Bu acıyı biraz olsun hafifletmenin birinci yolu bu katliama yol açanların ortaya çıkarılmasıdır" dedi.

Aralarında TTB Merkez Konseyi Başkanı Eriş Bilaloğlu, Merkez Konseyi Üyesi Halis Yerlikaya ve Zülfikar Cebe'nin yanı sıra bölge tabip odalarının başkan ve üyelerinin de olduğu hekimler, katliamda yakınlarını kaybeden aileler tarafından Gülyazı (Becih) Köyü Mezarlığı girişinde karşılandı.

Ailelerle bombardımanda yaşamını yitiren yurttaşların mezarlarını ziyaret eden heyet üyeleri, katledilenler için bir dakikalık saygı duruşunda bulundu. Saygı duruşunun ardından heyet üyelerine ziyaretleri için teşekkür eden katliamda yaşamını yitiren Mehmet Ali Tosun'un babası Zeki Tosun, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in katliama ilişkin yaptığı açıklamalara tepki gösterdi.

İçişleri Bakanı Şahin'in kendilerini aşağıladığına dikkat çeken Tosun, Şahin'in sözlerinin kendilerine 34 değil 334 çocuğun acısını yaşattığını söyledi. Tek beklentilerinin "adalet" olduğunu söyleyen Tosun, "İçişleri Bakanı katliam için 'özür dilenecek bir şey yok' diyor. İnsani görevlerini yaptıklarını söylüyorlar. Ne yapmışlar insanlık namına? Tazminat vereceklermiş. Biz hakkımız olan adaleti istiyoruz. Onlardan yardım ya da yatırım istemiyoruz. Başbakan da kürtaj tartışmalarıyla katliamı çarpıtmaya çalışıyor" dedi.

'Türkiye'de savaşın çaresi Roboski katliamını unutturmamaktan geçer'

Tosun'un ardından konuşan TTB Merkez Konseyi Başkanı Eriş Bilaloğlu, Roboski ve benzeri katliamların bir daha yaşanmaması için olayın unutturulmaması ve sorumlularının ortaya çıkarılması gerektiğini söyledi. Olayın bir cinayet olduğunu vurgulayan Eriş Bilaloğlu, "Bugün Türkiye'de değil bu dünyada kör gözler bile bunu görür. Duymayan kulaklar bile bunu duyar. Birincisi bu bir cinayettir. Bu 34 insanın öldürülmesi bir katliam. Bu acıyı biraz olsun hafifletmenin birinci yolu bu katliama yol açanların ortaya çıkarılması. Niye öç almak için mi? Hayır bir daha olmasın diye" dedi.

Bölgede bir savaşın yaşandığını belirten Bilaloğlu, savaşın bitmesi ve ölümlerin durması için konunun muhataplarının bir araya gelerek barış ortamını tesis etmesi gerektiğini söyleyerek, "Biliyoruz bu topraklarda bir savaş yaşanıyor. Biz doktoruz, çaresiz dertler vardır biliriz. Öyle dertler vardır ki bir çaresi yoktur. Sadece acıyı hafifletiriz ancak çare olarak. Ama bazı dertler vardır ki çaresi vardır. Bu Türkiye'deki savaşın da bir çaresi vardır. Bunu biliyoruz. Barış içinde insanca, kardeşçe, dostça birlikte yaşamanın bir çaresi vardır. Bu çaresiz bir iş değildir. Bunun çaresi burada yaşayan insanların barışçıl demokratik bir ortamda bunları konuşmasıdır. Muhatapların bir araya gelip bunları değerlendirmesidir. Çözüm bellidir. Bu derdin çaresi bellidir. Biz hekim olarak da, insan olarak da bu derdin çaresinin bu yaşananı unutturmamaktan geçtiğini düşünüyoruz" dedi.

'Roboski unutturulmak isteniyor'

Roboski katliamının unutturulmaya çalışıldığına dikkat çeken Bilaloğlu, katliamın "Unutulması gereken değil utanılması gereken bir olay" olarak algılanması gerektiğini ifade etti. Roboski utancının ancak yeni ölümlere engel olabildikleri ölçüde hafifleyeceğini belirten Bilaloğlu, "Bunun üstü örtülüyor. Ona buna karıştırılıyor. Kürtaj deniyor, başka bir şey deniyor. Bu lafların hepsi unutturma çabalarıdır. Bu unutulacak bir şey değil failleri bulunmadığı sürece utanılacak bir olaydır. Bu sizin değil bizim utancımız. Bu utançtan ancak bir daha ölümlerin olmaması için çaba harcadığımız ve ölümleri durdurduğumuz zaman kurtulabiliriz. Umudumuz o ki şu an yanyana durduğumuz gibi ölümlerin önüne geçer ve çözümü getiririz. Başka da bir yol görmüyoruz. Bu çocuklarımıza karşı sorumluluğumuzu yerine getirebilseydik, belki şimdi aramızda olabilirlerdi. Umarız başta biz olmak üzere sorumluluklarımızı artık yerine getirerek bu olayı unutturmaz ve birlikte yaşamanın yollarını açarız" dedi.

'Roboski katliamı da bölgede yaşanan kirli savaşın bir sonucudur'

Daha sonra Kürtçe kısa bir konuşma yapan TTB Merkez Konseyi üyesi Halis Yerlikaya, bölgede kirli bir savaşın yaşandığını, tabip odaları olarak bu savaşın durdurulması için kendilerinin de çaba harcaması gerektiğini söyledi. Yaşam için mücadele eden doktorlar olarak bu savaşın durması için mücadele ettiklerini ancak yaşanan can kayıplarına engel olamadıklarını kaydeden Yerlikaya, Roboski'de yaşanan katliamın da bu savaşın bir sonucu olduğunu belirterek "Her ne kadar yetkililer olayı karıştırmaya çalışsa da, halk bunun ne olduğunu biliyor. Bölgede kirli bir savaş yaşanıyor. Roboski katliamı da bölgede yaşanan kirli savaşın bir sonucudur. Doktor olarak yaşam için mücadele eden bizler bu savaşı ve ölümleri durdurmakla sorumluyuz. Bugüne dek bu uğurda verdiğimiz mücadelemize bundan sonra daha çok sahip çıkacağımızı bilmenizi istiyoruz" diye kaydetti.

Konuşmaların ardından katliamda yaşamını yitiren kadınlar TTB Başkanı Bilaloğlu'na dağlarda yeşeren bir ters lale çiçeği verdi. Daha sonra mezarlıktan ayrılan TTB heyeti, katliamda oğlu Nadir Alma'yı kaybeden Sadık Alma'nın evine geçerek, katliamda yaşamını yitirenlerin taleplerini dinledikten sonra köyden ayrıldı.

Diha / 30.05.12