(30.05.12) - 42. TMMOB Genel Kurulu öncesi EMO Ankara Şubesi 29 Mayıs günü EMO Genel Merkez toplantı salonunda, “TMMOB ile yarını kurmak” başlığı altında bir panel düzenledi.
5 yıl önce yaşamını yitiren EMO yöneticilerinden Ataman Kınış ile ilgili kısa bir sunumun ardından EMO Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Göltaş, katılımcıları selamladı.
Paneli yöneten EMO Ankara Şube Başkanı Ebru Akgün Yalçın, geçmişi anmadan yarını kuramayacağımızı söyleyerek sözlerine başladı ve 42. Genel Kurul öncesinde TMMOB’yi değerlendirmenin önemli olduğunun altını çizdi.
Yalçın, ilk sözü Yavuz Önen’e verdi. Önen, 21. yy’ın büyük umutlarla ve nutuklarla başlamasına rağmen bunların hepsinin yalan olduğunun çok kısa süre içinde görüldüğünü söyleyerek konuşmasına başladı. İçinden geçtiğimiz süreçte kapsamlı saldırı ve dönüşümlerin TMMOB’yi de etkilediğini söyleyerek “TMMOB ne yapmalı?” sorusuna cevap aradı. Bu kapsamda, yeni mücadele biçimleri geliştirmesinin gerekliliğine, dünya çapındaki gelişmelerle bağ kurması ihtiyacına, işyerleriyle kurulacak bağın önemine vurgu yaptı. “TMMOB, Türkiye kapitalizminin AKP ile kendini yeniden yapılandırdığı sürece devrimci bir programla nasıl karşı çıkacak?” diye soran Önen, KHK saldırısına değindi. TMMOB’nin geçmişe nazaran çok zenginleştiğinin de altını çizen Önen, mücadele süreci ile birlikte aklanma sürecine de ihtiyaç olduğunu söyledi. Önümüzdeki dönemde halkın TMMOB’ye de ihtiyacı olduğu söyleyen Önen, TMMOB’nin ortak siyasi hattın beslenmesinde oynayacağı role de işaret etti.
TMMOB’nin '80 sonrası dönemlerde başkanlığını yapan Teoman Alptürk, 12 Eylül darbesi sürecine değindi. Çeşitli örneklerle bugün dayanışmayı sağlamanın önemine değindi ve TMMOB örgütlülüğünün etrafında toplanma ve kaynaşmanın gerekliliğine işaret etti.
Kaya Güvenç ise, yarını kurmak için, geçmişte yapılanların irdelenmesi gerektiğini söyledi. TMMOB ve iktidar ilişkisini ele aldı. Bu kapsamda TMMOB’nin tarihini ikiye ayıran Güvenç, kuruluşundan 1970’e ve 70’lerden günümüze kadarki süreci temel köşe taşları ile ele aldı.
TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı, TMMOB’nin sürecini toplumsal hareketlilik süreçleri ile ve dönemlerle bağı içinde değerlendirmek gerektiğini söyledi ve 73-80, 80-90 ve 90’lar sonrasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
90’lar sonrasında TMMOB’nin yol haritasını belirleyen iki belge olduğunu söyleyen Soğancı, 98’de demokrasi kurultayı belgesini ve 2003’te mühendislik, mimarlık kurultayı belgesini örnek olarak gösterdi. Birincisinin TMMOB’nin siyasal belgesi olduğunu, ikincisinin ise TMMOB’nin ilkelerini, çalışma tarzını, anlayışını belirlediğini söyleyen Soğancı, TMMOB’nin sonraki yıllarda çalışmasının bu 2 çizginin bileşkesi olduğunu söyledi.
Soğancı konuşmasını son yıllarda TMMOB’nin faaliyetlerinin kısa bir dökümünü yaparak sürdürdü. Örgütteki büyümeye rağmen, AKP’nin TMMOB’yi AKP’lileştirme çabalarına karşı çıkmak gerekliliğini vurguladı. TMMOB’nin duyan, gören, konuşan bir örgüt olduğu sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.
Panel soruların yanıtlanmasının ardından son buldu. Yaklaşık 70 kişinin katıldığı panel, TMMOB’nin yarınını kurmak’tan öte, TMMOB’nin geçmişini anmak ekseninde gelişti.
Toplumcu Eksen / Ankara
