(07.07.12) – Suriye'ye yönelik emperyalist müdahale ve saldırganlık planlarını hayata geçirmek için Libya’daki gibi kirli bir tezgah kurgulayan ABD ve AB emperyalistleri ile başını Türk sermaye devletinin çektiği işbirlikçi rejimler bir kez daha biraraya geldi.
İlk olarak Tunus'ta, ardından da Türk devletinin ev sahipliğinde İstanbul'da gerçekleştirilen "Suriye Halkının Dostları" toplantılarının üçüncüsü 6 Temmuz günü Fransa'nın Paris kentinde yapıldı.
Katılım genişledi
Emperyalistler ve işbirlikçilerinin, Suriye'ye yönelik emperyalist müdahale üzerinden yükselttiği savaş çığırtkanlığının dozu bu toplantıda daha da yükselerek devam etti. 107 ülkenin temsilcisinin ve Suriyeli “muhalif” grupların katılımıyla daha da genişleyen emperyalist cephe, “geçiş hükümetinin kurulması” çağrısı ve bu kapsamda Annan'ın 6 maddelik planının etkili bir şekilde uygulanması k onusunu da karara bağladı. Diğer yandan, bu toplantıda Suriye yönetiminin uluslararası planda tecrit edilmesi yönünde mesajlar verilirken, emperyalist savaş ve saldırganlık planlarının önünde “engel” olarak görülen güçlere de uyarı mesajları verildi. Çin ve Rusya, toplantıya katılmadı. Rusya ve Çin toplantıya katılmayarak Suriye üzerindeki tutumlarını korumayı sürdürüyorlar.
Toplantı, emperyalizmin taşeronluğuna soyunan Türk Devleti'nin, Suriye sınırlarına giren savaş uçağının Esad rejimi tarafından düşürülmesinin ardından yapılması açısından ayrı bir önem taşıdı.
“Sosyalist” Hollande'ın emperyal hevesleri
Emperyalist haydutlarla suç ortaklarının Suriye’ye müdahale kapsamında biraraya geldiği toplantıda Fransa'nın “sosyalist” cumhurbaşkanı Hollande, AB emperyalistlerinin sözcülüğünü yaptı.
Saldırganlık politikalarına tam destek veren François Hollande, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'ne, Suriye konusunda daha etkin rol oynama çağrısında bulundu. Hollande, savaş planlarına destek verdiği konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
"Suriyeli muhalifler kaderlerini ellerine aldılar. Birçoğu ülkesini terketti ama yakında dönecek. Bugünkü toplantının tek amacı olmalı. BM Güvenlik Konseyi'nin bu krizde sorumluluk almasını sağlamalıyız."
Emperyalistlerin işgal ve saldırganlık politikalarını aklayan Hollande, “Suriye'deki suçları işleyenlerin uluslararası adalet önüne çıkarılması gerektiğini” söyledi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ırkçı Sarkozy'den görevi devralmasının ardından, Afganistan'da NATO şemsiyesi altında işgalci konumunda bulunan Fransız askerleri geri çekmek üzerinden şov yapan Hollande'in, demokratlığı ve sosyalistliğinin sahteliği de bu toplantıda bir kez daha tescillendi. Hollande, emperyalist savaş ve işgal politikalarını yürütme konusunda bayrağı Sarkozy'den devraldığını gösterdi.
30 Haziran'da Cenevre'de yapılan Suriye toplantısında karara bağlanan "geçiş hükümeti kurulması" önerisi Paris'teki toplantının temel gündemleri arasında yer aldı. Nitekim, Hollande'ın, "Suriyeli demokratik muhalifler"in desteklenmesi çağrısı yapması Esad rejimine karşı oluşturulan ittifaka ABD ve AB emperyalistleri tarafından tam destek verildiğini gösterdi.
Hegemonya savaşı suyüzünde
Paris'teki toplantı, emperyalistlerin gerici çıkar savaşlarının da bir kez daha suyüzüne çıktığını gösterdi. ABD ve AB emperyalistleriyle hegemonya savaşı veren ve Suriye'ye müdahalede AB ve AB emperyalistleriyle ters düşen Rusya ve Çin, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton tarafından uyarıldı. "Rusya ve Çin cezalandırılmalı" diyen Clinton'a tepki gösteren Rusya, bu açıklamayı "uygunsuz" olarak tanımladı.
Toplantıda, Türkiye, Fransa, ABD, Almanya, İngiltere ve Arap Birliği ülkeleri, Suriye’de geçiş dönemi hükümeti kurulmasını ve bunun içinde BM Güvenlik Konseyi’nin bir karar çıkartmasını istedi. Bu ülkeler, Suriye’ye yönelik yaptırımlara uymayan ülkelerin cezalandırılması ve gerekirse güç kullanımına da yeşil ışık yakan BM’nin sözleşmesinin 7. başlığının hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.
Türk devletinin şeflerinden Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, toplantıda yaptığı konuşmada, Suriye’de geçiş dönemi hükümeti kurulması gerektiğini söyledi. Suriyeli muhaliflere gerekli desteğin verilmesinin önemine dikkat çeken Davutoğlu, Suriye yönetimine destek veren ülkelere de verdikleri bu desteği sonlandırmaları için baskı yapılmasını istedi. Davutoğlu, Suriye yönetiminin giderek uluslararası planda tecrit edildiğini iddia etti.
